31 Mayıs 2008

Videofon Başladı



Türk Telekom görüntülü iletişim teknolojisi Videofon uygulamasını bugün itibariyle başlattı.

İnternet üzerinden çalışacak olan görüntülü telefon için abonelerin öncelikle geniş bant internet (ADSL) kullanıcısı ve Türk Telekom abonesi olması şartı aranıyor. Bu hizmetten faydalanabilmek için, internet hızının en az 1024/256 KBit/s olması gerekiyor.

Türk Telekom, kampanya için başvuran abonelerine görüntülü telefon cihazını ücretsiz olarak bağlayacak ve tüm vergiler dahil ayda 29 YTL'ye 3 bin kontör yani 50 saat görüntülü konuşma imkanı sağlayacak.

Görüntülü telefondan şimdilik sadece görüntülü telefonları arayabilecek olan aboneler, bu uygulama için yeni bir numara almayacak. Cihazın kurulumunu Türk Telekom müşterilerinden randevu alarak yapacak. Türk Telekom "Videofon" konuşma bedelleri ev ya da iş yeri telefonu faturasında ayrıca belirtilecek.

İnternet kotalarını etkileyecek

Türk Telekom yetkilileri, görüntülü telefon ile yapılacak görüşmelerin, abonelerin internet kotalarını etkileyeceğini, ancak bunun birçok müşteri için sınırlı kalacağı tahmin edildiğini ifade ettiler.

Yetkililer, "Zira şu anda internet servis sağlayıcılar tarafından verilen en düşük kota 4 Gb (cigabayt). 4 Gb kota ile ADSL kullanıcıları başka hiçbir işlemde kullanmazlarsa yaklaşık 4 bin dakika görüşme yapabiliyorlar" değerlendirmesinde bulundular.

Kullanıcılar "Videofon" cihazları ile internette dolaşabilecek, e-posta gönderebilecek ve görüşme esnasında karşı tarafın fotoğrafını çekebilecek.

SIM kart okuyucu özelliği ile cep telefonuna kayıtlı ev veya iş numaraları cihaza kopyalanabilecek. Ayrıca, aboneler görüşme yaparken, istedikleri anda karşı tarafa görüntüsünün gitmesini engelleyebilecek.

Telekom yetkilileri, görüntülü telefon "Videofon"un işaret diliyle haberleşmeye imkan sağlaması nedeniyle en çok işitme engellilerin yaşamını kolaylaştıracağını ifade ettiler.

İlk 100 bin aboneye ücretsiz Videofon

Türk Telekom, Videofon hizmetinden yararlanmak için başvuran ilk 100 bin aboneye ücretsiz sunduğu Videofon cihazının yanında 24 ay boyunca, her ay 3 bin dakika görüntülü konuşma fırsatını tüm vergiler dahil ayda sadece 29 YTL’ye sunacak.

Videofon hizmeti, Türk Telekom mühendislerinin, 1,5 yıldır devam eden altyapıda optimizasyon ve adaptasyon çalışmaları ile şirketin ve Argela mühendislerinin ortak Ar-Ge çalışmaları sonucunda müşterilerin kullanımına sunuldu. Görüntülü konuşma imkanı sunan Videofon hizmeti ev ve iş telefonlarının yanı sıra multimedya özellikli ankesörlü telefonlarda da kullanılabilecek.

Yeni bir iletişim kanalı

Türk Telekom Operasyon Başkanı Celalettin Dinçer, Videofon hizmetinin Türk Telekom’un bir buçuk yılı aşkın bir süredir gerçekleştirdiği altyapı çalışmaları ve Argela ile birlikte yapılan Ar-Ge çalışmalarının bir ürünü olduğunu belirtti ve sözlerine şöyle devam etti:

“Türk Telekom olarak başlıca hedeflerimiz arasında yer alan Türk teknolojisinin ve inovasyonun gelişmesi için çok önemli yatırımlar ve çalışmalar gerçekleştiriyoruz. İşte bu projelerimizden biri olan Videofon hizmeti, Türk inovasyonunun çok önemli bir ürünü.

Grup şirketlerimizden Argela’nın geliştirdiği yazılım bu ürünün hizmete sunulabilmesinde büyük rol oynadı. Ürün üzerinde yapılacak iyileştirmelerle yakın zamanda Videofon ile televizyon seyretmek ve farklı katma değerli telefon hizmetlerinden faydalanmak da mümkün olacak. Videofon hizmetimiz ülkemizde teknoloji ve inovasyonun ne kadar ilerlediğinin ve dünya standartlarına geldiğinin çok önemli bir göstergesidir.”

Türk Telekom Pazarlama ve İletişim Başkanı Erem Demircan ise konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Videofon hizmetimiz sayesinde uzakta yaşayan aile bireyleri, askerler, öğrenciler ve isteyen herkes yakınları ve arkadaşları ile görüntülü olarak konuşabilecek. Herkesin kolaylıkla kullanabileceği bu hizmetimizden tüm iş yerleri de toplantıları ve çeşitli görüşmeleri için yararlanabilecek.”

Başvurudan sonra 3 iş günü içerisinde Videofon bağlanacak

Başvuru süreci ile bilgi veren Türk Telekom Satış Başkanı Aydın Çamlıbel ise Videofon hizmetinden yararlanmak isteyenlerin sabit hat müşterisi olması ve en az 1024/256 Kbps hızında internet (ADSL) bağlantısına sahip olması gerektiğini belirtti. Çamlıbel sözlerine şöyle devam etti:

“Bu aboneliklere sahip olan müşterilerimizin tek yapması gereken Türk Telekom çağrı merkezine, bayilerine veya ofislerine başvurmak. Başvurularının ardından 3 iş günü içerisinde müşterilerimizin ev veya işyerinde Videofon kurulumu çalışanlarımız tarafından gerçekleştirilecek.”

Videofon kullanıcıları her türlü soru ve destek için 444 1 444 Türk Telekom Müşteri Hizmetleri’ne de başvurabilecek.

Ulaştırma Bakanı Yıldırım:Riske Girmiyoruz!

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ''Bu şartlar altında da uydu normalde fırlatılır ama milyonda bir ihtimal de olsa da riske atamayız'' dedi.

Bakan Binali Yıldırım, beklenmedik gelişme olması durumunda devreye girmesi gereken yedek yazılımda arıza çıkması nedeniyle TÜRKSAT 3A uydusunun uzaya fırlatılmasının ertelendiğini bildirdi.

Yıldırım, Fransız Guyanası'da gazetecilerle yaptığı sohbette, TÜRKSAT 3A uydusunun fırlatılmasının ertelenmesine ilişkin olarak, şunları söyledi:

"Fırlatıcı roket üzerinde katı ve sıvı yakıt tankları var. Roket ateşlenip fırlatma işlemi başladıktan sonra önce katı, sonra sıvı yakıt tankları ayrılıyor. Bu işlemden sonra da önce İngilizlerin uydusu Skynet 5C, sonra TÜRKSAT 3A ayrılıyor.

Bunların hepsi 30 dakika içerisinde olan işlemler. Tüm bu işleri yaparken beklenmedik gelişme olursa devreye girmesi gereken yedek yazılımda arıza çıkmış. Şimdi onu kontrol ediyorlar. Bu şartlar altında da uydu normalde fırlatılır ama milyonda bir ihtimal de olsa da riske atamayız."

200 yeni TV kanalı

TÜRKSAT 3A'nın TÜRKSAT 1C'nin yükünü alacağını, kapasitesinin TÜRKSAT 1C'nin yaklaşık 2 katı olduğunu anlatan Yıldırım, "Bir televizyon kanalı için 6 megahertz ayrılırsa, TÜRKSAT 3A üzerinden en az 200 televizyon kanalı hayatımıza girebilir. Bu 3 megahertz olursa TÜRKSAT 3A üzerinden daha fazla sayıda kanal yayın yapabilir" diye konuştu.

TÜRKSAT 3A'nın hizmete girmesiyle birlikte televizyon kanalları ile yapılan sözleşmelerin yeniden gözden geçirileceğini belirten Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bizden frekans kiralayıp başkalarına kullandırıyorlar. Kirli yayın oluyor. Artık frekansları devredemeyecekler. Yayın yapmak isteyen TÜRKSAT'tan kiralayacak. Onun için TÜRKSAT İstanbul'dan sonra Ankara'ya da up-link kuracak."

Yerli uydu 2015'te

TÜRKSAT 5A uydusunu "yerli" imkanlarla yapmayı hedeflediklerini dile getiren Yıldırım, TÜRKSAT 5A'nın Türkiye'de yapıldıktan sonra Fransız Guyanası'nda fırlatılmasının söz konusu olduğunu ifade etti.

TÜRKSAT 5A projesinde TAİ ile TÜRKSAT'ın birlikte çalışacağını anlatan Yıldırım, "TAİ tesislerinde ilk milli uydumuz için uydu tasarım merkezi kurulacak. TÜRKSAT 3A'nın üretim aşamasında çalışan mühendislerimiz bu projede de yer alacak. Buna beyin teri diyoruz. TÜRKSAT 5A'yı 2015'te fırlatmayı planlıyoruz" dedi.

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Türk Uzay Kurumu'nu kurulması için kanun taslağının hazırlandığını belirterek, kanunun bu yasama dönemine yetişmeyeceğini söyledi.

Ulaştırma bakanlığını toplu ulaşımdan sorumlu bir bakanlık olarak düşlerdim gözümde meğer toplu topsuz her yere ulaşıma bakan bir bakanlıkmış.Kurum olarak hepsine çaycısından kat görevlisine başarılar dilerim...

25 Mayıs 2008

Friday vs Monday (Cuma ve Pazartesi)


Friday Vs Monday - For more amazing video clips, click here

Gerçekten benim çok hoşuma gitti hangimiz pazartesilerden bu kutup ayısından daha fazla hoşlanıyoruz ? :)

Anka Kuşu İnişte!

NASA'nın Mars'ın keşfi için 4 Ağustos 2007'de dünyadan fırlattığı son uzay aracı 'Anka Kuşu' bugün Mars'a inecek. Anka Kuşu'nun görevi Mars'da yaşam izi aramak.

Anka Kuşu, Mars'ın kuzey kutup bölgesine ulaşmak için 10 aydır yolda. Uzay aracı saatte 6100 mil hızla Mars'ın yüzeyine doğru ilerliyor ve iniş için en kritik süreç son 14 dakika.

Araç bu sürede 26 önemli manevra yapacak ve inmeden 7 dakika önce Mars atmosferine girecek.

Anka Kuşu, 90 günlük görev süresinde Mars'ta mikrobik yaşam için uygun koşullar olup olmadığını araştıracak.

Mars yüzeyine başarıyla inme oranı yüzde elliden az. NASA, 1976'da Viking 2 araçlarının inişinden bu yana başarılı bir motorlu iniş gerçekleştirememişti.

Eurovision Beklentisi!

Beklenenin olduğu bir geceydi,şarkıların geneli güzellikten uzak olduğu için müzik adına bir yarışma olmadığı kanısındayım.Rusya'ya başarılar diliyorum,Yunanistan bence 1. olmalıydı ama neyse :)

24 Mayıs 2008

Eurovision

Eurovision'da performansımızı ve şarkıyı ilk dinleyişimdi,ilk kez dinlemem olmasına rağmen aslında güzel şarkı olduğunu düşünüyorum.Kısa gibi geldi ama yinede güzel oy toplar bakalım sonuç ne olacak...

Red Alert 3 Trailer Yayınlandı

Çıkması heyecanla beklenen Red Alert 3 C&C in başyapıtı.Şu sıralarda traileri yayınlanan oyunun adı gerçekten ağızlardan düşmüyordu zamanında."Prishim tankları dizerim giriş kapıma Grand Cannon'larla donatırım alanımı" gibi sözleri sokakda hızlı hızlı yürüyen RA 2 hayranlarından duymuşsunuzdur.Kendi adıma konuşayım bu oyunu oynamak için neredeyse günde 4 km yol yürüdüğüm olmuştur.3 saat oynardık oyun hata verirdi,çok fazla uçan asker yapttığımız için.Yolda yaptıklarımızı,yapacaklarımızı ve arada yasakları nasıl çiğnediğimizi anlatırdık birbirimize,ajan göndermek yasak olmasına rağmen her oyunda çıkartırdık ,"neden çıkarttın lan onu" gibi sorulara da kulaklıktan duymuyormuş numarası yapardık.5 dk sonra rakip nerde lan spy'ın demin buradaydı nereme soktun gibi yakarışlarınıda aynı tepkisizlikle karşılardık,ama paranız o an gözlerinizin göremeyeceği kadar hızlı bir şekilde artardı.Olsun o da size sokar ödeşirdiniz,kuralları çiğneyin ama herkes çiğnerse çiğneyin.
Nazar etmeyin nolur çiğneyin sizinde olur falan filan.Neyse RA 3 herkese hayırlı olsun.
İşte Trailer: Burada

Phoenix(Anka Kuşu) ve Kritik 7 dakika

NASA ve bütün dünya nefesini tutmuş bir biçimde Phoenix (Anka Kuşu) uzay aracının Mars'a iniş yapmayı deneyeceği o 7 dakikayı bekliyor.

Mars'ın kuzey kutbunda yaşam izini bulmaya giden Phoenix (Anka Kuşu) uzay aracının, Kızıl Gezegen'e TSİ 26 Mayıs Pazartesi sabahı 02.53'te inmesi öngörülüyor.

NASA TV tarafından Mars'tan canlı olarak yayınlanacak bu 7 dakikalık iniş anını izlemek isteyen milyonlarca kişinin internette NASA'nın web sitesini çökertmesinden endişe ediliyor.

Eğer Phoenix inmeyi başarabilirse bu tarihin dönüm noktalarından biri olacak. Daha önce Mars'ta tespit edildiği bildirilen canlı organizmaları ve Mars yüzeyinin altında bulunduğuna kanaat getirilen buz şeklindeki suyu arayacak olan Phoenix tüm bunları başarabilirse adını tarihe altın harflerle yazdıracak.

Jüpiter'de Kırmızılıklar!


Güneş Sistemi'nin en büyük, Güneş'ten uzaklığına göre 5'inci sırada bulunan ve adını Roma tanrılarının en büyüğünden alan Jüpiter'de meydana gelen atmosfer haraketleri, yeni ve 3'üncü bir ''kırmızı leke'' oluşturdu.

Güneş Sistemi'ndeki tüm gezegenlerin toplam kütlesinin 2,5 katına sahip gaz devi Jüpiter'deki yüzlerce yıllık Büyük Kırmızı Leke ile 2 yıl önce oluşan "Red Jr"un (Küçük Kırmızı) arasına katılan yeni kırmızı leke, diğer ikisinden daha küçük ve Büyük Kırmızı'nın solunda yer alıyor.

ABD'nin Baltimore eyaletinde kurulu Space Telescope Science Institue tarafından yapılan açıklamada, kırmızı noktanın başta beyaz renkli olduğu belirtilerek, lekenin kırmızı renge dönüşmesinin, fırtına bulutlarının, Büyük Kırmızı Leke'nin üzerindeki bulutlarla aynı enleme geldiğini gösterdiği kaydedildi.

Astronomların teorisine göre, şiddetli fırtınaların Jüpiter'in atmosferinin alt katmanlarını tarayarak yüksek irtifalara getirdiği bileşenler, buralarda Güneş'in mor ötesi radyasyonuyla henüz belirlenemeyen bir kimyasal tepkimeye giriyor ve kırmızı renge dönüşüyor.

Jüpiter'de İsmi henüz konmayan yeni kırmızı leke, Hubble uzay teleskobu ile 9 ve 10 Mayıs, Havai'deki Keck teleskobu ile de 11 Mayıs'ta gözlendi.

Jüpiter'deki büyük kırmızı noktanın en az 300 yıl önce oluştuğu ve Dünya ile aynı çapta olduğu düşünülüyor.

Postülat?

Soruyu yanlış sormaktan ziyade kelimeyi yanlış yazmışım,bunun için anketi cevaplayanlardan özür dilerim.Onun dışında Postülat (varsayım,sav,teori ...)anlamına gelmektedir.Bohr'un 1. ve 2. diye adlandırılan 2 postülatı bulunmaktadır,postülat deyince akla gelenler arasında.Herkese bol fotonlu günler fotosentez hızınız mevsim normallerinin üstüne çıkması dileklerimle,hoşça kalın...

18 Mayıs 2008

Umuda Giden Yol

Çin'de bir fabrika kasabasının yaratılış süreci hep aynıdır: Başlangıçta neredeyse herkes inşaat işçisidir. Ekonominin gelişmesi işlerin hızlanması anlamına gelir ve yeni sanayi bölgeleri yükselirken çeşitli aşamalardan geçilir. İlk işçiler kırsal bölgelerden göç eden erkeklerdir ve kısa bir süre sonra onlara küçük girişimciler katılır. Bu öncü girişimciler işe tezgâhlar üzerinde et, meyve ve sebze satarak başlar. Ve sonra, ilk dükkânlar açılır açılmaz, inşaat malzemeleri stoklanır. Derken cep telefonu şirketleri mağaza açar: China Mobile, China Unicom... Ve buradaki göçmen işçilere hazır telefon kartları satarlar; güneydoğudaki Zhejiang Eyaleti'nde popüler olan ürünlerden birinin adı "Sıla Özlemi Kartı"dır... Bu ilk aşamalarda polisin izine pek rastlanmaz. Hükümet yetkililerinin ortada olmaması özellikle dikkat çeker. Fabrikalarda üretim başlayana dek buralarda fazla kadına rastlamazsınız. Montaj hattı kullanılan fabrikaların patronları çalışanların -daha gayretli ve idare edilebilir oldukları düşünülen- genç kızlardan oluşmasını tercih eder. Kadınlarla birlikte giyim mağazaları da bir bir ortaya çıkar. Bir dizi çorak fabrika arasından -kaldırım taşları arasında açan bir çiçek gibi- bir ayakkabı mağazasının birdenbire bitiverdiğini görmek şaşırtıcıdır. İlk günlerde çöpler kaldırım kenarındaki oluklarda birikir; hükümet temel hizmetleri getirmek konusunda pek de aceleci davranmaz. Belediye otobüsleri aylarca ortalıkta görünmez. İlk yerleşimciler tarafından çalınıp hurda olarak satılacağı korkusuyla rögar kapakları en son ana kadar açık bırakılır.
İki yıl boyunca Zhejiang'a sürekli gidip gelirken, tarıma elverişli alanlardan fabrika kasabalarının yükselişini izledim. Her defasında bir araba kiralıyor ve yarının kalabalık kentlerini birbirine bağlayacak olan yepyeni otoyolu izliyordum. Bu yoldan altı ay boyunca yerel bir otoriteye dair en ufak bir işaret görmeden geçtim. Ve altı ayın sonunda hız sınırını aştığıma dair ceza makbuzları kesilmeye başladı; her yolculukta her biri 20 dolardan üç-dört makbuz...
Cezalar, çoğunlukla ilan edilen azami hız sınırının uyarı olmaksızın gizemli biçimde düşürüldüğü yerlere yerleştirilmiş olan kamera sistemleriyle kesilmişti. Eyaletin dört bir yanındaki fabrika kasabalarından ceza makbuzları toplamıştım: sutyen üretimiyle ünlü Jinhuan'dan, sentetik deri imalatının yapıldığı Lishui'den, düğme ve fermuar üretimiyle tanınan Qiaotou'dan...
Cezalar, "Prosperous Automobiles" adlı oto kiralama şirketine bırakmış olduğum depozitodan kesiliyordu. Firmanın patronu, "Polisler için güzel iş" dedi. Sonradan öğrendiğime göre, bazı polisler kâr payı karşılığında özel sektör girişimcileri gibi kameralara para yatırıyormuş. Patron, kameraların yerlerini ezberlememi söylediyse de bunu asla başaramadım.
Yolculuğu benzin bitmeden tamamlamak bile benim için başlı başına zorlu bir işti ve her defasında arabayı boş depoyla teslim ediyordum. "Prosperous Automobiles"in stratejisi buydu: Ne zaman bir araç kiralasalar, benzin istasyonuna ancak ulaşabileceği kadar benzin koyuyorlardı. Eğer arabayı deposunda birkaç litre kadar benzinle geri getirirsem, benzini depodan çekip satıyorlardı. Ve bu da Çin'deki amansız iş dünyasında para kazanmanın bir diğer yöntemiydi...

17 Mayıs 2008

Blackberry'de Artık Dokunmatik

Blackberry'nin üreticisi Kanadalı Research In Motion (RIM), Apple'ın iPhone'u ile rekabet edebilmek için yeni multimedya telefonunun ekranını dokunmatik özellikle donattı.

Wall Street Journal gazetesinin haberine göre, iPhone'un en büyük kozlarından birisi olan dokunmatik ekranı bulunan Blackberry'nin "Thunder" adı verilen yeni modeli Eylül'de piyasaya çıkacak. Ürün ABD'de Verizon, Avrupa'da Vodafone tarafından pazarlanacak.

RIM geçen Pazartesi yaptığı açıklamada, iş adamlarını ve yenilik isteyen tüketicileri hedefleyen, yüksek hızlı HSDPA şebekesiyle uyumlu, Wi-Fi, GPS ve USB 2.0 özellikli "Blackberry Bold" adlı bir modelin bu yaz piyasaya çıkarılacağını bildirmişti.

Cannes Film Festivali


61'nci Uluslararası Cannes Film Festivali, Brezilyalı yönetmen Fernando Mereilles'in, Portekizli Nobel ödüllü yazar Jose Saramago'nun romanından esinlenilerek çevrilen ''Blindness'' adlı psikolojik korku filminin gösterimiyle bu akşam başladı.

Dünyada birçok ülkede televizyonlarda canlı yayınlanan festivalin açılış törenini, ünlü oyuncu Edoard Baer yönetti.

Törene ve filminin gala gösterisine Julianne Moore, Mark Ruffalo, Danny Glover ve Gael Garcia Bernal gibi ünlü oyuncular da katıldı.

Açılış törenine, geçen yıl en iyi senaryo ödülünü alan ve bu yıl Altın Palmiye dışında "Uncertain Regard" isimli yarışma bölümünün jüri başkanı olan Fatih Akın da katıldı.

Jüri başkanlığını yapan ünlü Amerikalı oyuncu Sean Penn, festivalin açılışı dolayısıyla film dağıtım şirketlerine yaptığı çağrıda, festival sonunda ödül almayan filmlerin de güçlü bir biçimde desteklenmesi çağrısında bulundu.

22 film yarışacak

"Altın Palmiye" için yarışacak 22 film arasında bu yıl Nuri Bilge Ceylan'ın "Üç Maymun" filmi de bulunuyor.

Ceylan'ın filmi 16 MayısCuma günü yerel saatle 12.00 ve 22.30'da gösterilecek.

"Blindness" ve "Üç Maymun" dışında festivalde şu filmler yarışacak: Atom Egoyan'ın "Adoration", Steven Soderbergh'in "'Che", Kornel Mundruczo'nun "Delta", Laurent Cantet'in "Entre les murs", Jia Zhangke'nin "24 City", Matteo Garrone'nın "Gomorra", Paolo Sorrentino'nun "Il Divo", Clint Eastwood'un "L'Echange", PhilippeGarrel'in "La Frontiere de l'aube", Lucrecia Martel'in "La Femme sanstête", Belges Jean Pierre'in "Le Silence de Lorna", Pablo Trapero'nun "Leonera", Walter Salles'in "Linha de Passe", Eric Khoo'nun "My Magic", Wim Wenders'in "Rendez-vous à Palerme", Philippin Mendoza'nın "Serbis", Charlie Kaufman'ın "Synecdoche", James Gray'in "Two lovers", Arnaud Desplechin'in "Un conte de Noel", AriFolman'in "Valse avec Bashir."
''Cannes Günlükleri'': Fatih Akın'a yoğun ilgi... Ceylan'ın filmi bugün basın ve eleştirmenlerin karşısına çıktı... 5 bin 500 film görücüye çıktı...

Türk yönetmen Fatih Akın, 61'inci Uluslararası Cannes Film Festivalinde yoğun ilgi görüyor.

Bu yılki festivalin "Un Certain Regard" (Bir Bakış) başlıklı bölümünün jüri başkanlığını üstlenen Akın, basın mensuplarının ve sinema eleştirmenlerinin ilgi odağı oldu.

Festivalin dün geceki açılışına diğer ünlü sinema oyuncuları ve yönetmenleriyle katılan Akın, kırmızı halıdan geçerken dünyanın dört bir yanından Cannes'a gelen sinema severlerden yoğun alkış aldı.

Akın'ın "Yaşamın Kıyısında" filmi, geçen yıl Altın Palmiye'de en iyi senaryo ödülünü kazanmıştı.

Ceylan'ın filmi gösterildi

Yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın, 61'inci Cannes Film Festivali'nde "Altın Palmiye" için yarışan,"'Üç Maymun" isimli filmi, bugün sinema eleştirmenleri ve basın için gösterildi. Film, yarışma çerçevesinde yarın 2 kez davetlilere gösterilecek.

İntel Sanal Film Festivali

Intel tarafından düzenlenen ve 13 ülkenin katılacağı ''Intel Sanal Film Festivali''ne, 17 Haziran'a kadar başvuru yapılabilecek.

Konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, yarışmaya, Türkiye'nin yanı sıra Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Güney Afrika, İngiltere, İspanya, İsveç, Mısır ve Rusya'dan başvuru alınacağı belirtildi.

Yaratıcılık ve teknik yetenekleri değerlendirecek bir jüri tarafından ülke birincilerinin seçileceği ifade edilen açıklamada, yarışmada "Avrupa Büyük Ödülü"nü kazanan yarışmacının ise izleyiciler tarafından seçileceği kaydedildi.

Açıklamada, dereceye girenlere birer dizüstü bilgisayar verileceği belirtilerek, genel yarışmanın galibinin ise Uluslararası Film Festivali sırasında Venedik'te 3 gecelik seyahatle ödüllendirileceği bildirildi.

Yarışmaya, 17 Haziran 2008'e kadar başvuru yapılabileceği kaydedildi.

14 Mayıs 2008

Unidentified Flying Subjects,Objects or etc.

İngiltere Savunma Bakanlığı, UFO (Unidentified Flying Objects-Tanımlanamayan Uçan Cisimler) iddialarına dair gizli dosyaları ilk kez kamuoyuna açtı.

İngiliz Savunma Bakanlığının gizliliğini kaldırarak serbest bıraktığı ve Ulusal Arşivler (National Archives) web sitesinden indirilebilen belgeler, 1978-1987 yıllarını kapsıyor.

Belgeler, halk, silahlı kuvvetler ve polisler tarafından görülen ya da görüldüğü ileri sürülen gökyüzündeki tuhaf ışıklar ve tanımlanamayan cisimlerle ilgili anlatımları kapsıyor.

Bilgi Edinme Özgürlüğü yasası gereği

Bilgi Edinme Özgürlüğü yasasına uygun olarak yapılan talep üzerine gizliliği kaldırılan belgeler arasında bir adamın, çocukken, yeşil uzaylı yaratıklarla "fiziksel ve ruhsal" temasının ayrıntılı şekilde anlatımı bulunurken, Algar isimli bir başkasının, İngiliz hükümetiyle 1981'de temasa geçmek üzereyken bir başka yaratık tarafından öldürüldüğü anlatılıyor.

Mektubun yazarı, uzaylıların Wirral ve Cheshire'deki üslerini ziyaret ettiğini, eşinin Wallasey üzerinde bir UFO'nun düşürüldüğünü bildirdiğini dile getiriyor.

4 yıl içinde gizliliği kaldırılacak 200 dosyadan ilk başta serbest bırakılan 8 dosya içinde, 1983'te Hampshire'daki Aldershot'ta bir yaratıkla bir araya geldiğini anlatan 78 yaşındaki bir adamın deneyimleri de yer alıyor.

Yaşlı ve zayıf olduğu için beğenmemişler

Ayrıntılarıyla anlattığı uzay aracının yanına gittiğini belirten adam, uzaylıların yaşını sorarak, "Gidebilirsin, bizim için çok yaşlı ve çok zayıfsın" dediklerini söylüyor.

Bir başka mektupta da, kendilerine Wigan Ariel Phenomena Investigation Team adını veren bir grup, İngiliz Savunma Bakanlığı'na, uzaylıların saldırısı durumunda bir şifre kullanılıp kullanılmayacağını soruyor.

Belgelerden birisinde de, 21 Şubat 1982'de Tunbridge Wells de bir barda müşteriler ve çalışanlarını, yeşil ve kırmızı ışıklar saçan bilinmeyen bir uçan cisim gördükleri ve UFO'nun Londra'nın Gatwick havaalanı yönünde kaybolduğu belirtiliyor.

Olağandışı ışıklar


Resmi kaynaklardan gelen belgelerden bir başkasında da, ABD Hava Kuvvetlerinin iki askeri polisinin, 1980'de Suffolk'ta Kraliyet Hava Kuvvetleri Woodbridge üssünün girişinde olağandışı ışıklar gördükleri anlatılıyor.

Bir başkasındaysa ABD'nin Roswell kentinde uzaylılarla temasa geçtiğini ileri süren Amerikalı'dan esinlenerek, "İngiltere'nin Roswell"i diye adlandırılan bir kişinin, uzaylı olduğu iddia edilen bir yaratıkla karşılaşması aktarılıyor.

İngiliz Savunma Bakanlığı tarafından gizliliği kaldırılan belgelerde ayrıca, gördüklerini tasvir etmeye çalışanların ilginç çizimleri bulunuyor.

Ericsson'dan Büyük Satış

Dünyanın önde gelen telekomünikasyon şirketlerinden Ericsson'un IP-PBX bölümünü de kapsayan kurumsal iletişim iş alanını, Kanadalı Aastra firmasına 100 milyon dolara sattığı açıklandı.

Ericsson'un iş ortağı Communication Performer Group (CPG) tarafından Ankara'da düzenlenen toplantıda, satış ve bundan sonraki çalışmalar hakkında sektör temsilcilerine bilgi verildi.

Aastra Başkan Yardımcısı Hugh Scholaert, toplantıda yaptığı konuşmada, mevcut Ericsson altyapısınını korunacağını ve hizmetlerin süreceğini söyledi.

Scholaert, Ericsson altyapısına sahip IP-PBX sisteminin, diğer şirketlere ait benzer sistemlerle "konuşabilmesine" imkan veren yazılımları koruyacaklarını da ifade etti. Scholaert, Türkiye'nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi içerisinde en büyük pazar olduğunu kaydetti.

Ericsson'un, IP-PBX bölümünü Aastra'ya 100 milyon dolara sattığı öğrenildi.

10 Mayıs 2008

Ankara Üniversitesi Halk Günü

Ankara Üniversitesi (AÜ) Rasathanesi, yarın düzenleyeceği etkinliklerde, gökyüzü meraklılarına Ay'ın kraterlerini yakından tanıma, çıplak gözle gökyüzünü tanıma ve her mekanda kutup yıldızını bulmayı öğretecek.

Rasathanede, TÜBİTAK Bilim ve Toplum Projesi kapsamında yürütülen astronomi etkinlikleri devam ediyor.

Rasathanede yarın yapılacak halk günü etkinliğinde gökyüzü meraklıları, teleskopla ve çıplak gözle gökyüzünü tanıma, uzman astronomlardan sunumlar dinleme ve gökbilim üzerine bilgi edinme fırsatı bulacak.

Her yaştan meraklının ücretsiz katılabildiği etkinlikte, hava koşullarının elverişli olması durumunda Ay, Mars, Satürn ve bazı derin uzay cisimlerinin teleskoplarla gözlemleri gerçekleştirilecek.

Etkinliklerde katılımcılar, Ay'ın kraterlerini yakından tanıma, çıplak gözle gökyüzünü tanıma ve her mekanda kutup yıldızını bulmayı öğrenecek. Havanın kapalı olması durumunda ise alternatif bir program uygulanacak. Rasathanenin halk günü etkinliğine http://rasathane.ankara.edu.tr adresinden ulaşılabiliyor.

11 Mayıs 2008, Halk Günü etkinliği programı:

20:00-21:00 Ay ve Mars'ın Teleskopla Gözlemi
21:00-22:00 Sunum: “Astronomik Sayılar, Astronomik Uzaklıklar”
22:00-22:30 Çıplak Gözle Gökyüzü Tanıtımı
22:30-00:00 Ay, Satürn ve Bazı Derin Uzay Cisimlerinin Teleskopla Gözlemi

Havanın kapalı olması durumunda alternatif program

21:00-22:00 Sunum: “Astronomik Sayılar, Astronomik Uzaklıklar”
22:00-22:30 Teleskopların Tanıtımı
22:30-23:00 Belgesel Gösterimi

Annelik DNA'sı

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıbbi Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalınca, ''anne sevgisinin sadece hormonal bir duygu değil genetik kökenli olduğunu'' ortaya koyabilmek için ''DNA'' taramalı araştırma yapıldığı bildirildi.

ÇÜ Tıbbi Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Demirhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, anne sevgisinin, yeryüzündeki hiçbir sevgiyle boy ölçüşemeyecek kadar güçlü olduğunu, bu gücün altında ise genetik faktörlerin yattığını düşündüklerini söyledi.

Demirhan, doğum yapan annelerin dokularının yenilendiğinin yapılan çeşitli bilimsel araştırmalarla ortaya konulan önemli bir gerçek olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Bu dokulardaki yenilemenin, annenin, bebeğinden aldığı kök hücreler kanalıyla gerçekleştiği güçlü bir ihtimal. Çünkü, kök hücreler, insan vücudunda bulunan ve her türlü vücut hücresine dönüşebilen ana hücrelerdir. Nerede bir zedelenme veya onarım ihtiyacı varsa, oraya giderek gereken hücre tipine dönüşür ve hasarı onarırlar. Bu hücre de en fazla bebeğin kordon kanında bulunur."

Demirhan, hamilelik sırasında hasarlı dokuların bebeğin kök hücreleri sayesinde onarıldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Verdiği kök hücre nedeniyle, bebeğin, doğduktan sonra da annenin vücudunda yaşamaya devam ettiğini düşünüyoruz. Yani bebeğin kök hücreleri, annenin beyninde sinir hücresi, kalbinde kas dokusu gibi çeşitli organlarında yaşamaya devam ediyor.

Başka bir ifadeyle anne bebeğini kalbinde, karaciğerinde ya da beyninde yaşatıyor. Ancak, aynı durum baba için söz konusu değil. O yüzden, anne sevgisinin, baba sevgisinden daha güçlü olduğu aklımıza geliyor."

Demirhan, ilk etapta 10 anne üzerinde yaptıkları araştırmada, annenin vücudunda, bebeğine ait kök hücreleri araştırdıklarını belirterek, "eğer, bu kök hücreleri bulursak, sevginin sadece hormonal bir duyu değil, genetik kökeni de bulunduğunu ispatlamış olacağız" diye konuştu.

"Bebek, babadan çok annenin DNA'sını alıyor"

Prof. Dr. Demirhan, hücre çekirdeğinin dışında, mitokondrilerin içinde yer alan ve "mitokondrial DNA" denilen hücreleri çocuğun annesinden aldığını kaydederek, şöyle devam etti:

"Baba, bir bebeğe, spermi aracılığıyla hücrelerini veriyor. Bebek, anneden de babadan da 23'er kromozom alıyor. Ancak, çekirdek içindeki DNA, hem anneden hem de babadan alınan genetik bilgiyi içerdiği halde, mitekondrial DNA, yani hücre çekirdeğinin dışındaki DNA, yalnızca anneden alınan genetik bilgileri kapsıyor.

Bu yüzden, bir kişinin, anne soyu ile ilgili bir araştırma yapılırken mitokondrial DNA analizleri yapılıyor."

Bazı babaların, "çocuğum çok zeki, tıpkı benim gibi" şeklindeki sözlerine de dikkati çeken Demirhan, bir bebeğin, özellikle zeka kavramını daha çok anneden aldığını bildirdi.

Prof. Dr. Demirhan, "anne sevgisinin kaynağını bilimsel verilerle ortaya koymak" için yaptıkları araştırmanın uzun soluklu olduğunu, annede, bebeğine ait kök hücreleri bulduklarında, bunu uluslararası platforma taşıyacaklarını sözlerine ekledi.

3 Mayıs 2008

İP Tv'de Son Gelişmeler!

IPTV, Video-On-Demand (VOD), sayısal reklam ve içerik alımı konusunda yazılım uygulamaları sunan SeaChange International, kablosuz ağ ve geniş bant internet erişim ürünlerinin geliştiricisi AirTies ile ortaklık kurdu.

Seachange'den yapılan yazılı açıklamaya göre, ortaklık sonucunda ortaya çıkan çözümler, IPTV hizmetlerinin kurulumunu kolaylaştırıp hızlandıracak, kullanıcıların evlerindeki bilgisayar, modem ve televizyon gibi aygıtlarını kendi başlarına kolayca birbirine bağlayarak yeni nesil kablosuz iletişim ve eğlence uygulamalarını kullanmalarını sağlayacak.

SeaChange'in Kurucusu ve Üst Yöneticisi Bill Styslinger "Küresel kullanıcılar hızlı, etkin ve uygun maliyetli sunulan IPTV çözümlerine ihtiyaç duyuyorlar. SeaChange'in TV Navigatör yazılımı ve AirTies'ın M-140 IPTV alıcısı, karmaşık kurulumları ortadan kaldıran ve yalnızca tek bir düğmeye basarak oluşturulan ev içi kablosuz ağ sayesinde VOD, Caller-ID ve oyunlar gibi sofistike uygulamaları ev içindeki birden fazla televizyon setine taşıyan ilk kablosuz IPTV çözümünü yaratmıştır" dedi.

AirTies Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Çelebi de uluslararası pazarın IPTV'nin kullanımı ile ilgili yaşadığı zorlukları gördüklerini ve uluslararası alanda pek çok aileye kablosuz IPTV çözümlerini kolaylıkla ulaştırabileceklerine inandıklarını belirtti.

Ortaklık temelinde ilk girişimler Türkiye ve Rusya'da yapılacak. SeaChange, Yunanistan, Ukrayna, Hindistan, Brezilya, Almanya ve İsrail dahil birçok ülkede çeşitli projelerde AirTies ile birlikte çalışmalarını sürdürecek.

Yandı Kotalar!

Türk Telekom'un görüntülü telefon hizmeti ''Videofon'' bu ay hizmete girecek.

Türk Telekom, ev ve iş yeri telefonları gibi sabit hatlardan kullanılacak olan ve görüntülü konuşma imkanı sunan "Videofon"u Mayıs ayının ikinci yarısında hizmete sunmayı planlıyor.

Telekomünikasyon Kurumu'nun, Türk Telekom'un "Videofon" için yaptığı hizmet, tarife ve kampanya başvurularını onayladığı öğrenildi.

İnternet üzerinden çalışacak olan görüntülü telefon için abonelerin öncelikle geniş bant internet (ADSL) kullanıcısı ve Türk Telekom abonesi olması şartı aranıyor. Bu hizmetten faydalanabilmek için, internet hızının en az 1024/256 KBit/s olması gerekiyor.

Türk Telekom, kampanya için başvuran abonelerine görüntülü telefon cihazını ücretsiz olarak bağlayacak ve tüm vergiler dahil ayda 29 YTL'ye 3 bin kontör yani 50 saat görüntülü konuşma imkanı sağlayacak.

Görüntülü telefondan şimdilik sadece görüntülü telefonları arayabilecek olan aboneler, bu uygulama için yeni bir numara almayacak. Cihazın kurulumunu Türk Telekom müşterilerinden randevu alarak yapacak. Türk Telekom "Videofon" konuşma bedelleri ev ya da iş yeri telefonu faturasında ayrıca belirtilecek.

İnternet kotalarını etkileyecek

Türk Telekom yetkilileri, görüntülü telefon ile yapılacak görüşmelerin, abonelerin internet kotalarını etkileyeceğini, ancak bunun birçok müşteri için sınırlı kalacağı tahmin edildiğini ifade ettiler.

Yetkililer, "Zira şu anda internet servis sağlayıcılar tarafından verilen en düşük kota 4 Gb (cigabayt). 4 Gb kota ile ADSL kullanıcıları başka hiçbir işlemde kullanmazlarsa yaklaşık 4 bin dakika görüşme yapabiliyorlar" değerlendirmesinde bulundular.

Kullanıcılar "Videofon" cihazları ile internette dolaşabilecek, e-posta gönderebilecek ve görüşme esnasında karşı tarafın fotoğrafını çekebilecek.

SIM kart okuyucu özelliği ile cep telefonuna kayıtlı ev veya iş numaraları cihaza kopyalanabilecek. Ayrıca, aboneler görüşme yaparken, istedikleri anda karşı tarafa görüntüsünün gitmesini engelleyebilecek.

Telekom yetkilileri, görüntülü telefon "Videofon"un işaret diliyle haberleşmeye imkan sağlaması nedeniyle en çok işitme engellilerin yaşamını kolaylaştıracağını ifade ettiler.

Kotayı etkilemesi gerçekten mükemmel olmuş zaten kuş kadar olan kota artık annemi göreceğim diye yok olacak...