18 Mayıs 2008

Umuda Giden Yol

Çin'de bir fabrika kasabasının yaratılış süreci hep aynıdır: Başlangıçta neredeyse herkes inşaat işçisidir. Ekonominin gelişmesi işlerin hızlanması anlamına gelir ve yeni sanayi bölgeleri yükselirken çeşitli aşamalardan geçilir. İlk işçiler kırsal bölgelerden göç eden erkeklerdir ve kısa bir süre sonra onlara küçük girişimciler katılır. Bu öncü girişimciler işe tezgâhlar üzerinde et, meyve ve sebze satarak başlar. Ve sonra, ilk dükkânlar açılır açılmaz, inşaat malzemeleri stoklanır. Derken cep telefonu şirketleri mağaza açar: China Mobile, China Unicom... Ve buradaki göçmen işçilere hazır telefon kartları satarlar; güneydoğudaki Zhejiang Eyaleti'nde popüler olan ürünlerden birinin adı "Sıla Özlemi Kartı"dır... Bu ilk aşamalarda polisin izine pek rastlanmaz. Hükümet yetkililerinin ortada olmaması özellikle dikkat çeker. Fabrikalarda üretim başlayana dek buralarda fazla kadına rastlamazsınız. Montaj hattı kullanılan fabrikaların patronları çalışanların -daha gayretli ve idare edilebilir oldukları düşünülen- genç kızlardan oluşmasını tercih eder. Kadınlarla birlikte giyim mağazaları da bir bir ortaya çıkar. Bir dizi çorak fabrika arasından -kaldırım taşları arasında açan bir çiçek gibi- bir ayakkabı mağazasının birdenbire bitiverdiğini görmek şaşırtıcıdır. İlk günlerde çöpler kaldırım kenarındaki oluklarda birikir; hükümet temel hizmetleri getirmek konusunda pek de aceleci davranmaz. Belediye otobüsleri aylarca ortalıkta görünmez. İlk yerleşimciler tarafından çalınıp hurda olarak satılacağı korkusuyla rögar kapakları en son ana kadar açık bırakılır.
İki yıl boyunca Zhejiang'a sürekli gidip gelirken, tarıma elverişli alanlardan fabrika kasabalarının yükselişini izledim. Her defasında bir araba kiralıyor ve yarının kalabalık kentlerini birbirine bağlayacak olan yepyeni otoyolu izliyordum. Bu yoldan altı ay boyunca yerel bir otoriteye dair en ufak bir işaret görmeden geçtim. Ve altı ayın sonunda hız sınırını aştığıma dair ceza makbuzları kesilmeye başladı; her yolculukta her biri 20 dolardan üç-dört makbuz...
Cezalar, çoğunlukla ilan edilen azami hız sınırının uyarı olmaksızın gizemli biçimde düşürüldüğü yerlere yerleştirilmiş olan kamera sistemleriyle kesilmişti. Eyaletin dört bir yanındaki fabrika kasabalarından ceza makbuzları toplamıştım: sutyen üretimiyle ünlü Jinhuan'dan, sentetik deri imalatının yapıldığı Lishui'den, düğme ve fermuar üretimiyle tanınan Qiaotou'dan...
Cezalar, "Prosperous Automobiles" adlı oto kiralama şirketine bırakmış olduğum depozitodan kesiliyordu. Firmanın patronu, "Polisler için güzel iş" dedi. Sonradan öğrendiğime göre, bazı polisler kâr payı karşılığında özel sektör girişimcileri gibi kameralara para yatırıyormuş. Patron, kameraların yerlerini ezberlememi söylediyse de bunu asla başaramadım.
Yolculuğu benzin bitmeden tamamlamak bile benim için başlı başına zorlu bir işti ve her defasında arabayı boş depoyla teslim ediyordum. "Prosperous Automobiles"in stratejisi buydu: Ne zaman bir araç kiralasalar, benzin istasyonuna ancak ulaşabileceği kadar benzin koyuyorlardı. Eğer arabayı deposunda birkaç litre kadar benzinle geri getirirsem, benzini depodan çekip satıyorlardı. Ve bu da Çin'deki amansız iş dünyasında para kazanmanın bir diğer yöntemiydi...

Hiç yorum yok: