tag:blogger.com,1999:blog-15246200058805627302024-03-13T15:09:34.764+03:00Sen Nereden Bakıyorsun?Bakış açısı her şey demek!Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.comBlogger612125tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-51573502168560206562020-08-11T22:52:00.002+03:002020-08-11T22:52:33.438+03:0030 oldum <p> İlk kez bile isteye 30 oldum. İlk kez bile isteye doğum günümü o gün tanıştığım 1 kişi hariç kimseye hatirlatmadim, farklı hiç bir şey yapmadım, 2 kişi kutladı doğum günümü biri annem biri kız kardeşim ama konumuz doğum günümü kutlamadilar ühü değil. 30 olmak üzerine.</p><p><br /></p><p>Şimdi, benim için sayılar önemli hatta yuvarlamalar, küsuratlar ve tamlar hepsi kendi başlarına farklı birer anlama sahip olabilirler. Mesela 8 sıcak, 13 soğuk, 1001 özgüveni yüksek ve kendinden emin bir karaktere sahip benim için. Sayılara karşı bu hislerim aklımdan sayı tuttuğum zaman beni etkiliyor. Neyse konu dağılmasın sayılar benim için önemli. Hatta doğum günlerinden bile. Ben artık 40 a kadar sanki doğum günlerimde yaşlanmıyormuş gibi hissedeceğim. Ama artık yirmi ile başlayan bir yaş telaffuz edemeyeceğim. Neyse dünlük alışırsın dedi, bugünün doğum günüm olduğunu bugün öğrenen biri :) </p><p><br /></p><p>Sen de baya yaşlandın ha sana da iyi yıllar.</p>Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-7528538648856613132020-06-14T01:52:00.000+03:002020-06-14T02:16:48.344+03:00sıcak denizlere inme isteği..<h2>
<span style="color: #444444;">çünkü zayıflık harika bir şeydir ve güç hiçbir şey değildir. Bir insan yeni doğduğunda, zayıf ve esnektir. Öldüğü zamansa, kaskatı ve duygusuzdur. Bir ağaç büyürken körpe ve yumuşaktır ama kuru ve sert hale geldiğinde, ölüp gider. Sertlik ve güç, ölümün arkadaşlarıdır. Esneklik ve zayıflık, varoluşun tazeliğinin ifadeleridir. Kendini sertleştiren hiçbir şey kazanmayı başaramaz.<br /><br />Lao TZU<br /><br />(şarap içince karşıma çıkan çin filozofu hemen olaydan nasibini aldı gördüğünüz gibi.)</span></h2>
Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-70251550841235034082016-12-29T02:55:00.000+03:002016-12-29T02:55:02.211+03:00Hayattan Zevk AlmakSelam sevgili dünlük.<br />
<br />
SANA BÜYÜK HARFLE YAZACAĞIM, HANİ ONUN BİR BÜYÜK BİR KÜÇÜK YAZDIĞI GİBİ...<br />
<br />
SİGARAYA BAŞLADIM...<br />
<br />
KOVALAMAK BENİM PEK İÇİMDEN GELMEZSE YAPMAYACAĞIM BİR ŞEY BİLİYORSUN. SANA İÇİMİ DÖKMEKSE İÇİMDEN GELMEMESİ MÜMKÜN OLMAYAN BİR ŞEY.<br />
<br />
GELECEK PLANLARI KURUP SONRA ONLARA SADECE ANI YAŞIYORUM DİYEN BİRİYLE İNANMAYI BEKLEMEK BENİM EN GÜZEL MALLIĞIM. HER ANIN HATIRA OLARAK KALMASININ BENİM HAYATIMDA NE KADAR ÖNEMİ OLDUĞUNU ANLAMAYACAKLARSA NEDEN UĞRAŞIYORSUN DİYECEKSİN HAKLISIN. YOLU YOK ÇEKECEKSİN DEMİŞ BİRİLERİ. BİLİYORSUN AKLIMDA KİŞİLER KALMIYOR OLAYLAR VE UYANDIRDIKLARI HİSLER KALIYOR. DOLAYISIYLA KİM DEMİŞ NE ZAMAN DEMİŞ PEK UMURSAMIYORUM.<br />
<br />
KENDİ KENDİNE MOTİVASYON LEVELİM BU ARA SIFIRA YAKIN DURUMDA. BAZI GÜLÜŞLER VEYA BİR ARKADAŞ TOPLANTISI BENİ "OLUM İYİ ADAMSIN SEN YAPARSIN" DEMEYE İTSE DE BAZI SÖZLER DE BOŞA KÜREK ÇEKMİYORSUNDUR UMARIM DEMEYE İTİYOR.<br />
<br />
BİR KAÇ KEZ DEMİŞİMDİR AMA BU SEFER SANIRIM "KURDUĞUM HAYALLERDE YERİNİ YADIRGIYORSUN" DİYEREK DEĞİŞTİRİYORUM.<br />
<br />
TEK DAYANAĞIM "YANINDA MUTLUYUM, GERÇEKTEN MUTLUYUM" DERKEN GÖZ BEBEKLERİNİN NORMALDEN BİRAZ DAHA BÜYÜK OLMASI...<br />
<br />
UMARIM HAKEDERİZ,HAKEDERSİN VE HAKEDERİM...<br />
<br />
büyük harfler küçükte yazılabilir sevgili dünlük. fazla tozlanmadan umarım buralarda olurum tekrar.<br />
<br />
başlık neden mi hayattan zevk almak?<br />
belki yazınca gerçek olur diyorum sadece.<br />
<br />
<br />Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-68891597059218919092016-06-21T05:26:00.001+03:002016-06-21T05:26:15.108+03:00Uzun zaman sonra merhabalarMerhabalar sevgili dünlük.<br />
Sana yazamadığım çok dünüm oldu bu arada. Aslında biraz duygusal gibiyim bunları yazarken hatta neden bunları yazdığımı da bilmez durumdayım.<br />
<br />
Şaibe.<br />
Kumsal o gün kırmızıydı ama domates kırmızısı, sanki bakarsam gözlerim o kırmızılıkta kararacak ve bir daha başka bir şey görmeyecekmiş gibi hissetiriyordu.<br />
Burnunda benleri olan, saçlarının uçlarını yeşile boyatmış, babasının ona aldığı halhalı elinde tutan bir kız çocuğu kumsaldaydı. Saçlarının uçlarıyla gurur duyuyordu babasından izin alarak yapabildiği ya da onu izin vermeye ikna ettiği nadir şeylerden biriydi bu. Birde 3 gün önce alışveriş merkezinde aldırdığı nevresim takımı vardı tabi bu başarılarda.<br />
<br />
Zeytin ağacının dalı o kadar sarkmış ki Yomahcalı'da kısa boylarıyla çocuklar zeytinleri dallarından toplayıp ağızlarına atar olmuşlar. Acı tatlarıyla hayalleri yıkısa da sonradan alışmışlar tadına. Hatta sabah kahvaltıda annelerinin zorla yedirmeye çalıştığı zeytini bırakıp dalındaki acıyı yemeye başlamışlar günlerce. Günde 2 belki yiyebilirlerse 3 zeytini mideye indirmişler. Acıymış ama tadı devam etmelerine engel olmuş.<br />
<br />
Bir limona aşılanan mandalinayım bugün. Orda olmamdan mutlu olanlar olmayanlardan fazla ama beni yiyecekler olgunlaştığımda. Olmama sevindiler. Olmasaydım bana hissetme şansı bile vermeyeceklerdi bu duyguları. Hepsine şimdiden teşekkürler. Dala aşılanmıştım diğer limonların yanına. Limonların ne düşündüğünü inanın anlamıyorum. Bizde öyle kendi aramızda sadece mandalinalar anlaşırız. Siz insanlar gibi. Düşünüyoruz bazen acaba diğer bitkilerde bizim gibi kendi aralarında konuşabiliyorlar mıdır diye?<br />
<br />
<br />
O sabaha yazı tipi olarak uyandım hemde Türk isimli bir yazı tibi olarak. T harfim biraz tepesi oval ve sağ sol yanına doğru sivrilen bir şekilde olmuştu. U harfimin sağındaki çizgi o kadar netti ki neredeyse U kalın bir I gibi gözüküyordu. K larım kollarını açmış bekleyen bir kadındı. A larım ise düzdü dümdüz.B lerim gözlüğe çok benziyorlardı. C ise tam bir hilal.<br />
<br />
<br />
O sabah yağmur olarak uyandım gökkuşağına. Gözleri ağlamaklı bir kıza düştüm ki yanındakilere çaktırmasın ağladığını diye.<br />
<br />
O öğlen avans olarak düştüm işçinin cebine ama sonrada hibe olacaktım patron tarafından.<br />
<br />
O ikindi balkona düştüm ömrünün sonuna gelen bir kelebek olarak. Evin küçük oğlu buldu beni kuşu vardı kafeste ona verdi yem oldum. Ölmeden hemen önce.<br />
<br />
O akşam baba oldum eve elinde kirazla giden.<br />
<br />
O gece kadın oldum ütü masasını daha ne kadar uzun süre kullanırım diye düşünen.<br />
<br />
O gece yarısı zengin oldum yattığım yeri bilmeyen.<br />
<br />
O sabah yine yağmur olacaktım ağlamaya başlayacak olan birine konacaktım isterse ya da kalacaktım havada biri ağlamaya niyetlenene dek. Çok beklemezdim zaten dünya insan denen kanseri yenesiye dek daha çok inecektim yere onların arasına.<br />
<br />
<br />
Bitti.Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-3768146235239147192014-06-30T01:26:00.001+03:002014-06-30T01:26:48.831+03:00Şeytan Sorusu<a href="http://4.bp.blogspot.com/-brN0jjEMvQU/U7CRsCpmRNI/AAAAAAAABcc/Eso9cVuZmr0/s1600/blog3x+1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-brN0jjEMvQU/U7CRsCpmRNI/AAAAAAAABcc/Eso9cVuZmr0/s1600/blog3x+1.jpg" /></a>Aklınızdan bir sayı tutun.<br />Eğer sayı çift ise 2 ye bölün, değilse 3 katının 1 fazlasını 2 ye bölün.<br />
Elde ettiğiniz sayıya aynı işlemleri yapmaya devam edin.<br />
Bu sırayla devam ederseniz sonunda elde edeceğiniz 1 rakamı olacaktır.<br />
<br />
Sorunun mantığı kavranmış değil. Yani olayın neden 1 de sonlandığını ispatlamak henüz kimseye nasip olmadı.<br />
Çok çalışılmış ancak "elde her sayıyı mutlaka 1 e götürmeli," veya ".... bu yüzden her sayı 1 e kadar gidiyor" gibi cümleler kurduracak kesin bir kanıt yok.<br />
Paul Erdös ki kendisi "<a href="http://www.okuoku.com/kitap/yalnizca-sayilari-seven-adam-paul-hoffman-133496.html">yalnızca sayıları seven adam</a>" olarak bilinir, "umutsuz tamamen umutsuz" bile demiş.<br />
<br />
Bu kanıt bulunamadığı için ise tersine örnek bulma ihtimalinden kimse "imkansız" diye bahsedemez.<br /><br />Kanıtlamaya çalıştığımız şeyin tahmin ettiğimiz şey olması güzel olurdu ancak her zaman durum öyle olmayabilir.<br />
<br />
<br />
<br />Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-22843503733094865982014-02-28T19:53:00.001+02:002014-02-28T19:54:54.170+02:00Kriptolu Hökümet İnsanlarımız hala teknolojinin onlara neler yapabileceğinin farkına varmadılar.Çünkü teknolojiden anladıkları bundan öteye gitmiyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-eNfp9Gs3S6E/UxDMPU5ImYI/AAAAAAAABbc/BCP24r5Ox-o/s1600/uydu1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-eNfp9Gs3S6E/UxDMPU5ImYI/AAAAAAAABbc/BCP24r5Ox-o/s1600/uydu1.jpg" /></a></div>
Dünyanın dönmesini veya bir şekilde durursa tekrar dönmesini sağlayabilecek olan gücün teknoloji ve türevlerinde olduğunun farkına varınca artık dünya sizin için bir laboratuvar oluyor.<br />
<br />
Bilgisayar ve diğer bilgili terimleri bu makinalara isim olarak vermemizin bir nedeni var. Bilgisayarın adıyla hiç alakası olmadığını söylemekte fayda var. Saymak zaten bilmek demektir. Kaç tane deniz anası türü vardır say bakalım sorusunun cevabını verebilen insan zaten kendi bilgilerini sayıyor demektir.<br />
<br />
Bireylerin elektroniği zaman geçirmek için bir uğraş gibi gördüğü zaman inanın ki başkaları bunu kullanıyor.<br />
<br />
Bulut sistemini anlatan ülkenin teknoloji ile ilgili bakanı "ben fazla kafa yormuyorum" en iyisi. Kullanacaksın ama fazla kafa yormayacaksın. Bravo sayın bakan. Birde bunu öyle samimi bir röportajda söylemiyor kendisi seminer vs gibi bir konuşma sırasında çıkıyor bu sözler ağzından.<br />
Anlayamadığımız şeyleri hala yerden bitmiş gökten inmiş olarak tanımladığımız sürece bu oyunun sonucu hiç iyi olmayacaktır.<br />
<br />
Kısacası koskoca 75 milyonluk ülkede toplayınca 200 300 kişi çıkıyorsa kriptoloji ve kriptografiyi bilen. Sonuç olarak bu işi bilenler tarafından kandırılırsınız sayın başbakanım.<br />
Siz "başbakan olunca yabancı basın mensuplarıyla hangi dilde konuşacaksınız" sorusuna Türkçe dediğinizde mertliğinize hayrandım açıkçası. Ama 10 yılda teknoloji okuryazarı olacak vs kadar ingilizce öğrenememeniz ya da bizden bunu saklamanız gerçekten çok garip bir durum.<br />
<br />
Kriptoloji hiç bir zaman birisinin güvenliğini sağlamak için üretilen bir ürün olamayacaktır. Çünkü eğer o sistemi sizin için birisi üretiyorsa ancak o kişi artık sizi korumaktan vazgeçene kadar güvendesiniz demektir.<br />
<br />
Yakın koruma memurunuzun karşıdan gelen bıçaklı adamın önünden çekilmesi, bir kriptologun oluşturduğu sistemin kodlarını açık etmesi ile aynı şeydir. Bundan kurtulmanın 2 yolu var,,,<br />
<br />
1-) Ya sizde en azından kaçmayı, kendinizi savunmayı koruma memuru kadar olmasa da öğrenmelisiniz.<br />
<br />
2-) İşi koruma memuruna bırakırken onunda bu durumdan zarar göreceğini hatta onun görevinin kendisini koruması gerektiğini belirtmelisiniz.<br />
<br />
Unutmayalım ki aldığı paradan, sosyal hayatından, fikir özgürlüğünden memnun hiç bir meslek sahibi daha fazla para ve daha fazla refah için işini kötüye kullanmaz.<br />
Ha <a href="http://www.imdb.com/title/tt0944835/">"Salt"</a> gibi küçüklükten aldıysanız o ajanı yanınıza sizi bekleyen tek son ajanın vicdanıdır.<br />
<br />
<br />
Kısacası insanlardan bir şey gizleyerek haberleşmeyi her insan akıl eder, maharet konu ile hiç alakası olmasada bunu insanlara nasıl yapacağını söylemektedir.<br />
Teknoloji sizin için bu olmaya başladığında doğru yoldasınız demektir.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-kV4DarQs0Ko/UxDMyTJC0NI/AAAAAAAABbk/Qy4QNaEvkWg/s1600/uydu2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-kV4DarQs0Ko/UxDMyTJC0NI/AAAAAAAABbk/Qy4QNaEvkWg/s1600/uydu2.jpg" /></a></div>
<br />
2 kişiyi birbiri ile konuştururken 3. bir kişinin bu konuşulanları duyup anlamlandıramamasına denir kriptoloji.<br />
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-77887713364840594472014-02-04T20:59:00.000+02:002014-02-04T20:59:33.258+02:00Deli Günceler-9895Şarkıyı hatırladım sanıp söylemeye başlıyorum sonra nakarattan başka bir şey hatırlamadığımı görüp sonunu getiremiyorum.<br />
<br />
Televizyonda sadece saçmalık izleme fırsatı bulabildiğimizin farkında mısınız?<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/--IlMaouPwtg/UvE4f7QPBLI/AAAAAAAABZ4/l7SoZ3lRuso/s1600/papa%C3%BCan.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/--IlMaouPwtg/UvE4f7QPBLI/AAAAAAAABZ4/l7SoZ3lRuso/s1600/papa%C3%BCan.jpg" height="255" width="320" /></a></div>
Kolanın üzerindeki yazılarda acaba serkan var mı merak ediyorum.<br />
Durex veya Okey'den de aynı reklam kampanyasını bekliyorum açıkçası ben.<br />
<br />
Kipada üzerinde uçmuyor yazan helikopteri 70 tl den 45 tl ye indirmişler de raftan indirmemişler hala satmaya çalışıyorlar. Nedir amaç yedek parça mı yoksa akademik çalışma yapacaklara yardımcı olmak.<br />
<br />
Benim babamda emekli olunca tatil kasabasına taşınıp pideci açacakmış orda. Çok heyecan dolu adam ya bu hayatı bizede onada çok hızlı.Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-78881365581628754572014-01-28T22:20:00.002+02:002014-01-28T22:20:47.551+02:00Eternal Sunshine of the spotless mind<a href="http://1.bp.blogspot.com/-7lvec35eXhg/UugNk5RWM0I/AAAAAAAABW8/tvzYKJFjA9E/s1600/g%C3%BCne%C5%9F+y%C3%BCzeyi.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-7lvec35eXhg/UugNk5RWM0I/AAAAAAAABW8/tvzYKJFjA9E/s1600/g%C3%BCne%C5%9F+y%C3%BCzeyi.jpg" height="200" width="320" /></a>Filmi ilk kez bugün izledim.<br />Jim keri gerçekten iyi oyuncu.<br />Komedisi hariç kendine has bir karakteri var. İşin ilginç tarafı her ne oynarsa oynasın komik olabiliyor. Yakışıklıda ayrıca.<br />
Suratında devamlı bir "bunu ben yapmadım ama yaptıysamda bana kızmayın bunun şuan tam farkında değilim" tebessümü var.<br />
Keyt vinslet te güzel hatun. Filmdeki karakteriyle alakası var mıdır bilmiyorum ama eğer varsa keyt bacım gerçekten güzel bir insan.<br />
Oyunculuğunun jim kadar iyi olmadığını söyleyebilirim zira karakterin kendisi mi öyle davranıyor yoksa davranışı bulamadığından mı o hareketi yaptı diye sorduruyor filmi izlerken.<br />
<br />
Az önce adamın teki kadına 40 kez seni sevmiyorum dicekti tam 40 ta kadın adamı azından öptü adam diyemedi.<br />
Türk filmleri ve sinema bu halde.<br />
Mektebe gidiyormuş kız bu arada.Biz az evvel şaaptık diyemiyor bir türlü. Kulağına falan söylemeye çalıştı gene diyemedi utanmış.<br />
<br />
Gelelim filmin karakterlerine;<br />
Eternal Sunshine of the spotless mind türkiyede sil baştan olarak çevrilen ve 2004 te vizyona giren bir filmdir.<br />
<br />
Filmin senaryosu hafıza ve bunun insanı nasıl olduğu kişi yaptığını anlatmaya çalışıyor. Çalışmaktan öte bu fikri ortaya atıp ispatına başlıyor.<br />
Başlangıç filminden aşina olunan şu hafızaların silinmesi rüya mı hayal mi karmaşası burdada var. Filmde açıklanmamış ve izleyiciyi muallakta bırakan tek yer yok.<br />Amerikan sinemasının ruslara olan takıklığı burdada var. Rus olduğunu varsaydığım bir adam hafızadan belli bölümler silmenin belli kişileri tamamen yok etmenin yolunu bulmuş ve bunu hasta diye tabir edilen insanlarda uyguluyor.<br />
Bu istek tamamen hastaların kendileri tarafından bildiriliyor ve gizlilik çerçevesinde gerçekleştiriliyor. İşin ilginç tarafı siz bir gece yatıyorsunuz onlar hafızanızı siliyor ve siz sabah uyandığınızda hiç yadırgamıyorsunuz. Hafıza silme işlemi yaptığınızıda hatırlamıyorsunuz tabiki. Bu kayıtlar aynı doktor tarafından tutuluyor.<br />
Kişilerin hafızalarından silmek istedikleri kişiler hakkındaki düşüncelerini kasede kayıt ediyor. Silmek istedikleri için bazen atıp tutabiliyorlar tabi :)<br />
Rus ya da benim öyle olduğunu sandığım doktorumuz ise çok basit 2 3 alet ile beyinde hafızaları ctrl+del yaparak siliyor. Kişi ise bunlar silinirken o hatıraları tekrar rüya şeklinde görüyor.<br />Filmin izlenmesi gereken yerlerinden biri burası. Gerçi film izlemek benim için başladığın filmin başından bitesiye kadar kalkmamak demek olduğundan burası şurası diye ayırmıyorum. Ama hani olurda tuvalet muvalet su mu ihtiyacınız olur aman o araya denk getirmeyin.<br />
Filmleri 2.ye izlemenin de bence hiç bir anlamı yok diyerek bitiryorum kritiğimi.<br /><br />
Filmin adının ingilizcesini söylerken telaffuzunuza dikkat edin çünkü çok tatlı bir ses uyumu var. Kendinizi adeta bir birleşik krallıklı sanabilirsiniz o sesler ağzınızdan çıkarken.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-46263578859977092982014-01-25T17:55:00.000+02:002014-01-25T17:55:00.416+02:00Deli günceler -65Altın madenciliğinin dünyaya ne gibi bir katkısı olabilir bunun bir türlü farkına varamadım. Süs olarak kullanılmasının yanında sanayide de kullanılan altının yine onu bulmak için geliştirilen sanayi ürünlerinde kullanılması saçma geliyor.<br /><br />Altın bulmak için kazmak kazmak için sert aletler sert aletler için carbon alaşımlı maddeler ve sonuç carbon ihtiyacı. En sert karbon elmas.<br /><br />Gsm operatörlerinin harcadıkça kazan kampanyalarının büyük olanı gibi.Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-4258871273534066552014-01-25T01:13:00.000+02:002014-01-25T01:13:26.954+02:00Deli günceler-345Sakallarım göğüs kıllarımla bıyıklarımsa burundakilerle birleşecek vaziyete gelmeden kestirmem sakalımı buraya yazıyorum :)<br />
Pucca'nın kız kardeşi bir harika dostum... tatlı kızKriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-84021297061655228282014-01-20T23:01:00.000+02:002014-01-20T23:01:12.125+02:00Yalancı insan ben yalancıyım diyerek birisini kandırabilir mi?<a href="http://3.bp.blogspot.com/-2HhFqeewogA/Ut2Oa6mZKXI/AAAAAAAABWs/MOl7S2BwVM0/s1600/yalan1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-2HhFqeewogA/Ut2Oa6mZKXI/AAAAAAAABWs/MOl7S2BwVM0/s1600/yalan1.jpg" height="279" width="320" /></a>İletişime ihtiyaç duymadığınızı düşünün. Neye ihtiyaç duyardınız.<br />En başta kabul etmeniz gereken şey yalnız olmanızdır aksi durumda iletişim kurmadan yaşayabilmeniz imkansızdır.<br />Alışkanlıklarınızdan biri iletişim kurmaktır.<br />Eğer yoktan var olsaydınız ve etrafınızda kimse olmasaydı fiziksel bedeniniz hayatı faaliyetlrini sonlandırana dek iletişime ihtiyaç duymadan çok güzel yaşardınız.<br /><br />Ağzınızdan ses çıkartabildiğinizi size bunu biri göstermese veya ağzından ses çıkaranlar etrafınızda olmasa nasıl anlardınız bir düşünün.<br /><br />Kulaklarınızın sesten bi haber olduğunu ve onlara hiç ses çıkartacak dış bir ortamın olmadığını düşünün. Kendi ellerinizi bile çırparak ses yaratır kulaklarınızın farkına varırdınız.<br /><br />Gelelim gözlere. Gözlerinizi açarmıydınız kapatırmıydınız. Refleks olarak açmaya yeltendiğinizi düşünelim. (aslında reflekslerde doğduktan sonra ediniliyor acı, yanma hisleriyle tanıştıktan sonra) Gördüğünüz saf karanlık ise gözlerinizi açtığınızın farkına varabilir miydiniz. Elbette varırdınız çünkü en azından kirpikleriniz teninize deyecek ve siz bunu farkedeceksiniz.<br /><br />Gelelim dokunma duyunuza. Bu çok ilginç bence,<br />
Kendi vücudunuza hiç dokunmadan durabilirmisiniz. Her uzvunuzu kastediyorum parmak aralarınız dizlerinizin iç kısmı koltuk altlarınız her tarafınız. Deri diye adlandırabileceğimiz her yerimizin yine bir deri parçasıyla temas etmediğini düşünün.En kötüsünden erkeklerin cinsel organı normal halindeyken sürekli vücuda temas halindedir.<br />
<br />
Duyuların hayatı ne kadar etkilediğinin farkına vardığınızda aslında onların sizi ne güzelde kandırıp kendi aralarında kutlamalar yaptıklarını bilmelisiniz.<br />
Bir şeyin farkına varmanız için duyularınıza ihtiyaç duyarsınız ama duyularınızın yanıltıcı olduklarını düşünürseniz işte o zaman bir paradoks oluşur.<br />Yalancının ben yalancıyım demesine ne kadar inanırsınız. bu kişinin söylediği ne kadar doğrudur.???<br />
<br />
Sevgiyle kalın. İnce.Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-43317256659416716792013-12-31T00:51:00.001+02:002013-12-31T00:51:07.354+02:00Dünya DönüşüBir sayı düşünün dediğim zaman kaçınızın aklına 100 geliyor çok merak ediyorum.<br />
<br />
Aklınızdan sayı tuttuğunuzu düşünün sonra o tuttuğunuz sayıyı bir kağıda yazın. Bunu yaptıktan günler sonra belki 1 hafta, yine aklınızdan bir sayı tutun ve bunuda bir kağıda yazın.<br />
Aynı işlemi devam ettirdiğiniz zaman sizce atıyorum 5. sayınızın daha önceki 4 sayıdan biri olma ihtimali kaçtır.??<br />
<br />
Bu sorunun cevabını bilmenin yolu Lagrange'ın da dediği gibi "her yaşananın, diğer yaşananlara etkisini kavrayabilecek ve bunları birlikte düşünerek bir sonuca ulaşabilecek bir akıl" sahibi olmaktan geçiyor.<br />
<br />
Bir arabanın 110 km hızla giderken 50 dereceden fazla açısı olan bir viraja girdiğinde ne olacağını hepimiz biliyoruz ya da en azından yüksek ihtimalle biliyoruz.<br />
<br />
Verilenler istenenler basit şekilde sıralandığında olay bir problemden çok bir olguya dönüşüyor.<br />
Aynı şeyi bir kelebek kanat çırptığında o kelebeğin yanında havada süzülen bir virüsün kelebeğin kanadının yarattığı rüzgarla bir insanın burnundan aldığı nefesle ciğerlerine gittiğini düşünün.<br />
Virüste grip virüsü olsun.<br />
İnsan hasta olsun, hasta olduğu için yönetim kurulu üyesi olduğu uluslar arası şirketin o kadarda önemli olmadığını düşündüğü toplantısına gitmesin.<br />
Toplantıda ise konuşulan konu beklenilenin aksine büyük bütçeli bir alım olsun.<br />
Oylar verilsin ve en çok oyu 1 farkla alan ürün için alım yapılmasına karar verilsin. Hasta adamımız ise bu konuda görüşüne başvurulabilecek ve değerlendirmesine göre bir kaç kişinin kararını değiştirebilecek bir kişi olsun.<br />
<br />
Sonuç ne mi olur.<br />
Uluslar arası şirket milyon dolarlık bir alım işini yanlış üründen yana yapmış ve tüm şirketin 4 yıl içinde zarar ederek iflas bayrağını çeker.<br />
<br />
Kelebek şirketin batmasına çalışanların hayat standartlarının işsiz kaldıkları için düşmesine neden olur.<br />
<br />
Kelebek ölmüştür ama etkisi uzun yıllar süren bir kanat çırpmıştır.<br />
<br />
Bütün bunların olmayacağını hepiniz biliyoruz.<br />
Hadi oradan bütün bunların olmayacağını ispatlayabilen bir tane adam yok içinizde. Hepiniz yazdığımda bir saçmalık arıyorsunuz ve her cümlede buluyorsunuz.<br />
Unutmayın gerçeklik insanları o kadar şaşırtıyor ki ne zamanlar yaşananların olma ihtimalinin bu kadar düşükken gerçekleştiğini düşünüyorsunuz ve hayret ediyorsunuz.<br />
Bu imkansız diyorken buluyorsunuz kendinizi. Üstelik bu sizin şaşırmanız için yeten şey olaylar zincirinin belki 3 belki 4 halkası.<br />
<br />
Her olayın nedenini ard arda 10 şeye bağlayın.<br />
<br />
Örneğin<br />
Öğrenci yurdunda musluğu açtınız sıcak suyun akmadığını gördünüz ve duş almaktan vaz geçerek odaya geri döndünüz.<br />
Sıcak suyun olmamasının nedeni kazanın arıza yapması.<br />
Kazanın arıza yapmasının nedeni görevlinin işinde acemi olup basınç ayarının tam yapamaması.<br />
Görevlinin acemi olmasının nedeni yurt yönetiminin bu işten hiç anlamasa da işsiz kalmasın dediği yakını olması.<br />
Yurt yönetiminin bu kararı almasının nedeni kurumsal düşünmeyerek akraba açıkta kalmasın bakış açısı.<br />
Bu bakış açısına sahip olmasının nedeni büyüdüğü anadolu kültürü.<br />
Anadolu kültürünün bu şekilde olmasının nedeni zapçililaylom çikilaylım.<br />
<br />
Apaçık şekilde olmuş olan şeye mutlaka yine apaçık şekilde görünen bir şey neden olmuştur şaşırmanızın nedeni onların farkları ve tek farkları da onları ard arda görememiş olmanızKriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-46763338921607442252013-12-16T16:56:00.000+02:002013-12-16T16:56:29.731+02:00Diş, Böcek ve Boyoz Uyanmama az kalmıştı rüyanın sonlarına doğru yaklaşıyordum çünkü artık renkler soluklaşmaya başlamıştı gözlerime ışık kaçıyor ve rüyadaki renklerin hepsi parlamaya başlıyordu.<br />Sepetin içindeki elmalar, armutlar ve muzların artık benim için tatlarından başka farkları yoktur.<br />Tam elimi uzattım ve rüyadan uyandım.<br />Gözümü açtığımda ağzımın suyunun aktığını ve dudağımın kenarını soğuk soğuk üşüttüğünü anladım.<br /><br />Saate bakma gereksinimi duyduğum sabahlardan biriydi yine kolumu yattığım çekyatın başında duran saatime attım tam almaya çalışırken parke zemine düşen saatin sesi daha fazla uyanmama neden oldu.<br />Ama kararlıydım saati yataktan kalkmadan alıp saate bakıp daha sonra kalkacaktım.<br />Neyse saate uzandım ve baktım ki yelkovan 9 ile 10 arasında, akrepte 10 ile 11 arasında.<div>
<br /></div>
<div>
O gün bu saatte uyanmama neden olan neydi? Evde kimsenin olmaması gürültü ihtimalini ortadan kaldırıyor ama sokaktan geçen bir satıcı veya aracın sesi olabilir miydi?</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sorular beynimi bulandırırken ben uyanmaya çabalamayı bırakmış ağzımın suyunun tamamını yastığa silmiştim.<br />Annemin "bu yastık kılıfları neden bu kadar kirleniyor" dediğini hatırladım.<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/--p2W3EwoRPo/Uq8PHl1tSvI/AAAAAAAABWM/ox13nPl8c8Q/s1600/di%C5%9Fdi%C5%9Fdi%C5%9F.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/--p2W3EwoRPo/Uq8PHl1tSvI/AAAAAAAABWM/ox13nPl8c8Q/s1600/di%C5%9Fdi%C5%9Fdi%C5%9F.jpg" /></a></div>
<div>
Kronik diş eti apsesi ağız suyunun akmasına ve ağızın hareketsiz kaldığı zamanlarda bakteri üreterek kokmasına neden olur.<br /><br />Yatağı, her zamanki gibi onu toplamanın ne kadar saçma bir eylem olduğunu düşünerek ve bu konuda kendime hak vererek toplamadım.</div>
<div>
Kalkıp yüzümü yıkadım ve ağzımın suyunu gargara yaparak tükürdüm.<br /><br />Kahvaltıda ne yemeyi düşünürken buldum kendimi. Evde kimse olmadığından bunu benim düşünmem hatta eyleme bile geçirmem gerekebilirdi. Bir PETA gönüllüsü gibi üstsüz çıktığım banyodan mutfağa girdim.<br />Eylem günü nasıl hazırlandıklarını falan hep merak etmişimdir.<br />Neyse kahvaltıda yumurta boyoz peynir ve çay 4lüsünü seçip hepsini tepsiye ve ocağa çay suyunu koyarken boyoz olmadığını farkettim.<br />Karşı fırına gidip boyoz almam 3 dk sürdü, bu arada apartmanın otomatik merdiven lambası ise yaklaşık 4 dk yanıyor. O sönmeden dönmüştüm yani.<br /><br />Sonra tepsideki kahvaltı malzemeleriyle salona geçtim ve kumandanın kırmızı tuşuna bastım. Gece en son izlediğim kanal olan Rustavi çıktı karşıma. Değiştirdim ve History channeli izlemeye başladım. Hatırladığım kadarıyla geçen hafta bir reklam dönüyordu antik uzaylılar haftaya pazartesi histıride diye. Bugün pazartesi ve tamda söylenilen saat aralığıydı.<br /><br />Histori alttan yabancı üstten türk seslendirme ile yapılan büyük ain alanlarının neden bu kadar devasa olduğunun sorusuna cevap arıyordu. Cevap basitti çünkü uzaylılar oraları iniş pisti olarak kullanıyordu.<br /><br />Kahvaltımın arasında bulunan yumurta ve boyozlar soğumadan yemeye başladım. Tam o esnada boyozdan bir ısırık almışken içinden çıkan böcek antenlerinin ağzımda olmasına bir anlam veremezmiş gibi bana baktı.<br />Sonra olmyan antenlerini kollarıyla temizlemeye çalışında acı gerçekle yüzleşti.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Onun antenlerini dişlemek suretiyle kopartmıştım.<br />Üzgündüm ama ölümüne sebep olmadığım için az da olsa mutluydum. Amacım bir böceğe zarar vermek değildi.<br />Böceği yavaşça boyozun içinden çıkarttım ve tepsinin üzerine koydum kahvaltıma devam ettim arada ise ona bakıyordum.<br />Baktığım anlarda sanki ona baktığımı anlıyormuş gibi ne ile uğraşıyorsa uğraşmayı bırakıyor ben tv de burnu uzun uzaylılara bakınca oda uğraşına devam ediyordu. Ne yaptığını çok merak ettim çünkü bir yere gitmiyor ama kıpırdıyordu.<br />Çayın suyu kaynar gibi bir ses çıkarınca koşturarak ocaktan çaydanlığı aldım ve çayı demledim. Biraz mutfakta oyalandıktan sonra salona elimde çaydanlık ve çay bardağımda geri döndüm. Çaydanlığı tepsiye koydum.<br />O esnada histıri reklema girmişti bende kanalı değiştirerek flash tvyi açtım.<br />Programın adı "Rengarenk Tekrar" dı.</div>
<div>
Program eşliğinde kahvaltı yaptım ve kahvaltı malzemelerini mutfağa götürdüm.<br />Tam bu sırada kapının anahtarla açıldığını duydum. Gelen annemdi ve beni mutfakta görünce "ha annem yiyin yiyin yığın kim yıkıcak diye hiç sormayın" dedi.<br />Bende kime sormam gerekiyor falan demeyi düşündüm ama söylemedim.<br /></div>
<div>
Biraz sonra mutfağa geldi ve kahvaltı malzemelrini çatal bardak çaydanlık sıralamasıyla yıkamaya başladı, sıra çaydanlığa geldiğinde mutfakta bir çığlık koptu. Neymiş efendim böcek çaydanlığın altına yapışmış birde ölmemiş ayaklarını falan oynatıyormuş.<br /></div>
<div>
Yağ bıçağıyla sırtı çaydanlığın altına yapışan böceği kazıdım ve mutfak bangosunun üstüne yatırdım sonra üstüne yine aynı yağ bıçağıyla (başka bıçak kirletmedim sonra onları kim yıkıcak) bastırdım. Çıkan çıtırtıyı duymanız lazımdı genşler.</div>
<div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-hyoE-YmblrA/Uq8UI-UvM2I/AAAAAAAABWc/Y0ElICEIYGM/s1600/b%C3%B6c%C3%BCk).jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-hyoE-YmblrA/Uq8UI-UvM2I/AAAAAAAABWc/Y0ElICEIYGM/s1600/b%C3%B6c%C3%BCk).jpg" /></a></div>
<div>
Sevgilerle kalın </div>
<div>
Rumuz: Ala geyik</div>
<div>
<br /></div>
Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-24102152874122044542013-12-01T19:04:00.001+02:002013-12-03T23:36:35.205+02:00Hasan Sabbah'ın Alamut'uBu kelimeyi duyanınız çoktur.<br />
Duymayanınız ise başlığı okuma sırasında duymuş oldu.<br />
Anlamına gelince şöyle düşünün karantina kelimesinin anlamı nedir?<br />
<br />
Cevabı bulamayanlarla yolumuza devam edelim. Karantinaya anlam yükleyenlerle ise ayrı bir yoldan arşa ulaşıcaz onları biraz bekletmek zorundayım.<br />
<br />
Sevgili anlam yükleme konusunda sıkıntı yaşayan arkadaşlar. Sizlerin idrak seviyelerinizdeki farklılıkları göz önünde bulundurarak fazla üstünüze gelmeden sadece alabileceğiniz kadarıyla sizi burdan uğurlamak istiyorum. Fazlasında gözüm yok.<br />
<br />
Alamut (koca kitabı okudum hala tereddütlüyüm) İran sınırları içinde olduğu düşünülen bir kalenin adıdır. Hasan Sabbah adında bir adamın bir tarafında kendisi ve İsmaili tarikatı için savaşması, suikast emirlerini yerine getirmesi vs gibi kanlı görevler için yetiştirdiği imanı (neye iman ettiklerini düşünmeden okuyun) sağlam askerler. Diğer tarafında ise bu askerlerin iman güçlerini katkısının olacağını düşündüğü eskiden köle olarak kullanılan güzel kızlar.<br />
<br />
Askerler kendilerine önderlik eden hasan sabbahın tanrının yer yüzündeki sureti olduğuna inanmalarına destek olan bu kızlar görevlerini şöyle yerine getiriyorlar.<br />
<br />
Bir saray ziyareti sırasında Haşhaştan elde edilen eroin'in ilkel formülünü bulan hasan (ve deneyen) bunu önce belli bir süre askerlik eğitimi verdiği adamalarına veriyor. Daha sonra onlara kendisine ne kadar iman ettiklerini anlamak için sorular soruyor. Sorular temel olarak Hasan'ın onları cennete göndermelerine iman edip etmedikleriyle alakalı. (yaşarken)<br />
Sözde hasan'da cennetin kapılarının anahtarları var ve bu anahtarları kendisi veya sevdiği kullar için kullanabiliyor.<br />
<br />
Kullanacağı kullar ise kendisine ilerde ölmek için bize görev ver ne olur diye yalvaracakları Fedailer. Haşhaşin, Suikastçı, Assasin vs.<br />
<br />
Adamları haşhaşın baygınlığında daha önce hiç görmedikleri arka taraftaki bahçelere götürüyor. Gözlerini orada açmalarını sağlıyor. Etrafı ise kızları tembihleyerek (ölümle tehtid ederek) buraya gelen gençlere buranın cennet olduğuna inandıracak şekilde düzenlemelerini istiyor.<br />
Gelen fedailere ise huri olduklarını söyleyecekler ve öyle hizmet edecekler. İnanmayan veya inanmamasına sebep olan kızlar ve fedai ölür. Fedai inanmadığı için kızlar ise inandıramadıkları için.<br />
<br />
Sonuç olarak Hasan kendisine istedikleri zaman onları cennete gönderebileceğine inanan ölüm görevlerine göz kırpmadan giden savaşçıları yetiştiriyor.<br />
<br />
Bu saatten sonra kitabı okuyupta zaman kaybetmeyin gençler. <br />
<br />
İran edebiyatı gerçekten çok zengin. Sanat sanat içindir anlayışını benimsediğimden sanatın zararlı etkilerinden koruyabiliyorum kendimi.<br />
<br />
<br />
Karantina kelimesine hala anlam yüklemeye çalışan arkadaşlara ise şimdi söylüyorum.<br />
<b>Karantina</b>, venedik veba ile savaşırken adalarda ve onların yakınlarında çinden ve uzak doğudan gelen ticaret gemilerini içindeki (veba riski taşıyan )farelerin temizlenmesi için 40 gün bekletilmesinden gelir. 40 italyancada karantina diye geçer. (nasıl yazıldığını bilmiyorum)<br />
Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-35649776584708845472013-10-27T19:12:00.001+02:002013-10-27T19:21:00.525+02:00Güz elliğin beş pare etmez bu ben deki: "aşk olmasa"Sayıların sonsuzluğunu ispatlamanın yolu 2 türlüdür. Sayma işlemiyle ilişlkilendirildiğinde sayabildiğiniz için sonu gelmeyecektir.
2. ise sayıların üretimiyle alakalıdır.
Doğal sayılar üretilirlen kabuller vardır bunlardan bir tanesi
Paeno aksiyomları olarak geçer.
Her sayıdan bir büyük sayı yani her sayının sonrası vardır.
Bu sayıların sonunun olmayacağı anlamına gelen zaten kabul edilen bir durumdur.
Burada ispatlamaktan kasıt açıklama yapmaktır.
Sayıların sonsuzluğunu bugün ispatladım.
Öyle bir sayı tutun ki aklınızdan onu söylemeye başladığınız zaman sizden sayıyı bitirmesi gerekenler ömürleri yettiğince beklesinler ve sizde kendi ömrünüz yettiğince sayıyı söylemeye devam edin. Hayatınız son bulunca şaşırtıcı şekilde bu sayının son bulduğu anlamına yanı sonlu olduğu anlamına gelmeyecek kim biliyor o sayının arkasına daha ne kadar sayı ekleyeceğinizi ???
Matematiğe armağanım olsun.
Yatağa yatınca sayı saymaya başlardım son söylediğim sayının ne olduğunu sabah hiç hatırlamazdım.
Sonra fark ettim ki hep 1er 1er sayıyorum, ertesi gün 2 şer denedim ve illaha ki bugün dünden fazla saymışımdır.
Sonraki gün 3 er 3 er sonra 4 5 6 diye arttırdım şuan kaça geldiğim konusunda söylenecek pek fazla şey yok çünkü sayımın terminolojide bir yeri yok ve ben daha dünden 1 sayı daha büyük sayıyı söyleyemeden uykuya dalıyorum.
Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-61278332891765266582013-07-09T22:35:00.000+03:002013-07-09T22:35:00.820+03:00Ülkelerin Milli Marşları "Afganistan"Konu nerden aklıma geldi bilmiyorum.<br />
Gece yatmadan önce dinlediğim bach, Schopenhauer dan olsa gerek. Klasik müzik sevdası başladı.<br />
<br />
Sonra birden ülkelerin ulusal marşlarının klasik müzik ayarında olduğunu farkettim. Burkina Faso'nun marşı bile kulağa sanki oyun havası gibi gelecek düşüncesi versede gayet iyi.<br />
<br />
Şimdi bunları ben bir bir araştırdım ha baya kaynakçam var orda sıkıntı yok zaten büyüklerini söylemeyeceğim.<br />
Nerde ilginç marş var onları yazıcam.<br />
<br />
Hadi başlayalım...<br />
<b>AFGANİSTAN</b><br />
<b>Söz yazarı</b><br />
Abdul-Bari-Jahani<br />
Afganistan ulusal marşı söz yazarı <a href="https://www.facebook.com/pages/Abdul-Bari-Jahani/223336756405">Facebook fan sayfası</a><br />
<b>Beste</b><br />
<span style="background-color: #f9f9f9; font-family: sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.1875px;">Babrak Wassa</span><br />
<a href="http://www.youtube.com/channel/UCq4-iM17_cN13yPvVSllb5Q">Babrak wassa youtube</a><br />
<br />
Yakın bir tarihte kabul edilmiş (göreceli) bir marş olarak Milli Tharana<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-hii8CCYkP2Q/UdxiIH-XRfI/AAAAAAAABUA/v7gWBfF8UDA/s1600/afgan+bayra%C4%9F%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-hii8CCYkP2Q/UdxiIH-XRfI/AAAAAAAABUA/v7gWBfF8UDA/s1600/afgan+bayra%C4%9F%C4%B1.jpg" /></a></div>
<b>Farsça</b> Milli Surood<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/Gs9y-P0FdOo?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Ülkelerinde yaşayan veya soylarının dayandığı ırklardan bolca hatta sadece onlardan bahseden bir marş.<br />
Dini simgeler içermesi ise bizlere yabancı gelmiyor.<br />
Afgan vilayetlerinden birisinden Nuristan'dan bahseder onlarda burdadırlar diye. Bu Nuristan önceden Kafiristan diye de anılıyormuş. Müslüman olmayanların yaşadığı yer.<br />
<br />
<br />
<br />Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-77292466556923962332013-07-04T23:28:00.002+03:002013-07-04T23:28:26.032+03:00Osmanlı İmparatorluğu ve Mısır <b>Selam genç</b><div>
<br />Osmanlı Cumhuriyeti filmini izliyorum. Komik ama içten içe insanın köklerine bağlarını yokluyor gibi.<br />Neye gülmeli neye inanmalı seçerken buluyorum kendimi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Padişah (Ata Demirer)7. Osman rezidanstan ev kiraladı en son 2000 amerikan dolarına.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/--W5plKwMCTo/UdXaaueXZfI/AAAAAAAABTw/CcGYfWVb2JA/s640/G%C3%B6zl%C3%BCk-kap%C5%9Fon.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/--W5plKwMCTo/UdXaaueXZfI/AAAAAAAABTw/CcGYfWVb2JA/s320/G%C3%B6zl%C3%BCk-kap%C5%9Fon.jpg" width="320" /></a></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Lan şu bir şarkı var hani yağmurun falan yağdığını söylüyor sonra gök gürültüsü diyor şimşek diyor orda bir mantık hatası var arkadaş, gök gürültüsü şimşekten önce gelmez sonra gelir. Şarkıda ise hani gök gürler ya arkasından hani şimşekler çakar peşinden diyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Işık sesten hızlıdır breh.</div>
<div>
Ha döngüyü ortasından yakaladıysa tabi yazar o zaman doğru olabilir. Art arda şimşek gürültü geldiğinden tabi önce gürültü duyan sonra yeni gelen şimşeğin ışığını görür.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
O şimşeklerin yıldırımların enerjisi toplanabilseymiş ohoooymuş.<br /><br /><b>Patlamış Mısır (flash tv:popcorn)</b><br />Mısırdaki darbede kahireye canlı yayın ekibi kuran, gönderen,muhabir yığan haber kanalları geziye aynı tepkiyi göstermemelerine direk şahit olmuştum.<br />Şimdide nasıl oturum oturum tartışıyorlar lan utanmadan.<br />Mısırda patlaya patlaya bir hal oldu, cahillik almış başını yürümüş ve aklı başında olanlarda emir altındalar. Ne olur söyliyim asker iyice darbe kurallarını uygular sonra seçim yapılır ve seçimde askerin parmağı olur.<br />Sonuç halkın seçtiği sanılan ama sadece halktaki eski kafa adamların onay verdikleri yeni birisi iktidar olur. Bakın birisi diyorum çünkü arap yarımadası ve ortadoğu ve bizzat ben "yönetici" deyince bir kurum kuruluş parti koalisyondan çok "adam" anlamakta ve istemekteyim. </div>
<div>
İç güdüsel olarak yönetenin sonsuz güce ve yaptıklarının kendisi hayrına değilde halkı hayrına olması gerektiğini düşünenlerdenim.</div>
<div>
Kısacası bir yöneticiye itiraz etmemin tek nedeni "sen tek adamsın ve sana saygı duyuyorum fakat bunun yanında sana saygı duymamın nedeni o makam ve o makamdayken yapman gerekenlerin yararları" diye düşünmem.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Seleflerime selam olsun.<br /><div>
<br /></div>
</div>
Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-73398860928124607002013-06-27T20:15:00.001+03:002013-06-27T20:15:56.346+03:00Saygıdeğer Saçmalık SilsilesiSilsile: sınavda işaretlediği cevabın yanlış olduğunu anlayınca arkadaşına silip e yi işaretlemesini söyleyen kişinin ağzından çıkan kelam.<br />
<br />
<br />
Sevgili blok, tuğla veya kiremit.<br />
Balkonda oturuyorum ve balkon cam ile kapalı olmasına rağmen dışardan her şey çok net gözüküyor. Dışardan bi baksalar mazallah beni falan hep görecekler töbee.<br />
<br />
Bisiklet alma isteği bi kabarıyor bi iniyor bi kabarıyor bi iniyor. Sonuçsuz kalmasa bari diyerek kendimi avutuyorum. Hep ilerisiyle ilgili bir kaygı gütmek zorunda mıyım ben. Şöyle afedersin ama ... yayarak geçirdiğim hiç mi tatil olmayacak.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-QwPQRw0s_gg/UcxzLnZIrrI/AAAAAAAABTg/bL8hCI9EU0w/s188/images.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-QwPQRw0s_gg/UcxzLnZIrrI/AAAAAAAABTg/bL8hCI9EU0w/s188/images.jpg" /></a></div>
Sana özel sorunlarımdan bahsedecek değilim o kadarda değil.<br />
<br />
Bugün bisikletimle gezerken üzerinde evin kapı numarasının yazılı olduğu anahtarı düşürdüm. Üzerinde bildiğin apartman adı ve kat daire yazılı. Yakınlarda düşürme ihtimalim yüksek. Bulan gören varsa mümkünse biz evdeyken getirsin.<br />
Baktı biz yokuz kapının girişindeki aynanın önüne bıraksın gitsin. Fazla odaları kurcalayıpta yastık altında sağladığımız altın, gümüş, yakut, zümrüt, lacivert, elmas ve daha pahası anlaşılamamış diğer değerli taşlarımızı alma.<br />
Teşekkürler.<br /><br /><br />Amcam lise bitirme sınavlarına giriyor yaşı 40 bekar.Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-46227071629980446742013-06-23T19:06:00.001+03:002013-06-23T19:06:47.806+03:00Carraro crs 600, bianchi touring 613, salcano city sport serisi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-YRp3GqaEYoY/Uccc5o8BZjI/AAAAAAAABTI/0urvPunN38M/s1600/WRIGKRBZYJFLYER+MAN.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="182" src="http://4.bp.blogspot.com/-YRp3GqaEYoY/Uccc5o8BZjI/AAAAAAAABTI/0urvPunN38M/s320/WRIGKRBZYJFLYER+MAN.jpg" width="320" /></a></div>
Daha önce bahsetmişmiydim tam olarak bilmiyorum fakat uzun zamandır kafamda olan bisiklet alma planları tekrar gündeme geldi.<br />
<br />
Daha önce hiç bu kadar ciddi olmamıştı tabi.<br />
Önce bisiklete neden ihtiyacım olduğunu düşünüyordum sonra bu bir ihtiyaç değil seçim dediğimi farkettim.<br />
Malum İzmir'de oturduğumdan pek öyle dağ taş yok etrafımda ama istersem yarım saat uzağımdalar. Onun dışında bisikleti alırsam çeşme özdere gümüldür gidip gelesim var.<br />
Fiyatlara da bakarken dağ bisikleti mi olsun yoksa şehir mi olsun derken bir sürü ayrıntının içinde boğuldum kaldım.<br />
Ay sonunda alacağım bisiklete hala karar vermiş değilim. Öyle bir kararsızlık yaşıyorum ki şuan biri bana dese böyle böyle bir bisiklet var bak bu bu özellikleri senin baktıklarından yüksek derim hıı öyle mi bi bakayım.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-EG4To5pqPjU/Uccc6qmQlBI/AAAAAAAABTQ/Z--l4qrxLXg/s1600/AyYQKwcg3dsasas.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="182" src="http://1.bp.blogspot.com/-EG4To5pqPjU/Uccc6qmQlBI/AAAAAAAABTQ/Z--l4qrxLXg/s320/AyYQKwcg3dsasas.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Vitesleri shimano olacak tx olmasın en kötü acera veya altus olsun.<br />
disk fren olmasın özellikle hidrolik olmasın bakımı ve arızası durumunda tamiri pahalı ve zor.<br />
mekanik disk olmasın oda jantla birlikte yamulabiliyor sürtebiliyormuş.<br />
Maşa kilitlenebilir olsun ki amortisöre gerek olmayan yollarda fazladan sarsıntı ile gücüm emilmesin.<br />
Dağ bisikleti olunca haliyle lastikler kalın oluyor yol tutuş oldukça fazla.<br />
Fakat bu yol tutuş her yerde fazla ve şehirde uzun süreli binişlerde yoruyor.<br />
Bende başlarda dağ alayım onlar daha dayanıklı daha sağlam şehirdede gider dağdada diyordum, sonraları dağa ne zaman çıkacam şehir bisikletlerinden alayım hem onlara olursa dağ lastiği takar orda kullanırım demeye başladım.<br />
<br />
Salcanolar geldi bianchiler gitti giantlara ağız sulandı (bisikletten anlayanlar anlamıştır demek istediğimi) ghostlara uzaktan bakıldı. Bisiklete binen herkese fikir soruldu. Yolda gördüğüm ve almayı düşündüğüm bisikletlere binenlere fikir sordum. Farkettim ki benim kadar araştırmamışlar o bisikleti alırken. Şeklini beğendim aldım birde bu şehir için bana uygun fiyatı falan ondan aldım dedi.<br />
<br />
Ben fiyatı uydursam dağ şehir uyduramıyorum onu uydursam vitesini uyduramıyorum vitesini uydursam frenini uyduramıyorum bunların hepsini uydursam öyle bir bisikleti bulamıyorum.<br />
<br />
<br />
Neyse efendim olurda almaya karar verirseniz. Cahillik hayat kurtarır felsefesiyle hareket edin. Şeklini beğenin alın. Fiyatı size uysun alın. Tek bildiğiniz şey amortisördür onu görün beğenin alın. Yanlış yaptıysanızda strese girmeden düzeltme imkanınz olur. Ben 5 gündür bisiklet bakıyorum sonuç bolca soru işareti hatta ara ara vaz bile geçiyorum sinirden.<br />
<br />
Baktığım ve muhtemelen alacağım bisikletlerden bazıları<br /><br />carraro crs 600<br />bianchi touring 613<br />
salcano citysport 224<br />sedona 701<br />
carraro sportive 224<br />
<br />
fiyat aralığım ise taş çatlasa patlasa 700 tl.<br />
<br />
<br />Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-2457406832137841772013-06-21T19:22:00.001+03:002013-06-21T19:22:12.360+03:00Bakkala ekmek almaya gidilecek ve işler orada karışıyor bakalım n'olacak? Bugünlerde evde fazla kaldığımdan sürekli olarak national geographic izliyorum.<br />Adamlar o kadar çok saçma sapan şeyin belgeselini yapıyorlar ki artık sıkılmaya başladım. Mega yapılarıdır, mega yıkımlarıdır dıdıdıdıdı bir sürü şey var.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-JToXwbuLslM/UcR9foCi2zI/AAAAAAAABS4/p-G7avj80dM/s1600/logo2012.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="116" src="http://3.bp.blogspot.com/-JToXwbuLslM/UcR9foCi2zI/AAAAAAAABS4/p-G7avj80dM/s320/logo2012.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Ben bunları izleyince akşam ekmek almaya bakkala gidicem bunu o kadar büyütüyorum ki<br />
<br />
"olacak olan tam olarak şu bu terlikler ondan istediğiniz şeyi ondan tam istediğiniz anda yapacak ve benim ayaklarımı bakkala giderken taştan falan koruyacak. Bakkal yolunda bu büyük yük o kauçuk ve kumaş karışımı terliğin omuzlarında. Burda 2 zorluk var terlik ayağa oturacak mı ve en önemlisi rahat mı?<br />
<br />
Şimdi ise kapıyı açılacak anahtarın alınması gerekiyor neyse ki anahtar kolay yerde ve kapının ağzında öylece duruyor. Bence bunun nedeni evin küçük kızının az önce eve girmiş olması.<br />
Umarım öyledir..<br />
<br />
Bu dünyanın belki başka hiç bir yerinde bulamayacağınız bu bakkal hikayesinde zorluklar bitmiyor. Eğer havada izin verirse normalde 2 dakika sürecek bu işlem daha şimdiden plandan tam 30 saniye geride. Mühendisler bunun olmasını öngöremediler ve böyle giderse başarısızlık bir seçenek olmaktan çok son olmaya doğru gidiyor.<br />
<br />
-hadi kripto hareket zamanı<br />
*-* hey dur bakalım, sende blok ahahah.<br />
-ne dedin sen kripto, annenin hardallı ekmeğine benzemiyor bu iş.<br />
*-* haklısın blok, haklısın.<br />
<br />
Eğer uygun terlik bulunur ve yol uygun hava koşullarını bize sağlarsa bu görev başarıyla gerçekleşecek demektir. Ancak bu zor görevde her şey sizin yanınızda olmayabiliyor buna bakkalın kapalı olmasıda dahil.<br />
Neyse ki saat 18:30 ve bakkal her gün olduğu gibi o saatte açık.<br />
İlk katı inerken ne terlikten bir ses geldi ne de öngörülmeyen herhangi bir sorun oluştu.<br />
<br />
Apartman kapısından çıktığında ise iş için ayrılan sürenin 4te 2si geride kalmıştı bile.<br />
Bakkala girildi ve ekmek alındı.<br />
<br />
*-*tamamdır işte bu<br />
-yüce tanrım bize acıdı<br />
*-* hey demiştim sana.<br />
-he he heye he<br />
<br />
"<br />
<br />
bir sonraki bölümde yeni delhideki balıkçıların zor görevleri var, balıkçının küçük oğlu bağcıklı ayakkabı aldığı için onun bağcıklarının bağlanması gerek ve bu zor görevde balıkçıya çok iş düşüyor gibi.<br />
<br />Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-73237483567257827212013-06-19T13:14:00.001+03:002013-06-19T13:14:26.047+03:00Bir öğrencinin borçlanması Selam sevgili blok.<br />
Büyük heveslerle başladığım master tökezleme aşamasında. 2 ders bilimsel hazırlık 2 ders yüksek lisans dersi almıştım hatırlarsan. Yüksek derslerinden hep kaldım zaten orası ayrı konu ama şu var bilimsel hazırlık derslerinden de kalmış gibiyim.<br />
<br />
Neyse taa 2. sınıftan beri kafamda olan akademik kariyer hedefleri ilk defa bu kadar somut hal aldı. Kendi okulumda alınmayınca daha bir hırslandım sonra dershanede çalıştığımdan kendimi avutarak yola devam ettim. Rastgele bir akşam yüksek lisans duyurularını takip ederken bulduğum ege ankara ve karabük ilanları çok hoşuma gitti. :)<br />
<br />
Önce ege sonra karabük en son ankara mülakatları oldu daha önce anlattığım gibi. Sonuç olarak 2. sınıftan beri hayalini kurduğum mesleğe ilk adımı attım. Ankara üniversitesi matematik yüksek lisansına kabul edildim.<br />
Her hangi bir burs veya yardım olmadan tamamen lisans kredisi ve yeni almaya başladığım yüksek lisans kredisi ile okuluma devam ediyorum. Mezun olur olmaz "eşya faizi" ile birlikte yaklaşık 20bin tl borcum olacak. Sebebi ise 4+2 yıl bir devlet üniversitesinde bir devlet memuru çocuğu olarak okumak.<br />
Borcunda değilim babamdan geçmiş bu devlete borçlanma huyu bana.<br />
<br />
Şuan İzmir'deyim ve telefondan bulduğum 1 gb babalar günü hediyesi ile taslak kaydedip yayınlıyorum.<br />
Şeytan diyor ki ara ara git anlaş bir dershane ile sonra ver elini standart hayat. Kendime de iyi eli yüzü düzgün bir eş buldum mu oooh tamamdır.<br />
<br />
Ama yok sevgili blok o ankara üniversitesi bana bu yaptıklarının hesabını ödeyecek. Ders çalışmadığım için kaldığım ortada. Önümüzdeki yıl görsünler nasıl yüksek lisans yapılıyor.<br />
<br />
Bu arada Ankara'da kalacak yer aranıyor orasıda ayrı mevzu :)<br />
<br />Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-74663032761593397732013-05-20T21:02:00.000+03:002013-05-20T21:02:43.066+03:00Kaçan kovalanır, ters psikolojiSelam sevgili blok.<br />
3 ay oldu ben anlamadan.<br />
Bi baktın laylaylom bi baktım pata küte girmişler düşüncelerime.<br />
Sporti vardı bir ara bilmem biliyor musun. İşte o olasım var.<br />
Sabahları erken kalkıp spor yapıp ders çalışıp sonra öğlen siesta yapasım var ispanyol dostlar gibi.<br />
<br />
<br />Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-82267248623361232392013-05-17T22:18:00.001+03:002013-05-17T22:18:29.321+03:00O değildeO çardak vardı ya onu yıktılar sevgili blok...Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-65135373751492947062013-05-06T13:26:00.001+03:002013-05-06T13:34:16.696+03:00O değil de!Sana yine aynı yerden yazıyorum sevgili blok.<br />
Yer yine Ankara üniversitesi kütüphanesi.<br />
Günlerden pazartesi saat ise 13.28<br />
<br />
<br />
Biliyorsun ben çok düşünen az konuşan biriyim sonuç olarak o kadar çok şey düşünmüş ve hiç konuşamammış olmaktan resmen içeri patlıyorum. Stress bu olsa gerek.<br />
<br />
Kafam iyi olunca yemek yiyorum, kitap okuyorum, muhabbet ediyorum ya da her neyse.<br />
Sonuca bağlanmamış ya da stabil halde durmayan her şey beni bir yerden gıdıklıyor. Takıntılıyım fakat bunun farkındayım :)<br />
<br />
Takıntılı olmama takmış durumdayım. Sorguluyorum sonra neden sorguladığımı sorgulayacak duruma geliyorum. S.ttr et diyorum sonra sttr edince ne oluyor merak etmiyormusun sanki diyorum.<br />
<br />
Sonuç olarak yine kendi içimde saçmalıyor ama sağlam kararlar almama yardımcı olan bu süreci yaşıyorum. Yapacak pek bir şey yok anlık eğlenceler beyin hücrelerimi sinaptik etkileşimden kurtarırken bende onların bu dalgınlığından yararlanıp yemek falan yiyorum.<br />
<br />
Kendi kendine mutlu olabilen bir insan olarak birisiyle mutlu olmaya başlayınca işleri yoluna sokmak yani yine kendi kendine mutlu ama bu mutluluğa birini dahil etme hali sıkıntı yaratıyor.<br />
Vakit geçirmek güzel, bu güzellik alışkanlık yaratıyor ve olmayınca sanki mutsuzluk hissi veriyor.<br />
Galiba en iyisi oluruna bırakmak ve nasıl içinden geliyorsa öyle davranmak diyip kaçıyorum. <br />
Sana yazarkende sıkılmaya başladım sevgili blok.<br />
kib.Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1524620005880562730.post-63324057449098147862013-04-22T13:14:00.001+03:002013-04-22T13:34:19.811+03:00Anana sor bakalım damat lazım mıymış?Ne yazıyı yazdığım yerin ne de zamanın önemi var. <br />
<br />
O gün günlerden pazar ertesi ve yine Ankara'dayım. <br />
<br />
Bir önceki gün saat 1 deki cebir sınavından sonra biraz kütüphanede vakit geçirdim ardından Anıtkabir'e gittim. Ankara'nın en güzel yeri orası kesinlikle.<br />
<br />
Akşama doğru ulustaki ptt konukevine geçtim. Konukevi dediğime bakmayın normal bir pansiyon ama odaları falan gerçekten çok iyi. Oda kahvaltı 25 tl. Babam sağolsun :)<br />
<br />
Adamlar tanır oldular artık beni her hafta geliyorum aynı yere. Bu yüksek lisans işi zaten böyle şehirden şehire geze geze oluyor mu orasınıda bilmiyorum ama pek iç açıcı bir sonuç elde edemeyeceğim bu sene orası kesin.<br />
<br />
2 tane lisans dersinin yanına 2 tanede yüksek lisans dersi aldım ok varmış gibi.<br />
<br />
Sonuç olarak yüksek lisans derslerinin geçme sınırı 70 ve tek sınav olacak.<br />
Diğer dersleri ise sıkılarak çalışıyorum. Seneye Ankara'ya yerleşme planlarım var ama orasıda sallantıda napacam ben Ankara'da. Dershaneler ile falan anlaşmayı planlıyorum hatta ilk planım kredi yurtlarda kalmaktı ama sonrasında işler öyle gelişmedi.<br />
Alınması gereken kararlar çok istenen bir şeyin sonradan o kadar zevk vermemesi ve bunlara inanan bir ben var ortada.<br />
<br />
Kısacası şeytan yine azapta bakalım ne olacak.<br />
<br />
Hayal gücüm artık eskisi kadar beni mutlu etmiyor. Sana yazacak veya uyduracak ormantik komedi bile bulamadım inanabiliyormusun. İçimdende gelmiyor hayat beni yoruyor anasını satayım.<br />
<br />
Neyse gümlük ben sana ufak bir sır vereyim, hayatıma katmak istediğim birisi var ve bu kolay olmuyor.<br />
Görüşürüz. <br />
<br />Kriptografhttp://www.blogger.com/profile/07413981251476895678noreply@blogger.com0