Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıbbi Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalınca, ''anne sevgisinin sadece hormonal bir duygu değil genetik kökenli olduğunu'' ortaya koyabilmek için ''DNA'' taramalı araştırma yapıldığı bildirildi.
ÇÜ Tıbbi Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Demirhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, anne sevgisinin, yeryüzündeki hiçbir sevgiyle boy ölçüşemeyecek kadar güçlü olduğunu, bu gücün altında ise genetik faktörlerin yattığını düşündüklerini söyledi.
Demirhan, doğum yapan annelerin dokularının yenilendiğinin yapılan çeşitli bilimsel araştırmalarla ortaya konulan önemli bir gerçek olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Bu dokulardaki yenilemenin, annenin, bebeğinden aldığı kök hücreler kanalıyla gerçekleştiği güçlü bir ihtimal. Çünkü, kök hücreler, insan vücudunda bulunan ve her türlü vücut hücresine dönüşebilen ana hücrelerdir. Nerede bir zedelenme veya onarım ihtiyacı varsa, oraya giderek gereken hücre tipine dönüşür ve hasarı onarırlar. Bu hücre de en fazla bebeğin kordon kanında bulunur."
Demirhan, hamilelik sırasında hasarlı dokuların bebeğin kök hücreleri sayesinde onarıldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Verdiği kök hücre nedeniyle, bebeğin, doğduktan sonra da annenin vücudunda yaşamaya devam ettiğini düşünüyoruz. Yani bebeğin kök hücreleri, annenin beyninde sinir hücresi, kalbinde kas dokusu gibi çeşitli organlarında yaşamaya devam ediyor.
Başka bir ifadeyle anne bebeğini kalbinde, karaciğerinde ya da beyninde yaşatıyor. Ancak, aynı durum baba için söz konusu değil. O yüzden, anne sevgisinin, baba sevgisinden daha güçlü olduğu aklımıza geliyor."
Demirhan, ilk etapta 10 anne üzerinde yaptıkları araştırmada, annenin vücudunda, bebeğine ait kök hücreleri araştırdıklarını belirterek, "eğer, bu kök hücreleri bulursak, sevginin sadece hormonal bir duyu değil, genetik kökeni de bulunduğunu ispatlamış olacağız" diye konuştu.
"Bebek, babadan çok annenin DNA'sını alıyor"
Prof. Dr. Demirhan, hücre çekirdeğinin dışında, mitokondrilerin içinde yer alan ve "mitokondrial DNA" denilen hücreleri çocuğun annesinden aldığını kaydederek, şöyle devam etti:
"Baba, bir bebeğe, spermi aracılığıyla hücrelerini veriyor. Bebek, anneden de babadan da 23'er kromozom alıyor. Ancak, çekirdek içindeki DNA, hem anneden hem de babadan alınan genetik bilgiyi içerdiği halde, mitekondrial DNA, yani hücre çekirdeğinin dışındaki DNA, yalnızca anneden alınan genetik bilgileri kapsıyor.
Bu yüzden, bir kişinin, anne soyu ile ilgili bir araştırma yapılırken mitokondrial DNA analizleri yapılıyor."
Bazı babaların, "çocuğum çok zeki, tıpkı benim gibi" şeklindeki sözlerine de dikkati çeken Demirhan, bir bebeğin, özellikle zeka kavramını daha çok anneden aldığını bildirdi.
Prof. Dr. Demirhan, "anne sevgisinin kaynağını bilimsel verilerle ortaya koymak" için yaptıkları araştırmanın uzun soluklu olduğunu, annede, bebeğine ait kök hücreleri bulduklarında, bunu uluslararası platforma taşıyacaklarını sözlerine ekledi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder