25 Aralık 2012

Nesilden nesile dahilik: Bernoilli

Onların her biri çok eskilerinden gelen genler yüzünden zekiler.
Ama taktir edersiniz ki bir evde top yoksa o evden messi çıkmaz.


Bahsettiğim şey bir aile soyu. Bernoilli ailesi.
Çoğu bilim alanında kendini kanıtlamış ve gerçekten üstün başarılara imza atmış kişiler. Sayılabilen 100 adet bernoilli nin alanlarında başarılı oldukları belirlenmiş bir inceleme sonucunda. Kısacası bu adamların son mendel kanunlarına görede başarılarının sırlarının kalıtım olduğu anlaşıldı.

Bunun farkına vardıklarında ise işler iyice cozuttu, yeni doğanın önüne verdiler kalemi verdiler kağıdı verdiler piyanoyu aldı çocuk yürüdü.
İlginç olan ise adamlar başarılı olmak için doğmuşlar fakat bu onlar için normal.

Bernoilli ismini hiçte az duymayan matematikçilere hitap eden bu aile bir soy olarak matematikle ilgilenmişler.

15 Aralık 2012

Mayan Calendar=Maya Takvimi

Çok çok ilginç şeyler var.
Dünya 3 gün karanlığa gömülecek. Bu 3 gün boyunca ne elektrik ne ışık hiç bir şey olmayacak. Dünya yeni bir çağa girecek. Bu çağ insanlığın ulaşacağı (zihinsel) en son çağ olacak. Bu geçiş dönemi çok büyük felaketlerle olacak.
Bu felaketlerden kurtulacak yerler ise belli. Şirince köyü :)

Bakınız...



Maya Takvimi nedir?


What is Mayan Calendar?


Son olarak şunu eklemeden geçemeyeceğim.
Son maya Arı maya...

10 Aralık 2012

Kolay Matematik = Kolay Hayat

Dünyanın en kolay işi matematik öğrenmek yeter ki siz onu öğrenmek isteyin.

Mantıklı bir insan olduğunuzu düşünüpte basit aritmetik işlemlerini matematik olarak algıladığınız için yapamıyor olmanız çok saçma.

Matematik sayıları sonuçlar bulmak için toplamak değildir. Size belli sayıda sayıyı toplamayı gösteren yoldur.
Sonuç zaten bellidir önemli olan o sonuca eldekilerle varmaktır.
Cevabı olmayan soru yoktur cevaplanamayan soru vardır matematikte.
Bir felsefecinin veya bir sosyoloğun en iyi yapabildiği şey matematiktir aslında "saf mantık"
Dış dünyanın hiç bir yargısını öngörüsünü almamış sadece zihin yardımıyla yapılabilen işlemlerdir matematik.

Tek yapmanız gereken düşünmek, kısa yolu ararsanız matematik yapmış olmaz kendinizi kandırmış olursunuz.
Bir matematik öğretmenine de bunun kısa yolu yok mu (daha rahat ezberleyeceğim bir yol) derseniz alacağınız cevaba hazırlıklı olmalısınız. Mantığın kısa yolu olmaz, daha hızlı karar verirsen zaten kısaltmış olursun. Uzun ve ayrıntılı daha açıklayıcı olanı anlamazken kısasını sorgulayıp onu anlayacağını düşünmek açıkça söylüyorum 'hevessiz beyinlerdir'. Anlamaya heves ederek başlarsanız çok fazla kısa yola çok kısa sürede ulaşacaksınız ama bunlarla ilk başta öğrendiklerinizin hiç farkı yok sadece artık mantıklı düşünüyorsunuz.


Bakkala gittiğimde x tane çikolataya y tl mi ödeyeceğim de öğreniyorum ben bunları diyen nesili elime geçirmeye başladım yavaş yavaş. Benim ne işime yarayacak diyene 'düşünmene' diyorum.
Acı ama bu görüşte ısrar edenler için son, kendini gelişmeye kapatmış bir zihin demektir


Ahmet Erdem ATML Lisesi blogundan alıntıdır.
Matematik gibi…Basit bir sonsuzluk problemidir. Uzayda sonsuz sayıda odası olan bir otel hayal edin. Ve diyelim ki, sonsuz sayıda turist otele gelmiş olsun. Fakat tam herkes odalara yerleşmişken, birden ortaya gecikmiş bir turist çıkıyor. Buyurun bakalım! Bütün odalar dolu. Şimdi ne yapacaksınız? Adamı nerede yatıracaksınız?
Sonsuzluğun başı
Eğer bütün misafirleri bir sonraki odaya kaydırırsanız (1 no’lu odadakini 2 no’lu odaya, 2’dekini 3’e vesaire), geç kalan turisti, boşalan 1 numaralı odaya yerleştirirsiniz. Çünkü sonsuzun sonu yoktur; ama başı vardır!

9 Aralık 2012

Tavşanlardaki Üreme Problemi

Dünya üzerinde belkide sadece gitmek zorunda olanların gittiği bir yer düşünün. Bütün meşguliyetinin kendisiyle alakalı olduğu bir yer.
Böyle bir yerde bir çiftlik var ve burada 2 tavşan var biri erkek biri dişi...

Tavşanlar üreme yetisine 1 ay içinde ulaşıyorlar bu yerde. Bu çiftliğinde bir sahibi var. Yalnız 12 ay sonra tavşanları satmayı planlıyor fakat kaç tavşan satacağı konusunda kararsız.

İlk ay tavşan çifti sayısı 1dir.
2. ay tavşan çifti sayısı yine 1 dir. (tavşanlar daha üremedi)
3. ay baştaki tavşanlarımız yavruladılar bir erkek bir dişi toplam tavşan çifti sayımız 2 ye yükseldi.
4. ay baştaki tavşanlar bir kez daha yavruladı yine 1 erkek 1 dişi bu durumda toplam tavşan çifti sayımız 3 e yükseldi.
5. ay en baştaki tavşanlar onların 3 adet yavru çifti ve 3. ay doğan tavşanın ilk yavru çifti. çift sayımız 5
6. ay ilk tavşan çifti onların 4 yavru çifti 3. ay doğan tavşanın 2 yavru çifti ve 4. ay doğan yavru çiftinin ilk bebekleri sonuç olarak 8 tavşan çiftimiz var.

6. ay sonunda 8 tavşan çifti çiftlikte koşturuyor hopluyor zıplıyor tabii çoğalıyorlar da.

bakarsak
Aylar-----------1, 2, 3, 4, 5, 6
tavşan sayıları---1, 1, 2, 3, 5, 8...

herhangi bir aydaki tavşan çifti sayısı ondan önceki 2 aydaki tavşan çifti sayısının toplamına eşit.

Çiftlik sahibi Fibonacci Sayı örüntüsünün adı Fibonacci


1,1,2,3,5,8,13,21,34,55,.....


İlk dersimiz sona erdi.


8 Aralık 2012

Matematik Öğretimi

Ona dünyanın en zor işiymiş gibi bakmaktansa, onun dünyanın en mantıklı şey olduğunun farkına varıp o şekilde davranmanın zamanı geldi.

Matematiğe farklı bakış açısıyla yakında karşınızdayım.

Tavşanların üreme problemine çözüm bulan şey başlı başına matematikti! Sonra onlarda işin ucunu kaçırdı.

3 Aralık 2012

Dershanecilik

Selam günlük nasılsın.

Dershanem olmasaydı, hafta sonları yatardım. Borcum olmazdı.

Arada bir de olsa çalışmam için beni gaza getiren bir yer olmazdı.

Dershanede çalışıyorum fakat dershanelerin ya çok kötü durumdaki öğrencileri ya da çok iyi durumdaki öğrencileri derece yaptırtan bir kurum olarak görmekteyim.
Dershane müdürümüz öğretmenler günü kutlama yemeğinde şöyle demişti "sizler herkesin yapamaz dediği çocukları yapacaklarına inandırdınız, herkesin salak diye nitelendirdiği çocuklara istedikleri zaman istediklerini alacaklarına inandırdınız."

Açıklayıcı oldu bence.

Pazartesilerde tatil yapıyorum çok garip hafta sonu pazartesi gibi geliyor artık bana.
Öğretim görevlisi ilanlarınada ara ara bakmaktayım.

21 Eylül 2012

Yüksek

Yüksek lisansa almadılar.
Mülakata girdim fakat girmem bir işe yaramadı.
Neden yüksek lisans istiyorsun neden cebir istiyorsun dendi. Cevapladım ve cıktım. Baska bir akademik soru gelmedi. Alanımla alakalı.

Sonuç 4. sırada yedeklerdeyim. Sonuçlar açıklandığında asil olarak kayıt hakkı kazanan 5 kişinin 4 ünden ÜDS puanım kalan 1 kişidende Ales'im yuksek alınan 2 kişiden ise tüm puanlarım yüksek. Tek eksiğim hocalara yalakalık yapamamam. Sadece hocaya hocam ben yuksek lısans düşünüyorum demem. Halbuki peşinde koşup biraz dolanmak gerekiyormuş.

Kime dediysem yuksek lisans yapmak istediğimi hepsi hocaya söyledin mi diyor. Lan siparişle mi oluyor bu.

Çok fena hakkımı yediler. Arkadaşlar cennette köşkün var diyorlar du bakalım. :)

İyi geceler herkese. Buralarda olurum herhalde...

3 Eylül 2012

Kriptograf Dönüyor!

Tekrardan blok web meb işlerine kuyruk saldım blok hayırlı olsun.
Bundan sonra daha sık görüşeceğiz.

Bugün sabah 7:32 de Tavşanlı'dan kalkıp Eskişehir'e giden trene bindim Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi İktisat Anabilimdalı'na yüksek lisans başvurusu yaptım. Bilim sınavı olabilir yarım tahminimce ama bana bir şey denmedi gitmeyeceğim hiç bir yere zaten dershanede yoğunlaşmaya başladı. Kütahya Uğur kapatınca öğrenciler bize gelmişler. Ben Kütahya Final'deyim.

Eskişehir'den dönünce doğru askerlik şubesine gittim, araştırma görevliliği başvurusunda askerlik durum belgesi istiyorlarmış bende alayım bari dedim. Anam bi gittim 93lü arkadaşlar yoklamadalar. Tırstım açık konuşayım. Yaşlandım dedim kendi kendime...

Sonra belgeyi alamayıp okula gittim. Fen bilimleri enstitüsüne yuksek lisans başvurusu yaptım. Tekrar fakülte öğrenci işlerine dönüp askeralma belgesi için mezuniyet durumu gösteren belge istedim. Sonra yazdılar bir şeyler ama araştırma görevliliği Amasya'da oldupundan başvurup başvurmamak konusunda kararsızım bakalım ne olacak.

En son merkeze indim arkadaşla buluştuk tokalaştık döner ekmek ayran yedim eve döndüm. Bunaldım sana yazıyorum.
Yarın görüşürüz.

Telefondan yazmayı başarabilirsem du bakalım...Kri

2 Eylül 2012

Ak Akademik Kariyer

Sevgili blok bayadır sana içimi dökmüyorum. Dökmek gelmiyor içimden eskisi kadar canım çekmiyor seni sanırım.
Okul bitti istediğim puanla bitti dershanede işe başladım yuksek lisans başvuruları yapıyorum ılk başvurumda 1. sırada yedek kaldım. Ama yedek kalmak kaderimmiş gibi geldi bir an. Alınan 2 kişinin başvuru sıraları ard arda olunca insanın aklına geliyor tabi. Benden başka herkes istese yüksek lisansa başlayabilecek durumda fakat niyeyse bir ben he deyince başlayamıyorum. Kime bahsedersem bahsedeyim hocamla aram çok iyiydi. Ya yüksek lisans böyle bir şey mi.
 Gelen adamı önceden tanımıyorsa hoca o adamın işi çok zor. Kadrolar hep hazıra açılmış atamalar yapılmadan doldurulmuş bile. Çıkıp amcanı dayını oraya buraya yerleştirdin bak böyle oldu diye sitem edenler dönüp "tanıdık" almak için binbir türlü hile hurda yapıyorlar.

Eskişehir osmangazi cebir ve sayılar teorisi 2 kişi alınacak 3. sırada bekliyorum bakalım.
Kendi üniversitemin bile bana bir katakulli yapacağından şüpheliyim.

Neyse görüşürüz sonra kafam çok karışık bu ara :)

18 Ağustos 2012

Geçen gün yine böyle oturuyoruz

Geçen gün böyle oturuyoruz yine sizin gibi iki arkadaş var karşımda biri çıktı dedi ki "abi geçen yine böyle oturuyoruz sizden iyi olmasın 2 arkadaş var aynı böyle biri çıktı ortaya ne dese beğenirsin: "geçenlerde oturduk 2 kişi konuşuyoruz oda çok sevdiğim bir arkadaştır bana döndü ve dedi ki " oğlum bak sana ne anlatcam dinle bi 1 hafta önce oturmuşuz karşımda senin gibi hafif toplu biri var aynı sen ama bak tanımazsın dediki bana "abi senle yeni tanıştıkta 2 gün önce aynı sana benzeyen bir adam oturttu bir masaya beni dedi ki: "bak genç daha dün bir arkadaşla yürüyoruz yolda döndü bana ne dese beğenirsin "geçen gün gene aynı böyle oturuyoruz....

Bu hikayede toplam kaç kişi vardır?

6 Temmuz 2012

F..k of

Ne yaparsanız yapın kararlarınızı kendınız alın.
Ne ıstıyorsanız onu yapmak için gereklı yolları kullanın ısteklerınızı onlara ulaşmadan sakın aklınızdan çıkarmayın...

13 Haziran 2012

Armut Piş Ağzıma Düş

ezun olduktan sonra hani düşüyor ya insan bir boşluğa iş bulabilecekmiyim şimdi okul yok ben akşamları ne halt edicem final döneminin heyecanını nerde bulacağım hah bu boşluğa düşmedim daha niyeyse. Bildiğin rahatım işide buldum daha diplomam elimde değil.
Evde tek basıma canım sıkılıyor be blog.


Hocam tam bir "armut piş ağzıma düş" platfomu olmuş. Adamlar üyelik için bin dereden su getiriyorlar. Üye profilinin çoğu izdivaç amaçlı orda açık söyleyeyim oraya üye olmamımda tek sebebi o. Ha bunuda okursanız 2 çift lafım var size,
...... ............... ...... ...... bak 2 çift. Sitenin mail gönderme sistemide adreslere dadanan jigolo sitelerinden farkı yok gibi geldi bana. Hoccam

11 Haziran 2012

Yayın Başlığı

Hani bu altta falan gözüken reklamlar var ya onların parası bana gelmiyor nereye gidiyor onuda bilmiyorum bari hayır kurumlarının reklamları çıksa. x-pills max "buyukse sıraya gırerler" temalı reklamlar dönüyor.

Cidden mezunum.

26 Mayıs 2012

6 Nisan 2012

Ralp Waldo Emerson

Ralph Waldo Emerson (1803-1882) was a sage, not a scientist, but he was more keenly interested in the scientific advances of hiğs day than is commonly realized. One of his early aspirations was to be "a naturalist", and he started his career as a lecturer-essayist by gibing talks on natural science, including one focused on the chemical composition of water. Although Emerson went on to make his mark primarily in the areas of literature, religion, philosophy and social reform, he remained an eager lifelong student of bıth traditional and contemporery natural and social science.


Metin 2004 mayıs kpds sinden close test diye anılan test kısımın 2. paragrafı.
Ve bunlar benim en çok yanlışımın çıktığı bölümler.

Kpds üds çalışmaları devam ediyor beni özleyin, yine 80 tl bayıldım 2 sınavın harcına.

29 Mart 2012

İsteyipte, yapmaya g.t olmayan şeyler!

Her vize haftası sonrası kütüphaneye gidip oradaki kitapların hepsini okuyasım geliyor, vizede kazandığım okuma anlama yazma alışkanlığını (5 günde) devam ettirmek ve her gün kafamda ise ancak ve ancaklarla falan dolaşmak istiyorum. Sonra vizenin bittiği ilk gün bugün kendime tatil vereyim deyip koyveriyorum. Ne tatil arkadaş bir sonraki sınav dönemine kadar bildiğin boş boş yaşıyorum. Bu sefer bunun farkına fazlasıyla vardım ve 3 kitap aldım kütüphaneden. İkisi ingiilizce birini türk yazmış birini yabancı bir Dük. Türk yazarın ingilizce kitabını sanki okurken daha rahat anlıyormuşum gibi ama diğer kitabın ingilizcesine hemen ön yargıyla bakıyorum. Halbuki adamda inigiliz değil.

Aldım bakalım kitapları yüksek lisans mülakatında pek alakası olmasada çalışma alanım olan ya da olacak kriptoloji ile alakalı kitaplar. İlgilenen okuyan ya da ilgilenen birini tanıyan birileriyle tanışmak fevkaladenin fevkinde olurdu ne yalan söyleyeyim. Bu arada çokta açım 5.5tl var ay sonu malum napsam 2 yumurta mı alsam yoksa simit poaça takılsammı onuda bilemedim. G.tümüde kaldıramıyorum ki evden.

Gömdüm...

16 Şubat 2012

Uşuruv nos nın'adves

Oaukamya bşladıanıdğza bnrulıan ne kaadr kaoly onukğudnu geöcekrinsiz.

Neyse normale dönelim elle yazmaya üşendim o kadar şeyi karıştıra karıştıra.
M.E.B bünyesinde stajyer öğretmen olarak bildiğin atandım :D Haftanın 1 gübü 4 saat öğretmenlik uygulaması için Kütahya Anadolu sağlık meslek lisesine gidiyorum. Amaç meb bünyesinde devlet okulunda öğretmen olmak olmasada gerekliliklerden biri olan pedagojik formasyon eğitimi akademik kariyerdede olmazsa olmazlardan.
Bu arada cebir hocası 95 ales 85 dil barajı koydu asistanlık için. Bi yüksek lisansa başlayalımda sınavlara çalışılır dedim bir an kendime çünkü daha alesten 80 kpds den ise 30um anca var. İngilizce kursuna gidiyorum bakalım sonuç göstericek kendisini. Dershanede kalıp öğrenci veli ilişkilerinde mülayim tavrımı kullanarak prim yapma ihtimalim yüksek fakat girişken bir takım harici ve dahili düşmanlar önüme ket vurabilirler. Her zaman işini iyi yapmak değil öyle yaparmış gibi gösterilmek kazanıyor. İyi yapmak ya da öyle yapmazsa başka türlü olmaz diyenlerse fazla ün yapmadan şaşılacak başarılara imza atabiliyorlar.

O hoca hep fasa fiso anasını satayım. Adam derste vatan millet sakarya sonra kayınçoya +40 puan. Alnına bal çalayım böyle dünyanın diyesi geliyor insanın sonra bir ak sakallı dede görüyorum çarşafın altından gösteriyor bana hünerini. Meğer adamlar tinerci değillermiş. Malum dindarlarmış.

Takım elbise giydim sabahın 6.30unda uyandım kahvaltı yapmasamda tam bir memur edasıyla gazetemi alıp okula gittim yoldanda bir açma aldım gevrek satan adamda benim memur sanıp bak ya memurun maaş aldığı nasıl belli oluyor sabahtan bitirdik simitleri. Yok abi ben aslında M.E.B bünyesinde bir stajyerim sigortam yatıyor sadece falolulikluülü dersem adama olmadı. Üstelemedim bozmadım abiyi güldüm bir memur edasıyla fazla falso vermeden.

Bacaklarım dondu o arada pantolonun altına kırışır diye bir şey giymediğimden. Ayazda kalmış it titrer ya hah.

Kravat nefes boruma bağlanmış gibiydi ama alıştım sonra takım elbisedede en sevdiğim şey gömleğimle kravatım oldu. Biri eflatun diğeri siyahlı eflatunlu.

Sonuç olarak bitti eve geldim yarın diş dokturuyla randevum var ortodonti tedavisi ısmarlıyacak bana acı vereninden 2 şer 3 er.
Öptüm cicişler...

18 Ocak 2012

Ev'lenelim mi?

Bu aralar sanki zamanı gelmiş gibi her yerde evlilikle ilgili şeyler dönüyor etrafımda.
En yakın arkadaşım evleniyor, düğün salonları cep telefonumu arıyor yanlış numara diye.

Takip ettiğim bloglarda evlilik temalı konuşmalar geçiyor. Geliyorda geliyor evlilik.

Aslında şu dönemde insanların evlilikten ne anladıklarıda fazlasıyla ilgimi çekiyor. İki kişinin ciddiye alınacak birlikteliğinin adı evlilik olmuş durumda. Fakat evlenmeden önceki tanışma döneminde kişiler birlikteler denince çok kesimden tepki alıyorlar. Adı konmamış beraberlikler. Günümüzün konusu...

Evliliğin ne olduğundan çok neden ortaya çıktığı önemli bana sorarsanız. Temel nedeni yabancılaşmamak gibi görünsede "duygusal" olmayınca yan yana duran 2 insandan farksız bir yapı oluyor. Kutsal bir müessesedir evlilik her dinde. Müslümanlık bunu en hakkını verir şekilde muhafaza etmeye çalışmış fakat müslüman insanların çevresel faktörlerinde etkisiyle evliliği bir çok zorunluluğu, yükümlülüğü ve sürdürülebilirliği olması gereken bir şeye dönüştü. Evlenmek ne kadar kutsal ilse boşanmakta o derece kutsaldır. Anlaşmak ne kadar mutlu ediyorsa insanları anlaşamamak ve bunu bir zorunluluk olduğu için devam ettirmek o derecede mutsuz eder. Bir dinin kuralları nerde görülsün ki o dine mensup insanı mutsuz etmeye yöneltsin. Eğer tersi durum varsa ya dini yorumlamada problem vardır ya da o din gerçekten çarpıtılmıştır.
Temelinde yabancılaşmama ve iki insanın birbirine beslediği duyguların bir eşik değerini aştığında oluşabilecek şeye evlilik deniyor günümüzün modern insanları arasında. Yüzyıllardır süregelen evlilik mantığında ise 2 kişi birbirini görür tanışır, tanışmaları bile evliliği hazırlayıcı aşamalardan biri olarak kabul edilir.
2 kişi evlilik amacı ile tanıştıklarında evlenmemelerinin tek yolu 2 taraftan birinin bir "fiziksel,maddi,manevi" sorunu olmasıdır. Anlaşmak gibi bu işi sürekli kılacak bir durumdan kimse bahsetmemektedir çünkü anlaşmaları gereken tek yer akşam yemek sofrasıdır.

Erkek kadın evlendiğinde eşittir aslında evlenmeden aralarındaki fark oldukça fazladır. 2 insan evlenince en mahremlerinden haberdar olamıyorlarsa, birbirlerinden hala mecburi "ama öyle görülmeyip normalmiş gibi algılanan" durumlar dışında ilişkiye girmiyorlarsa. Çocuk yapmak için yatakta yüzyüze dönüyorlarsa birbirlerinin nazlarını çekmenin çocukça olduğunu düşünüyorlarsa çok büyük problem var demektir. Bahsi geçen durum evlilik gibi yüce bir kavramla adlandırılamaz onun adı sadece birlikteliktir. Hani şu günümüzde bir çok cemaatin birliktelik deyince "iblisler" dediği durumdur. Evlenmeden önce evlenebilir olduklarını kendilerine göstermeleri gereklidir bu ne "evlilik" denen kavrama zarar verir ne de birliktelikleri saçma zorunluluklar altında bırakarak talihsiz ayrılıklara götürür.
Son olarak bir ilişkiye ciddi bakmak demek evlenebilir olmak demek değildir sevgili okurlar... :D

17 Ocak 2012

Sarı Lacivertli Ekip

segili blok çok ilginçtir izmir'de sana yazasım geliyor.
Kütahya'da aklıma sadece giren çıkan sayısını merak ettiğim bir zımbırtı olarak düşen sen izmir'de yolda gördüğümü bloga geçeyim dediğim bir zımbırtısın benim için.
Konyalı arkadaş geldi İzmir'li kız buldu bizim sınıftan anasıyla falan kahvaltı ediyorlar galiba bu hafta sonunada sözlenecekler. Evleniyor adam ya. Tamam dayımın ve diğer bir kaç yakınımın düğünlerini gördümde böyle en başından bütün aşamalarında katkımın olduğu bir evlilik görmedim galiba.

Derslerimin hepsinide geçtim yalnız dediğim gibi eğer ben kendi kağıtlarımı okusaydım 2 dersten bırakırdım kendimi. Soruya istenilen cevabı vermedende o sorudan tam puan almak gerçekten mümkünmüş.

İzmir soğuk. Trt1 seyrediyorum hafta sonu tekrar Kütahya'ya döneceğim. Diş dolgularım kırılıyor. Üst komşudan internet alıyorum. Bizim internetin faturaları ödenmemiş.

Foçada eğitim uçağı düşmüş. Kuruyüz gemisi yan devrilmiş önce kaptan kaçmış adam savunmasında "o kayalar orada olmamalıydı" demiş.

Okuldan bir arkadaşım gerçekten ilginç denecek bir şey yapmış. Çıkış kapısından girmiş!!!
serbest piyasada dolar 1.84 ten gidiyormuş...

9 Ocak 2012

Fonksiyonel Analiz ve Kısmi Türevli Diferansiyel Denklemler

Sevgili blok epeydir görüşmüyoruz. Seninle artık bir şey paylaşmak istemediğimdenmidir yoksa paylaşacak o kadar çok şey olmadığındanmıdır bilmiyorum artık hiç "aa bunu bloga yazayım" demiyorum.
4. sınıfta çuvallamak bu olsa gerek toplasan 4 tane dersim var ben 2 tanesinden kalabilirim. Kafamın dağınık olması "madden ve manen her hangi bir sorun olmamasına rağmen" çalıştığım derse kendimi verememem ve sonuç olarak barajı geçmekte sorun yaşayan final kağıtları. Gel gelelim aynı final döneminde gayet güzel geçende 2 sınavım oldu.
Ha bu arada kendimi 3 e 4 e böldüm bunun etkisi olmuştur kesinlikle. Bir yandan özel ders verirken bir yandan dershane derslerine gidiyordum. Bir yandan tez yazarken diğer yandan ingilizce kursuna gidiyordum. Gayet güzel geçen vizelerin sonucu bu kalma ihtimali olan finaller olmamalıydı. Yüksek ihtimalle kaldım düşük ihtimalle geçecek gibiyim. Kötüye alışmalıyım ki iyi gelince normalden fazla sevineyim mantığını benimsedim.

Son durumda yaz okuluna kalarak okulu bitirmek zorunda kalıyorum zaten formasyon yüzünden 1 dersim yaz okulundaydı bu 2 derste kalırsa tam olarak yaz okulunuda doldurmuş oluyorum. Sonuç olarak fonksiyonel analiz ve kısmi diferansiyel denklemler umarım benim 2. kez almadığım derslerden olursunuz diyerek sözlerime son noktayı koyuyorum. Zira ingilizce çalışmam zibilyon tane test çözmem gerekiyor.

Beni özleyin anacım...