10 Eylül 2008

Portakal'ı Yaran Gerçekler Çaptır mono

İsmail YK dinleme gerçeğine alışamadım sayın okur. Hangi insani yaşam böyle bir zevke sahip olabilir bilmiyorum. Sözlerinde derin anlam bulan anlamsız kişiliklere sesleniyorum "allah belanı versin". Daha doğrusu İsmail sesleniyor. Hep İsmayil yazasım geliyor...

Kızın biri bir yerde burnunuzu karıştırır mısınız sorusuna neeee aslaaa elimi sokmam oraya demiş. Ne ya çok bu havalısın suda mı büyüdün. Elini insan neden burnuna sokmaz yok mu ya hiç yanlız kalınca burnunu karıştıran, yok demeyin inanmam. İşemek,kaşınmak,uyumak,yemek yemek,su içmek ve ardından burun karıştırmak gelir benim top6ımda. topaltımda süpermiş hani.


bir dananın annesinin memelerini bir zorlama olmadıkça hep sırayla emdiğini ve sırayı karıştırırsa ilk emmeye başladığı memeye tekrar döndüğünü biliyor muydunuz?


Bir inek günde 100 lt ye yakın suyu içebilir fakat 40 lt anca işer.

İnekler isteseler süt keselerinde peynir üretebilirler ama bu bir hastalık olarak görülür. Zaten tuzsuz olduğu için tüketiminede henüz geçilmemiştir :)

4. Salihli geleneksel el arabası ile 4*(çarpı)100 metre bok atma yarışlarında 2 altın 3 bronzum var. Takım olarak yarıştık ama ABD için Maykıl Pelps neyse bende bizim takım için oydum...

Yapmak zorunda olduğum işleri çabuk bitirmek için sanki o işi benimle aynı anda yapmaya başlayan başka biri daha varmış gibi düşünüp kendime gaz veriyorum. Saçma sapan yarışlar düzenleyip boynuma altını taktığımda mutluluktan uçuyorum. Sonra zafer sarhoşu olup kanepeye bir uzanıyorum ki sormayın...


Yaralarımın kabuklarını soymayı çok seviyorum. Büyüdüğüm için artık o kadar fazla düşmüyorum ve o kadar çok yara olmuyor vücudumda. Küçükken sukutırdan, bisikletten, basket potasından, jimnastik demirlerinden ve futbol kalelerinden düşer dizimi yaralar sonra kabuğunu soyardım.

Şu sıralar yara ve bere gibi sistemler genelde ellerimde oluşuyor her yere soktuğum bu organlarımın kimi parmakları kan topluyor kimileri kapıya falan sıkışıp kızarıyor. Bıçakla canıma kast edercesine parmaklarımı kesmelerim ise olayın tuzu ve biberi oluyor.


Haydi gel benimle ol
oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki "resmimize"
ordaki sevgililer özenip birer birer
gün olur erişirler ikimize

diye bilirdim şarkıyı ama meğer resim değil nesil miş. Bende zaten soracaktım sezen'e "yahu sezen resme bakıyorsun oradaki sevgililer sizin resminizde ne arıyor yani size neden erişsinler bunlar"?
Artık sormama gerek kalmadı yakın zamanda biri bağırarak şarkıyı söylerken neslimiz dedi ve kafamdan aşşağıya zaten 38 derece olan havada 50 derece sıcak su döküldü...


Seinfeld izleyin iyidir.

telefona kulaklık takılı müzik dinlerken kulaklık cebimde yürürken kıpırdandığı için çıkıyor ve telefon sesi dışarı vermeye başlıyor "haydi gel benimle ol baka..."
Ben o sırada ne yapacağımı şaşırıyorum elimi cebime atasıya kadar etrafımdakiler çalan şarkının ritmine kendilerini kaptırmış hafiften dudak kıpırdatmaya başlamış oluyorlar. Genelde otobüste bu olay başıma geldiğinden müziği sokaktakinden daha fazla insan duyuyor. Nedense hep otobüs dururken çıkıyor kulaklık (niye neden arıyorsun ki otobüs dururken arkalara gitmek için hareket ediyorsun sürtünüyorsun falan derken kulaklık çıkıyor yani bunuda düşünemiyor musun?) yani motor sesi bastıramıyor Sezen'i...

Gazete kuponlarının çekilişlerinden bir şey kazanan var mı bu güne kadar? Çekiliş ama kupon biriktirip gidip alınandan demiyorum. Mesela şu bugün gazetesinin verdiği ingilizce bursu vardı sanırım onun gibi...

Hayatımda hiç çengel bulmaca bitirmedim. Hep aynı şeyleri dolduruyorum ve bulmacanın zeka geliştirdiğine inanmıyorum çünkü her gün aynı sorular. Bahsettiğim gazete bulmacaları.

Mısırda bir tanrı,bir nota,yok karşıtı,argoda sevgili,resimdeki striptizci,Papua yeniginenin başkenti,

Oysa bilinmesi kolay ve bilinmesi gereken sorular sorulsa yani şöyle

Aydın Doğanın son yatırımı,Cumhurumuz Apdullah Gül'ün oğlunun namaz kılacak yer istediği okulun müdiresinin adı,eda taşpınarın bikinisinin markası,İzmir suyundaki arsenik oranı,Deniz Seki ve Zurnacı en son nerede birlikte göründü,

Çaptır Stereo da görüşmek üzere...

3 yorum:

Buzcevheri dedi ki...

Hımm..

(Buradaki "hımmm" aslında çok şey yazacaktım ama yazının uzunluğu ve paragrafların bağımsızlığından ötürü benim de çok uzun bir yorum yapma zorunluluğunu hissedip, kıvırtarak sadece bunu söylememin işaretidir.)

Yazılarınızın maşallahı var. Bonibon draje gibiler.. Farklı renkleri var ama tatları harika.

Kriptograf dedi ki...

Ne demiş semra hanım daldan dala daldan dala :)

Aslında şu blogu açtım açalı neredeyse her yaşadığım olayı bloga yazsam mı sorusunu soruyorum kendime. Böyle kendi kendime geyik yaparken bulduğum garip espriler veya fikirleri falan yazayım diyorum ama buraya gelene kadar unutup gidiyorum o zamanda onların yıkıntılarından kalan molozları yazıyorum. E tabi molozdan ne beklersin böyle dağınık oluyorlar :)

Adsız dedi ki...

Merhaba,

Hastalarımız için böbrek satın almak için bir kez daha buradayız ve onları kurtarmak için bir böbrek yapmak isteyen herkese iyi miktarda para ödemeyi kabul ettiler ve böylece bağışta bulunmak istiyorsanız veya bir Hayat kurtarmak istiyorsanız, Lütfen aşağıdaki e-postayı bize yazın.

Bu sizin için zengin olmanız için bir fırsattır, biz temin ederim ve garanti ederiz, bizimle% 100 güvenli bir işlem yapın, her şey kanunen bağış yapan böbrek bağışçılarına göre yapılır.
Artık boşa harcamayın, lütfen irruaspecialisthospital20@gmail.com adresine bize yazınız.

Irrua Uzman Eğitim Hastanesi.