15 Temmuz 2008

Kaptanın Günlüğü-1

Bugün hazırlıklarımızı tamamladık,Galapagos adalarına gelmiş geçmiş en kapsamlı geziyi düzenliyoruz. Ekibimiz tam 54 kişi 3 dalında uzman bilim adamı,2 sağlık uzmanı,kaptan,gemi tayfası ve diğer asistanlar.Asistanların neredeyse yarısından fazlası Fransız ben tek Türk'üm aralarında. İngilizce konuşuyoruz başka dil kimse konuşmuyor,kaptan Fin asıllı olmasına rağmen şakır şakır İngilizce konuşmakta. Buna gerçekten şaşırdım günlük.
Genelde onları denizci sinbad öykülerinden,karayip korsanlarından anımsardım.Kaptan deyince aklıma mutlaka sakalı olan ve kafasından şapkayı eksik etmeyen puro içen, balık yağına bayılan adamlar düşünürdüm. Yanılmışım günlük bizim kaptan vejeteryan ne balık yiyor ne de yağını içiyor. Güvertede elinde bir salatalıkla görebilirsin onu günün her saati.
Bir o kadar da sağlıklı ayrıca,ben tabir yerindeyse öküz gibi yememe rağmen onun kadar sağlıklı değilim 2 dakika bir kumanya kasasını tuttum kollarım 2 gün ağrıdı.

Hazırlıklar bitmiş kaptan dışarıda kalan son gemi mürettebatına sesleniyordu. İngilizce konuşmadı burda anlamadım. Yola çıktık gemimiz yelkenliye benzeyen bir transatlantik gibi günlük. Hayatımda ilk defa bu kadar büyük bir deniz taşıtına biniyorum. Herkes güverteden aşağıya sarkıp önünden geçen balıkların yüzgeç şekillerini not alıyor bense burda sana yazı yazıyorum.
Senin ben taaaa günlük. Bu gidişle bu,gittiğim son bilim gezisi olacak. Gideceğimiz yerde göreceklerimiz hakkında herkes birşeyler söylüyor. Çoğuna inanmıyorum çünkü kaptan dışında kimse buraya daha önce gitmemiş. Kaptan "gözü kapalı bir şekilde adayı gezdiririm size" diyor ama yanımızda 1 rehber var,sanırım bu işi ona bırakmaz ha sence?

Her neyse günlük prof dik dik bakmaya başladı bana bende en iyisi denize bakayım bir şey göreceğimden değil şu prof çok kötü bakmaya başladı. Yolumuz 12 gün sürecekmiş eğer deniz kötü olursa bu süre 2 3 kat bile artabilirmiş.
Kaptan bu açıklamaları yaparken ben g.tümü kaptana dönmüş bir şekilde denizde bizimle yarışan balinaya bakıyordum. Daha önce görmediğim bu yaratık gerçekten ilginç bir balina türüydü.
Aniden sırtımda bir acı hissettim Fransız arkadaşım sırtıma vurmuştu kaptanı dinlememi işaret etti.
Kaptan konuşmaya yine o anlamadığım dilde başladı İngilizce bitirdi. Durumum vahim anayacağım günlük bu geziden pek bir şey anlamayan adamların başını çekeceğim kesin.

Biri daha var o da çok ilgisiz hep kamarasında oturuyor laptopuyla bir şeyler yapıyor devamlı. Onunla muhabbet kurup sana bu mobile dan yazmayı bırakacağım, herhalde günde bir kaç yazı yazmama izin verir değil mi?Biraz sert bir mizacı var döver mi beni sence ondan laptopunu istediğim için? Neyse ben kamarasına gidip isteyeceğim,artık şansımıza günlük,laptopu verirse sana daha rahat yazarım vermez de dayak yersem pek rahat yazamam diye düşünüyorum.
*****Bu yıldızları gördüğünüz zaman anlayınki bolca zaman geçmiş. Takriben 12 gün,yıldız sayısı ile oranlandırmayın gün sayısını zaten anlaşılır kaç gün geçtiği.***

Hey günlük sana 12 gündür yazamıyorum farkındayım ama yazmaya değer hiç bir şey olmadı sonunda bu gün adaya vardık gece vardığımız için geceyi gemide geçirdik. Sabah kalkıp çadır kuracağız.
****(analdınız siz onu)***
Sabah oldu günlük çadır kurduk içine giremeden ilk turumuz için hazırlık yapmaya başladık. Not defterleri içinde son teknoloji ile donatılmış elektronik labaratuvarlar olan bir techbox.(teknoloji çantası manasına gelen zamazingo)

Çantada labaratuvar günlük bende şaşırdım yok artık dedim yüzlerce kez. Çantayı 3 kişi taşıyor 2 si Fransız biri Yunan iri yarı adamlar muhtemelen o yüzden onlara verilmiş çanta. Aldığım duyumlara göre 65 kg mış çanta ....bencede oha günlük.
********Yıldız lan işte*******
Yürüdük yürüdük baktık burada hiç bir b.k yok herkes umudunu kesmişti bu adadan,ama bizim angut profesör bizide gaza getirmişti "lan gelin bu adada çok farklı bir buluş yapacaz yeni hayvan türleri zart zurt" içimden o zamanda ya bi git allasen demiştim ama gaza da gelmiştim hani.
Hala yürüyoruz günlük rehber kendinden emindi 5 dk önceye kadar az önce hızlı hızlı yürürken birden yavaşladı ve durup geldiği yola endişeli endişeli baktı kafasını sağa yatırdı sanki bir şey hatırlamak istercesine baktı yola....evet günlük rehber yolu unuttu.
Kimseye söylemedi bunu ve emin tavırlarla yola devam etti. Durumda bir b.kluk olduğunu anlayan şu devamlı kamarasında kalan laptoplu arkadaş yanıma geldi ve sordu "kaybolmuş olamayız değil mi?" sen cevap vermek ister misin günlük yoksa ben mi yıkayım arkadaşın hayallerini. Daha önce bu arakaşla laptop yüzünden pek fazla samimi olduk. Bak hala gözüm acıyor neden o bataryayı kafama fırlattığını hala anlamış değilim.
Evet arkadaşa da şüphelerimi anlattım ve kaybolduğumuza ikna ettim ama o benim kadar olgun karşılayamadı durumu ve kopardı yaygarayı koştu profun yanına feryat figan bağırıyor resmen s.kt. kulak bırakmadı günlük. İri yarı ama çok tırsak bir herifmiş. Gördüğümüz 2-3 papağan vardı onlarıda kaçırdı geri zekalı.

******Kaybolduğumuzun herkes tarafından anlaşıldığını gösteren yıldız kümesi******

Evet günlük yanılmadık kaybolmuşuz. Rehber ağlamaklı ve geldiği yollara bakıyor ama ayak izleri o kadar çok ki bulamıyor yolu 3-4 tur yaklaşık 10 metre yarı çapında bir çember çizerek dolandık. Bir karakayaya oturduk. Biraz zaman geçti.
Bir şey bip dedi günlük herkes nereden geldiğini sordu birbirine .-.*-*-*-. bende merak ettim şimdi bak(.-*-*-*-.* arıyoruz sesin kaynağını .-*-*.bip.*-*- bak işte tekrar geldi o ses.
Sen biliyor musun ne bipliyooouoruor böyle günlük.Bu arada ne bu o'lar u'lar neyin var senin..-*-*bip bip biiiiiiiiiyp.*-*.-* Battery Empty...

Hiç yorum yok: