31 Temmuz 2008

Ali'nin Karnı Acıktı!

Ne garip bir reklamdır o kadında ne ses vardır ki köydeki çiftçi amcam Ali'ye domates getirmektedir. Yani vurgulanmak istenen mesaj güzel de böyle vurgularsan gelir bende dalga geçerim. Yok aslında dalga geçmeyecektim taa ki bugün partkta Ali'nin karnı acıktııı die bağıran bir çocuk görene dek. Bu kadar da zihinlere hükmedilmezki canım. Çocuk anne karnım acıktı demiyor belkide o çiftçi amcanın yetiştirdiği dömatesi(organik olunca dö oluyor)istiyordu. Dömates hakkımızdır. Hürriyet'in 60 yılında bunuda vurgulasınlar bence.

İşte bir kaç duvar yazısı kıvamında fırınlanmış çevre duyarlılığını yanlış anlama yazısı...
Organik tarım bizim bahçedede yapılsın.
Arsenikli su Armağan Çağlayansız .....star istemiyoruz.(sonunda star oluyorsa Armağan banko)
Organizim bir organik tarım bilimidir ve uğraşanlarada organatör denilir...
Penguenler neden üşüyorlar,biz kürece ısınırken?
Beden derslerinde plates yapılsın diye şu reklamdaki kızın aklı neresine kaçmış,ya da yanına almayı mı unutmuş.
Ak parti kapatılmadı.
Hazine yardımı yarıya indirildi.
İlk Türk tankı yapılacakmış adı da Altay'mış.
Trabzon'a petrol arama rafinerileri kuruluyormuş ama 1 tane türk çalışmayacakmış.Bütün malı Brezilya ve İngiliz petrol şirketleri çıkartacakmış. Al sana iş istihdamı. Seçimlerde bağırırlar Trabzona rafineri yaptık (konuşmanın arasında paragraf doldursun diye söylenir mutlaka) ama ortada ne istihdam var ne iş ne de para. Ekonomiye katkısını allah bilir.

Mesajlar çok çevresel oldu geniş düşünmek lazım.
Birşey daha var. NTV yeşil ekranda Nükleer enerji santrali yapılması planlanan yer yani Sinop'ta bir çevreci bayan giymiş beyaz(kefeni andırdığı için giymiş,hep bir smsm kaygısı güdüyorlar) elbisesini çıkmış dağın başına bağırıyor buraya nükleer yaparsanız ana.... yok daha terbiyeli buraya nükleer yaparsanız,bence yapılmasın. Rüzgar terminali kurun bakın ben burda ayakta durmakta zorlanıyorum yani ben ayakta durmakta zorlanıyorsam burdan ayda 5bin kilowatt elektrik çıkar.

Şaşkınlıkla seyretmeye devam ediyoruz o da ne NTV istanbul stüdyosunda Sinop belediye başkanı. Adam komsala otel dikmiş Sinop'a turzim yatırımı yaptım diyor,kıyı şerit çizgisinin içine etmiş (beyaz elbiseli hanım öyle diyor) sanırız.
Birde bu belediye başkanı yanında oturan bir çevreyi koruma vakfının üyesine soruyor.
Bu nükleer enerjinin zararı ne bi söyle bana allahsen hadi bi de bana ki burda bitki yetişmiyor tamam yapılmasın diyeceeem.

Adam başlıyor 15 dk konuşuyor gerçekten da gerekli harşeyi veriyor "kaza riski çok yüksek hele Türkiye'gibi bir alanda bu ekonomi ile bu kadar çok para gerektiren bir proje yürütülemez" bitmiyor"dünyada bu nükleer enerji santrallarinin atıklarını depolamak için çalışan 1 tane lisanslı şirket yok" diyor. Ama bizim başka olayı anlamıyor ve 15 dk konuştun hiç bir şey söylemedin diyor. Program çığrından çıkıyor belkide Sinop'ta ki kadın o çıktığı tepeden atlamıştır ondan dolayı bir huzursuzluk olmuştur başkanda :) bilinemiyor ama başkan programın içine s.... yani :) Programın sunucusu hanım kızımızda tamam kestik demek için kendini zor tutuyor. Bir benzerini diyerek yarın görüşünceeee dek hoşçakalın diyor. Böylece onlar eriyor muradına biz çıkalım Sinop'un rüzgar santrali yapılası tepelerine.
Karşıki dağlar cenderme cendermeeee.

Gülben'len sürpriz bu hafta manyaktı onu bir ara anlatırım.

Hiç yorum yok: