25 Kasım 2007

Oyalı klon :)

Türkiye'nin klonlama yöntemiyle elde edilmiş ilk koyunu doğdu. İstanbul Üniversitesi'nde dünyaya gelen ''yerli Dolly''nin adı Oyalı.

Sezeryanla dünyaya getirilen kuzu, başta annesi tarafından yakınlık görmedi. Bunun üzerine kuzu biberonla beslendi. Ancak bir süre sonra anne koyun, yavrusuna yakınlaştı.

İstanbul Üniversitesi'nin, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ve TÜBİTAK'ın desteğiyle yürüttüğü "kopya koyun" projesi, üç yıl önce başladı.

Proje kapsamında 8 koyuna 'embriyo' transfer edildi, 2'si hamile kaldı. Sezaryen ile dünyaya gelen ilk kopya koyun Oyalı'nın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.

Projeyi, İÜ Veterinerlik Fakültesi Döllenme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sema Birler ve ekibi hayata geçirdi.

Doğumun düşündüklerinden daha kolay olduğunu belirten Prof. Dr. Sema Birler, "Ancak anne koyun son zamanlarda strese girdiği için hem yavruyu, hem anneyi riske atmak istemedik. Bunun için doğumu sezeryan yöntemiyle gerçekleştirdik" dedi.

Prof. Birler, yöntemi uygularken asıl amaçlarının, bir sonraki için uygun bir ortam oluşturmak olduğunu belirtti:

"Bilindiği gibi birçok alanda klonlama kullanılabilir. Bizim ilk olarak kullanmak istediğimiz alan 'transgenik koyun üretimi' oldu. Transgenik koyun üretimiyle, koyunların sütünden insan hastalıklarının tedavisinde faydalı olabilecek bazı proteinleri üretebiliyoruz.

Örneğin hemofili hastaları için gerekli faktör 8'leri, faktör 9'ları sütten elde etmek mümkün. Yani bir biofabrik olarak koyunlardan yararlanmamız söz konusu."

Doğum 1 saat sürdü

İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şafak Ural’ın da izlediği doğum, yaklaşık bir saat sürdü.

Doğum sırasında Prof. Dr. Sema Birler, Prof. Dr. Kamuran İleri, Prof. Dr. Serhat Papuccuoğlu, Doç. Dr. Serhat Alkan birlikte çalıştı.

Yenileri de yapılacak

Klonlamanın bir başlangıç olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sema Birler, “Artık büyük bir bilimsel araştırma dünyasının içine adım atmış olduk diye düşünüyoruz. Çok kısa bir süre sonra da diğer aşamaları katedeceğimizi ümit ediyoruz. Başka bir koyuna da aynı şekilde klonlama uyguladık. Muhtemelen iki hafta sonra yeni kuzuları da dünyaya getireceğiz" dedi.

Sağlık durumu iyi

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Veterinerlik Fakültesi'nde dünyaya getirilen Türkiye'nin ilk kopya koyunu "Oyalı"nın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.

Sezaryenle dün dünyaya gelen "Oyalı", fakültede düzenlenen basın toplantısının ardından ilk kez basının ve kamuoyunun karşısına çıkarıldı.

İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şafak Ural, kopya koyunun üniversitenin akademik araştırmaya olan eğitim ve katkısının bir sonucu olduğunu söyledi.

Proje sorumlusu Prof. Dr. Sema Birler ve ekibine teşekkür eden Ural, "Oyalı"nın dün hafif ateş yükselmesi sorunu yaşadığını kaydetti.



"3 yavru bekliyoruz"

Klonlamanın amaçlarından bir tanesinin hayvancılık ve insan sağlığını ilgilendiren konularda gen transferi yapılmış hayvanların "biyofabrikalar" olarak kullanılması olduğunu vurgulayan Prof. Dr.Birler, hemofili, diyabet gibi hastalıklarda kullanılmak üzere sütünden bazı proteinleri üretebilen koyun oluşturmak ve bu şekilde bu sütün ilaç endüstrisinden kullanılmasını sağlamak olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Birler, gebeliği devam eden diğer koyunun 5-6 gün içinde doğum yapabileceğine işaret ederek, "İlk ultrason incelemelerinde 4-5 yavru gördük. Bunlardan hepsi yaşamıyor olabilir. Yavru büyüdükçe tek tek saymak zorlaşıyor. Ama en az 3 bekliyoruz" diye konuştu.

"Oyalı"nın tek olarak dünyaya geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Birler, doğum yaklaştıkça hem kendilerinin, hem de taşıcıyı annenin strese girdiğini, bu nedenle sezaryeni tercih ettiklerini söyledi.

Prof. Dr. Birler, "5 kilo 600 gram ağırlığında dün sezaryenle dünyaya getirilen 'Oyalı'nın sağlık durumu iyi" dedi.

"Oyalı çok hassas"

Ortalamanın 2 katından biraz daha fazla büyüklükte dünyaya gelen "Oyalı"nın çok hassas olduğunu ifade eden Prof. Birler, bazı vitamin ve antibiyotikler verildiğini anlattı.

Birler, kopya kuzuyu önce biberonla beslediklerini, hayvan biraz daha güçlenince anne sütü alabileceğini dile getirerek, bir hafta geçtiğinde rahatlayacaklarını belirtti.

"İnsanlar için yasak"

Prof. Dr. Birler, insanın kopyalanması konusundaki bir soru üzerine de 2 tür klonlama olduğunu, yavru oluşturacak klonlamanın hayvanlar üzerinde uygulandığını, insanlar için böyle bir yöntemin dünyada yasaklanmış durumda olduğunu anlattı.

Teropötik uygulamada ise embriyonun hücrelerinden embriyonik kök hücreler elde edilmesinin amaçlandığını ifade eden Prof. Dr. Birler, bunun insanlar üzerinde uygulanmaya başlanmadığını, üzerinde yoğun şekilde çalışmaların sürdürüldüğünü kaydetti.

Prof. Dr. Birler, klonlama için koyun seçilmesinin nedeninin Türkiye'de koyunun sayısının fazla olması ve üretim açısından büyük bir potansiyele sahip olduğu için seçtiklerini anlattı.

Hiç yorum yok: