merhaba sevgili blog
sana başımdan yakın zamanda geçen bir olayı anlatmak istiyorum
bildiğin gibi Kütahya'ya paranın benim için önemimi anladığımdan
beri trenle gidip geliyorum. Yine trenle geri dönecektim. İzmir
Basmane tren garından biletimi almaya gittim. Yağmurlu bir gündü
neyse tek kişilik yer olmadığı için iki kişilik koltuklardan
aldım biletimi. Muhtemelen yanıma erkek birini vereceklerdi. Fakat
adımı söyledikten sonra gişedeki görevli yolcu kim sen misin dedi?
bende evet dedim bileti kesti aldım evime döndüm. Yolculuk günü
geldi ve trene bindim, trenin kalkmasına yakın vagona bir kız girdi
yanımdaki koltukta durdu biletini kontrol etti bende benim yanıma
oturacağını anlayınca acaba bir yanlışlık mı var dedim ve bende kontrol
ettim hatta garantilemek içinde kıza sordum ve doğru çıktı.Galiba gişe
görevlisinin bir yanlışıydı bu ya da bir kıyağı :)
Her neyse kızla ilk başlarda konuşmadım bile ama biliyorsun blog bu aralar
ota boka atlar vaziyetteyim kız güzel olmayagörsün. Hemen bir şeyler
olacak sanıyorum. Normal bir muhabbet başladı işte garip bir şekilde de
aynı üniversitede okuyormuşuz. O Kütahya'nın ilçesinde meslek yüksek okulunda
ben merkez kampüsteyim arası 45 50 dk falan sürüyor. E işte havadan sudan muhabbet
ettik şakalaşlamalar espriler falan bayağı hoşuma gitti muhabbet. Canayakın bir kız
ve işte bir yerden sonra bende şimşekler çakmaya fırtınalar kopmaya başladı. O dakika
dan sonra hareketlerinde acaba o da benden hoşlandımı soruma cevap aradım. Buldum mu?
bilmiyorum sevgili blog. Biliyorum biraz şıpsevdiyim. Ama blog hareketleri falanda sanki
bana karşı bir şeyler varmış gibi hissettirdi. Rahattı yani bayağı.
Eğer mantıklı düşünürsem insan az veya çok karşısındakine güven duyduğu kişilerin karşısında rahat davranır.
E birine güven duymak her şeyin temelidir bence. Önce az bi güvenirsin sonrası gelir.
Samimi tavırları falan vardı benimde ona olduğum gibi. Neyse blog uzatmayacağım daha fazla
işte ben kızdan hoşlandım ve bir daha ki yolculuklarımızda yalnız gitmektense beraber gideriz dedim
ve bu bahaneyle telefon numarasını istedim. Verdi işte bu andan sonra elime büyük bir koz
geçtiğini sanan ben işin içine zıçtım sanırım.
Kütahya'ya eve vardıktan sonra hemen mesaj attım. Lan mal ne atlıyorum dursana öküz. Ama işte kontrol
edemiyorsun kendini blog. Hele birde ordan cevap gelince tamam artık dedim ben hemen pembe panjura bağladım olayı
Duramadım bir mesaj daha attım buna cevap gelmedi. Sonra ertesi gün akşam arkadaşında hafif gazıyla aradım hafta
sonu kütahya'ya gelemesinin iyi olabileceğini ve muhabbet edip konuşabileceğimizi söyledim. Tabi bir araba laf
ettikten sonra. Saçmaladım resmen bütün gün yaptıklarımı anlattım sonra çat sordum soruyu. Malesef blog 5 gün sürecek bir
sertifika kursu varmış. O yüzden gelemezmiş. Fakat gelmek isteseydi kendi bir gün söyleyebilirdi değil mi blog? Yani ben
belli etmişim niyetimi hiçte küçük olmayan bir adım atmışım. Adım atacak olsaydı ya hafta sonu işim var ama şu gün olabilir
demeliydi bence. Yani kısacası ben kızın canayakın tavrılarını ve samimiyetini yanlış yorumladım
sevgili blog. Sıçtım sıvadım yine :) Mutlaka bekliyorum bir gün dedim ve kapattım telefonu. Heyecanlandım lan blog.
O günden beri ne mesaj attım ne aradım zaten aramayacağımda yapacağımı yaptım yani sonuçta ilişki arayan
bir aygır değil smokinli penguenim :) Hani daha ne yapaydım.
Bakalım blog eğer ki hafta sonundan sonra ararda derse ki serkan ben veya biz kütahya'ya geliyoruz görüşelim derim ki bir
ihtimal ve görüşürüm ama ilk teklifimi kabul edipte geleceği zamanki kadar yakın davranmayabilirim.
Ama yok blog yine canayakın davranırsa kayarım herhalde ben orada. Bu düşük bir ihtimal bir diğer ihtimal ise vizelerden sonra
geri döneceğimiz zaman tren yolculuğu için mesaj atabilir. O zaman ise sadece yolculuk yaparım blog konuyu asla açmam o açana dek
...
Neyse blog benim başımdan böyle bir olay geçti işte hadi kal sağlıcakla kendine iyi bak
1 yorum:
Bence o da sana karşı boş değil. Beklediğin mesaj havaların ılındığı bir gün gelir gelse gelse. Hayırlısı olsun :)
Yorum Gönder