2 Haziran 2009

Rise Of Soup (Çorbanın yükselişi)

Merhaba blog.
Neler yaptın ben yokken nasıldı tatilin güzel geçti mi?
Ben sen yokken inekledim,hiç sorma. Bir şeyi daha farkettim ki çalışınca harbiden oluyor bak blog. Bayadır ders çalışıyordum karşılığını almamla sana yazmaya başlamam bir oldu. Artık sana daha çok bağlandım ben blog. Sen benim ödülüm oldun. Notlar yükselmeden sana yazmamaya söz vermiştim kendime. Tuttum sözümü yazmadım sana notlar yükseldi sonunda burdayım. İnşallah bir daha böyle sözler vermek zorunda kalmam sevgili ve saygılı blog.

Air France uçağı düşmüş blog. Yani artık düştü diyebiliriz bence 30 saattir havada uçamayacağına göre kesin düştü. İnse haberimiz olurdu yani. 228 kişi birden gitti gibi geliyor bana kurtulan varsa ağır yaralıdır ama oda o yaralarla bu kadar süre yüzemez. Su sıcak ama yinede mucize lazım. Her neyse uçaklara diğer taşıtlardan daha çok güvenmeme rağmen ya hep ya hiç prensibiyle çalışmaları beni biraz korkutuyor. Ya nehire iniyor miden bile bulanmadan kurtuluyorsun ya da atlantiğe çakılıyor cesedini bile bulamıyorlar...

Lan şu toprak kiralamayı tapu dairesinde veri giriş elemanı olarak çalışırken farketmiştim. 44 veya 49 ya da 99 gibi hep pek yuvarlak olmayan rakamlarla devletler toprakları kiralıyorlar. Kamu menfaati falan deniyorda nasıl bir menfaat bu anlamadım. Mayın temizletiyorsun temizlediğin toprağı al bir süre sen kullan diyorsun. Aslında hani bir yönden işi iyi yapmasını garanti altına alıyorsun yani adam kendi kullanacağı toprağın mayınını itinayla özenle temizler. Fakat bu ne perhiz bu ne lahana turşusu sen sözde 2 milyar dolar için o toprakları 44 yıllığına kiralıyorsun. 2 milyar dolar bir devletin karşılayamayacağı bir miktar değil açıkçası. Tamam belki bütçeden gözle görülür bir şekilde para çıkacak ama en azından bu iş bittiği an orası kullanılmaya başlanacak. Diğeri gibi 44 yıl beklenmeyecek toprak oradaki halka kullandırılmak için. Ayrıca orayı kullanan firma oraya ne yapacak bunun da bir açıklaması yok. Yani istediğini yap diyoruz. Yabancı bir firmanın alıp oraya (aslında bana kullanışsız topraklar gibi geliyor yani uzun ince bir toprak parçasına ne yapılabilir ki? tarım? hayvancılık?) fabrika kurup (belki) oradaki halkı çalıştıracağı ne malum. Ne taslakta ne de usulde böyle bir yaptırım yok. Açıkçası toprağın 44 veya 4 hiç farketmez hiç bir kurum veya kuruluşa verilmemesi taraftarıyım. Nihayetinde toprak milletindir. Ayrıca madem bu hükümet için bu kadar kolay toprak kiralamak bundan sonra bu yöntemi benimsesinler. Her toprak arazi işinde işin ücreti karşılığı 14 19 29 yıllığına kiralayalım toprakları. Bu nasıl kamu menfaati anlamadım hadi hayırlısı...

Özelleşen türk telekoma param olunca dava açacağım. Kapattırmaya gidiyorum arızalı işlem yapamıyoruz diyor 1 gün daha fazla para ödüyorum. Bunu ödemek istemediğimi ve bu sorundan kendilerinin sorumlu olması gerektiğini söyleyerek kapatma işlemini bu günden itibaren işleme koyulmasını istiyorum. Olmaz diyorlar. Allahtan mekan klimali ferah ve güzel kokular var o yüzden kabalaşamadım. Müşteri hizmetleri yetkilileri (genellemeden) bir şeyden anlıyorlarsa kendimi saat kulesine zincirlerim. Telefon görüşmesinin yarısı "bilgilerinizi kontrol ediyorum sizi bekleteceğim" anonsuyla geçti. İşime yaradılar mı peki telefonu kapattığımda tabiki hayır. Ama olsun canları sağolsun.

Bu arada bizim burda hala millet türk telekoma ptt diye sesleniyor. Telefonu hala ptt nin sağladığı bir hizmet olarak görüp posta çeki havalesi yaptırırken internet sorunlarını dile getiriyorlar. Gerçekten neyin ne olduğunu hala anlamamış insanlar var. Ayrıca telefon hattı olmadan verilmeyen internetin ben taaaaaaaaaaaaaa. Ama yakındır sanırım açılan dava kazanılmış. Yakında telefon olmadan internet bağlantısı bizleri bekliyor. Hoş türk telekom bu insanları tek'elinde yönettiği sürece bir yere varmaz bu.

Kızdım evimde interneti kestirdim Kütahya'ya döneyim ev tutayım internet bağlatayım ordan sana yazacağım blog. Arada souprise (çorbanın yükselişi rise of soup) yapabilirim.


İzmir fuarı gaziemire taşınınca fuarın şimdiki bulunduğu yer yeşil alan olarak kalsın. Çok süper yer orası ya koşu parkurunun tadını yeni yeni almaya başladım. O palmiyeler daha bi güzel gözükmeye başladı gözüme... Hadi hoşçakalın...

2 yorum:

Vladimir dedi ki...

İzmir fuarına en son beş yıl önce gitmemle çıkmam bir olmuştu. Gaziemir fuarına asla gitmem artık, çok iyi olmuş. Fuarı umarım kepbaçılar için rekreasyon alanı ya da umumi otopark yapmazlar.

Adsız dedi ki...

katkatlı havuzun anısına katkatlı otopark yapıyorlar ama umuyorum daha ileri gitmezler.