19 Eylül 2008

Mahalle'nin Nabzını Anneler Ölçer!


Daha önce annemin ne denli bir şeyleri anlatacağım ben huylu bir kadın olduğundan bahsetmiştim şimdi ise anlattığı şeylerden bahsetmek istiyorum. Genelde ilk cümlesinden anlaşılıyor bahsettiği konunun ne olduğu.

Mesela yakınlarımızda bir manav var, muhtemelen okuma yazmaları yok çünkü o kadar saçma tabelaları var ki anlatamam gösteririm :) Onları bir araya toplayıp bir ara yayınlayacağım blogta. Park yapmayınız demeye çalışırken kartonlara neler yazmışlar neler.
Veya bir kokoreççi çeyrek ekmek fiyatını söylemeye çalışırlen kağıda neler yazmış neler. Daha bunun gibi bir çok esnaf bozması tabelayı bir gün blogumda görebileceksiniz ki o gün benim telefonumdaki resimleri bilgisayara attığım gün ile yakın bir tarih olacaktır.

Her neyse işte bu manavı bir kadın işletiyor aslında manav değildi orası önce böyle kırmızı bir arabayla gelip seyyar manavcılık yapıyordu. Daha sonraları araba oraya park edilmeye başlandı saatlerce orada dururdu. En son araba gece gündüz orada kalmaya başladı yan kapakları falan söküldü bir manav kulübesi oldu.
Kasalı bir araba neydi onların markası dilimin ucunda ya ford transit ama öyle böyle değil yani önce en eski model transiti alın kırmızıya boyayın sonra gidin hurdalığa bırakın ve üstünden yağmur çamur toz toprak asit masit ne varsa geçirin sonra alıp manav yapın. Sanırım öyle.

İşte bu manav kulübesi sonra nasıl olduysa oraya brandalarla örülü bir tezgah açtı ve kocaman tabela koydu "5kardeşler manav" bu anlattıklarım 1 senede oldu. Lan birde düşünüp duruyorum bizınıs çözümler, sermaye falan diye.Tamam dağıtmayayım konuyu.

İşte bunlar kurdular manavı oraya sonra kadın durmaya başladı başında 2 de oğlu var biri devamlı tüp arabaları vardır tekelerlekli hatta otobüs terminallerinde valiz taşınır onlarla gezinip duruyor devamlı hatta kışın dershaneden geldiğim bir gün eziyordu beni önüne baksana kardeşim dedim ve sonra biraz tartıştık :)
Bu kadının kocası yani bu manavın asıl sahibi geçen gün kahvenin önünde vurulmuş. Vurulma nedeni ise anneme göre tefeciler rosalinda ablaya göre ise akrabalarıymış...


2. habere gelince bizim burda bir okul var ilkokul. Garip bir okul ama sanki okula öğrenci değil hep veli gidiyor gibi. Okulun önünden cadde geçiyor biraz işlek, okul giriş çıkış saatlerinde araba geçemez oradan ortaokula giden çocuğunu okula bırakan kadın gördüm ben.
Daha önce eşi benzeri görülmemiş bir olay yaşanmış orada çocuğun biri ölü bulunmuş anneme göre organ kaçakçıları "rosalinda ablaya" göre ise fidyeciler çocuğu kaçırmışlar öldürmüşler okul bahçesine atmışlar. Duyumlarıma göre (işte annemden duydum) çocuk buralı değilmiş. Şehir dışındanmış.

Bugün cuma namazında hoca hutbede "yağmur istiyoruz ya rabbi" deyince lan ne kadar zamandır yağmur yağmıyor İzmir'e dedim kendi kendime. Ayakkabıları koymak için dolap yapmışlar caminin içine herkes ayakkabısnı koyuyor anahtarla kilitliyor anahtarı cebine atıp namaza giriyor çıkıncada alıyor oradan. Ben evim yakın olduğu için ayakkabı giymedim eski bir terliğim vardı üstünde akdenizflex yazıyor (yani bulabileceğiniz en ucuz terliktir ama 4 yıldır kullanmaktayımdır,severim terlik giymesini) işte ben o terliği aldım o dolaplardan en sağlam gözükenine koydum anahtarını aldım 2 defa kilitledim ve anahtarı cebime attım. Benimle aynı anda ayakkabısını koyan bir başka mü'min :) "burda vurgu var düzgün okuyun..." bana ters ters baktı az daha orada dursam "o terlikleri al" ile başlayan ve cümlenin sonunu getirdiğinde abdestini kaybedeceği bir cümle kuracaktı, kendisini kurtardım.

Gezegenlerin seslerini dinlemişler hepsini toparlamışlar sonra birde albüm yapmışlar sayın okur yok ben böyle bir şey görmedim. Meğer ne becerikli gezegenler varmış.
Aha bak BURDA

Bu akşam NTV de dünyayı değiştiren günler diye bir belgesel var saat 9 da sakın kaçırmayın derim ben size. BBC yapımı bir belgesel kaçar mı?

Konunun ve günün özeti olan şu söylemi sizlerle paylaşmaktan çok mesudum.
Ne azgın ol asıl,ne şaşkın ol basıl
çok yerinde bence :)

Hiç yorum yok: