Genelde başlığı yazıyı yazdıktan sonra yazarım ama burada başlık yazmam gereken yer yazı yazmam gereken yerden üstte bulunduğu için hep önce yazasım gelir. Sonraya kaldımı unutuyorum...
Her neyse işte dün döndüm köyden, aslında planlarımda cuma günü dönmek vardı fakat yengem sağolsun bana üzüm işi buldu. Amele oldum yevmiyeye gittim. Sabah işi denilen bir çalışma saatleri vardı. Yani saat 6 da başlıyorsunuz işe saat 1.30 a kadar çalışıyorsun sonra evdesin. E ben düşündüm 20 ytl almak var ucunda hem öğlen geldim mi giderim İzmir'e.
Tamam dedim yengeme ve gittik sabah kalkmak ölüm gözümü açamıyorum üzüm kes diyorlar. Her nesye ilk 1 saat yengem sağolsun idare etti beni iş yapmadım doğru düzgün. Sonrasında baya çalıştım ama yorulmadım da pek. Son olarak artık iş bitti bağ sıralarının sonundayız geri dönüp traktöre binip eve yemeğe geleceğiz. Her amele 2 kelter alıp gidiyor omzuna bağın içinde kelter kalmasın diye.
Kelterlerin 1 tanesi rahat 20 kg. Bende aldım 2 tane yürüdüm önce biraz yalpaladım ama sonrasında toparladım ve neredeyse Usain Bolt'a taş çıkarttım sırtımda 40 kg ile. Bütün herkesi sollayarak geldim traktörün başına ama orada kimse yoktu omzumdan indiremiyorum tabi kelterleri döküleceğinden korkuyorum baktım bir beton var kenarda dizlerime anca geliyor dedim oraya bırakayım 1 tanesini diğerini alırım.
Bırakmak için eğildim o da ne arkaya arkaya çekiyor kelterler. Ben zaten 65 kg ım sırtımda beni arkaya doğru çeken 40 kg var ve ben eğiliyorum. E tabi güp :) düştüm yattım yere o an anladım yorulduğumu yatınca kalkasım gelmedi otların içinde serin serin bir de rüzgar esti kollarımı bağladım başımın arkasına kelterleri aldılar yanımdan üzümler dökülmedi ama kollarımla ayarlamıştım düşerken dökülmesin diye.
Her neyse 5 dk yattım orada sonra kalktık eve geldik.
E eve geldima ama tuvalete gitmeye üşeniyorum bırakın İzmir'i dedim gitmiyorum yarın giderim. E anneannemde dedi o zaman yarın yengenin babasında üzüm kesecek oraya git bir erkek yevmiyesi verir sana. 30 ytl. Orayada gittim sabahtan iyiydi takılıyordum traktöre kelter indir kelter bindir falan. Sonra asıl işi yapan adam ayağını arabaya vurdu topallamaya başlayıonca iş bana kaldı. 20 25 merdiveni 40 kg ile çıktım indim durdum. 2 ton üzüm çıkarttım çatıya tabi anında yamuldum... Ayak bileklerim ağrıdı ilk defa. Kollarım zaten uyuştu karpuz bile kaldıramaz vaziyete geldiler kolcaazlarım. Sonuç bu günde İzmir'e gidemiyorum. İzmir'e dönmek pazar gününe kaldı. Yengemin babası pazar günüde kesecek üzüm. ORaya da sabah saat 6 dan 9 a kadar gittim. Kısacası gider ayak biraz para kazandım döndüm şimdi evde oturdum gazete kuponlarını kesiyorum onları sayıyorum yay-sat bayii adreslerini arıyorum bisikletle gitmeyi planlıyorum ama oruçluyum susuz dayanabilimiyim diyorum falan filan.
Kısacası garip bir ruh hali içerisindeyim canım hiç bir şey istemiyor üzerimde bir okulsuzluk hali var. İlk defa eylül ayının bu zamanlarında evde oturuyorum ve 1 ay daha oturacağım garip bir duygu.
Acilen meşgul olacak şeyler lazım,köy güzeldi ya temiz hava yeğenler hayvanlar iş güç falan derken yorulup yatıp kalkıyorduk. Yani boş zaman değerlendirmek ne haddime. Bir ara hatırlıyorum geçen sene oraya götürdüğüm bilimteknik sayısını tekrar okudum. Sabah erken saatlerde evde kimse yoktu. Tv seyredesi bile gelmiyor insanın o esintide dut dalları bahçede sallanırken kuş sesleri siyah üzüm kavun karpuz şeftali...
Bu arada sanırım kilo aldım ve vücut yaptım bundan sonra karar aldım temmuz ayında gidip eylül başında döneceğim oradan. Tatil planı yapmak yok zaten yapsakta o tatili yapacak adam yok...
Ben bile baydım kendimden bu gün...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder