Belleyenler olmuştur muhtemelen son 6 yazı bloggerın tamamen hissiyatının eserleridir. Benim yazılarla bir bağlantım bulunmamaktadır. Bilmem kaç yüzbin yıl önce yazmıştım bu yazıları yayınlamak bu günlere nasipmiş. Yine memleketteydim. Tatilde deniz görmenin mecburi olmadığını düşünenlerdenim ama bir havuza ayak soksaydım fena da olmazdı.
Her sabah saat 6:30 da uyanıyordum. Kurulmuş saat gibi her sabah aynı saatte bağıran dana ben açım bana saman ve su ver serkaaaan diyordu sanki. Dedem rahatsız olup hastahanede yattığından dolayı 2 büyük 2 küçük inek avcumun içine bakmaktaydı. Dahasıda var 40 a yakın tavuk (tam olarak sayamadım her akşam kümese sokarken sayıyorum ama tam sayıyı bilmiyorum bir gün 39 birgün 41 çıkıyor) da aç kaldıklarında terliklerime zıçıyorlardı. Sabah 6:30 dan saat 10 a kadar onların yemeğiydi suyuydu otuydu böceğiydi uğraşıyorum. Bu arada danalardan biri annesini emiyor onu emdirirken ayaklarımı eziyordu yavrucak. Kızamıyordum ama :) Zincirini çıkartacağımı anladığı an dil çıkartıyordu hemen. Zıplamalar falan :) Öyle görünce diyordum al ayaklarım senin olsun ez :) Bir emişi var mutlaka görmeniz lazım. :) Çolk çolk çolk çolk currrt sesleri bu tempolu bir şekilde çıkıyor ağzından. Arada nefessiz kalıyor kaldırıyor kafasını bana bakıyor nefes alıyor. Yine dilini çıkartıyor ve dalıyor memelere :) Tabi bunlar yaptığım işin iyi kısımları. Birde arka plan var.
Bu hayvanlar yeyip içip birde elbette sıçıyorlar. Bu sıçıklar damda durursa çok pis koku yapıyor 3 gün dursun ortalık bok kokusundan geçilmez oluyor. O yüzden her sabah onların boklarını "aç karna"(önemli bir bölüm olduğu için belirttim) el arabasına atıp 50 metre uzaktakı gübre çukuruna atıyorum. Üzüm bağlarının yanında bulunan gübre çukuruna ben kendimi bildim bileli bok atılır ama hiç doluğ taşmaz. Hiçte kokmaz. En temiz havada orada var yanında kavaklar kirazlar yemişler püfür püfür esiyor oooooof oooooof.
Anlatacak daha çok şey var (kuru üzümün nasıl kurutulduğu,pekmezin nasıl yapıldığı ve ev salçasının nasıl yapıldığı falan filan :) )
Hadi sağlıcakla kalın.
Aslında köyde hep aklımdaydın gümlük hep diyordm içimden gidince bunu yazarım bunuda yazarım ama hepsini unuttum aklıma gelenleri yavaş yavaş yazacağım hadi hoşçakal...
3 yorum:
Aferin sana. Sen yaştakiler o tür işlerden topuk kaçarlar.. Pastoral yaşamı işkence olarak görürler genelde.
Bok temizlemek demişsin, ben 7-8 yaşlarındayken köydeydim bi kez. Ahıra girdim. İneğin birinin arkasından geçerken huysuzlandı bana. Korkudan duvarın dibine itilmiş bokların üstüne atlamıştım. Dizden aşağısı bok olmuştu :) Bu da bi anımdı, bok demişkene paylaşayım dedim :)
pis işlerin adamısın hee? :D
gözüm hiç tutmamıştı seni ztn..
benide annesinden emerken ayırdığım dana baya bi hırpalamıştı ve boku boylamıştım :)
Garibim emememiş ağzı yara olmuş bacaklarımı yalayıp süstü kaç defa bende tırsıp kaçmıştım :) Ama o son oldu daha sonra ne o bana ters bir harekette bulundu ne de ben ona :)
Yorum Gönder