17 Ağustos 2008

böğün gümlerden pazar

Selam gümlük bugün pazar.
Pazar günü pazar ziyaretleri yapardık ben küçükken. Önceden pazar tezgahlarının sadece pazar günü kurulduğunu ve pazar gününe ismini verdiğini düşünürdüm. Değilmiş gümlük burda çarşamba pazari ve bit pazarı var. Bit diye gün yok ama adamlar ne yapsınlar şimdi?

İşte yine bir gün pazara gittik pazar arabasını boş bir şekilde ben taşıyorum. Oraya buraya çarptırmak suretiyle götürüyorum arabayı. Çarptığım tezgahtan biber kavun düşüyor geri dönsem daha fazla şey devireceğimden korkan manav tamam sen devam et abim diyor. Çok mu sakarmışım ne?
Ben tabki pazarda tek gezmiyorum ki buna gezmek denmez. Domates, kavun, karpuz, patlıcan, şeftali, roka, maydanoz, tere otu, keçi kulağı, soğan, pırasa, sarımsak, patates, elma, portakal, limon, peynir, zeytin, sucuk, zeytinyağı, karnıbahar, kereviz, falan fılan alıyoruz devamlı. Pazar arabası gittikçe ağırlaşıyor ve arabayı babam devralıyor benden. Bende baba ben bunu bunu bunu bunu istiyorum deme seansımı başlatıyorum. Oyuncak kamyon, ayakkabı ve uzaktan kumandalı bir kurbağa aldrıyrum pazardan. Ama pazar malı daha yolda bozuyorum.

Neyse gümlük pazarları benim için garip günlerdir. Tatilin bittiğini haber veriyorlar sanki adama. Pekte sevmem aslında kendilerini.

2 yorum:

bahtsız bedevi dedi ki...

çok sıkıcı bi gün. ya da ben bugünlerde çok sıkılıyorum.

Kriptograf dedi ki...

muhtemelen sen sakılıyorsundur. 5 milyar ademoğlu bu güne farklı isimlerle hitap etselerde bu gün onlar için hep tatil günüdür... :)