12 Nisan 2008

Bilim ve Işık

Var mı ışığın hızının kaç km olduğunu? veya ışığın hızının varlığını insanların nasıl anladığını.Ya da ışıktan hızlı bir olgunun var olup olmadığını?
Işık gerçekten çok farklı bir yapıya sahip.Madde sınıfına sokmak için bir kütlesinin bulunması gerekiyor ama ışık kütlesiz fotonlardan oluşuyor.Dalga mı tanecik mi soruları sorulurken bazen dalga bazen tanecik gibi davranan bu meret.Dalga halinde yayılan bir tanecik olarak tanımlanabiliyor ama bu da en az kırınımda tanecik modeli anlatmak kadar saçma.
Hala teori olarak geçmelerinin nedeni bir olayın olmasına aynı geçerlilikte iki doğrunun bulunmasından dolayıdır.Yoksa ışık budur diye kesin bir kanı varılamadı.
Varılamaması ile birlikte nasıl davranıyorsan davran sen biz senden yararlanacaz diyen insanoğlu fotoelektriği günlük yaşama döktü fotosel lambalar,kendiliğinden açılan kapılar musluklar ve benzerlerini üretti.Sonraları elektromanyetik ve manyaktizma devreye giriyor ki o bölüm daha ağır bilim içeriyor.
Sitemim bunları lise de ki öğrencilere lise 3 te göstermeleri bunlar daha erken anlatılmalı ki üzerine düşünüp varsa potansiyel dehalar yeni buluşlar gerçekleştirsinler.Okul dönemi biterken son yapılanları gösterirseler olacaklara katlanırlar sonra neden ilerleyemiyoruz gibi saçma sorular.

Neyse ışığın hızı saniyede yaklaşık 300.000 km.Işığın hızının varlığından Jüpiter'in uydusunu seyreden bir bilim adamı (Römer).Jüpiter'in uydusunu 6 aylık dönemlerle seyretmeye başlıyor.Bir zaman sonra fark ediyor ki 6 aylık dönemlerde 22 dakikalık küçümsenmeyecek kadar bir fark oluşuyor uydunun jüpiter arkasına girip çıkması için geçen sürede.Jüpiter ve dünya da birbirlerine göre hareketleri olduğu için iki gezegenin birbirine yakın olduğu durumlar,iki gezegenin birbirine en uzak olduğu durumlardan 22 dk daha önce uydu gözüküyor.Römer bunun nedenini ışık olduğunu biraz sezgi biraz da dehası sonucu anlıyor daha sonra formel bilimlere yediriyor.Bu farktan daha öncede haberleri vardı fakat Römer kadar meraka ve anlama yetisine sahip olamadıkları için bir sorun olarak görülmüyordu.Kısacası ismini duymadığımız bir çok insanın gerçekten sizlere ne kadar yararlı olduğu ortada.Bizimde insanlığa bir yararımızın olmasını kim istemez.O yüzden en azından okuyanlar ve diğerleri bilmek ve öğrenmek kimseye bir şey kaybettirmez.Her zaman yeni bir şey anlamak sizi daha ileriye götürür.Günlük uğraşlar hiç bir zaman gelişimi engellemez.
Ya Galileo gibi engizisyonda yargılansaydınız ne yapacaktınız?ya intihar ya inkar dendi onada o canını seçti herşeyi inkar ediyorum dedi mahkemeye ama bundan sonra kalkarak ben ne dersem diyeyim bu dünya dönüyor demeyi de eksik etmedi.Kör bir durumda bunu anlatan bir eser yazdı.Bizim günlük uğraşlarımız bu insanların tanımadıkları sorunlar daha fazlalarına sahipler ve başarıya ulaşmışlar.Keşfedilmemiş o kadar çok şey olduğunu Isaac Newton şöyle açıklıyor:"Dışarıdan nasıl gözüküyorum bilmiyorum ama;ben kendimi keşfedilmemiş bir okyanusun kumsalında çakıl taşları ve deniz kabuğu bulduğuna sevinen bir çocuk olarak görüyorum."
Boğulacaksak bile mutlaka bir şeye değecektir...

Geri sayım için son 5 saniye 5 4 3 2 1 0 fuşşşş.Bir sonraki istasyon Kutup yıldızı roket Mars'a gider.Dıng dıng dikkat kapılar kapanıcak...tısss
Bu anonsları duyacak insanların sizden bahsetmesi ne kadar güzel olurdu değil mi?

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Hello. This post is likeable, and your blog is very interesting, congratulations :-). I will add in my blogroll =). If possible gives a last there on my blog, it is about the Wireless, I hope you enjoy. The address is http://wireless-brasil.blogspot.com. A hug.