10 Şubat 2008
Stephen Hawking ve Kara Delik Teorisi!
PARÇACIK TEORİSİ, KARA DELİĞİ YUTTU
Stephen Hawking’in ortaya attığı yeni teori aslında eskisinden çok daha radikal bir yapıya dayanıyor. ‘Yeni Hawking teorisi’, astronominin son 30 yıldaki en önemli paradoksu “nesnelerin kara deliğin içinde kaybolması” sorusuna yanıt buluyor.
Atom parçacık teorisi maddenin hiçbir zaman ‘yok’ olamayacağını, ancak ‘dönüş’ebileceğini söylüyor. Hawking ise kara deliklerin içinde maddelerin yok olduğunu iddia ediyordu. Hawking, kara deliklerin tüm moleküler içeriği yok edeceği ve geriye sadece radyasyon kalacağını öne sürüyordu. Bu iki doğa teorisi birbirlerine zıttı. Kara delikler parçacık teorisine, parçacık ise kara deliklerin yapısına ters düşüyordu.
‘Yeni Hawking teorisi’ kara deliklerin içinde giren maddelerin geri elde edilebileceğini savunuyor, kısaca paradoks şimdilik parçacık teorisi lehine çözülmüş oluyor.
ALTERNATİF EVREN YOK
İrlanda Cumhuriyeti’nin başkenti Dublin’de toplanan International Conference on General Relativity and Gravitation (Uluslararası Görecelik ve Çekimgücü Konferansı)’da konuşan Hawking dinleyicilere kara delikler hakkında bir çok yeni hesaplama sundu. Hawking’e göre, kara deliğin içine giriş ve çıkış için sadece bir yol var. Hawking ayrıca, 1980’lerden beri kabul gören kara deliklerin içinden enerji ve maddenin birbirine girdiği ‘alternatif evren’lere geçiş olduğu teorisinin de yanlış olduğu savundu.
GİDENLER GERİ GELEBİLİR
‘Yeni Hawking teorisi’, parçacık fizik kuramlarına yakın duruyor. Parçacık fizikçiler, kara delikler tarafından yutulan maddelerin sanıldığı gibi ‘yok’ olmayacağı, eninde sonunda mutlaka başka bir yeni maddeyi açığa çıkaracaklarını savunuyorlardı. Bilim adamları, bu önermeye istinaden kara deliklerin çıkardıkları ışınlara bakarak gelecekte deliğin o ana dek neleri ‘yuttuğunu’ çıkarabilecekler. En azından teoride.
‘HAYAL KIRIKLIĞI İÇİN PARDON’
Salonda toplanan 800’den fazla astronom ve fizikçiye hitaben “Karadeliğin içinden geçişli alternatif evrenler yok” diye söze başlayan Hawking “Bilinmesi gerekenlerin tümü burada bizim de içinde bulunduğumuz evrende saklı” dedi. Karadeliklerin alternatif evrenlere geçiş vermediğini ise Hawking, “Bilim-kurgu severleri hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim, yeni hikayeler bulmamız gerekecek” şeklinde bir espri ile açıkladı. Hawking’e göre kara deliğe giren, ki bu insan da olabilir, bir maddenin enerjisi uzaya ‘geri dönüşüyor’. Ancak, önceki forma ait özellikleri de taşıyan bu söz konusu enerji ‘geri dönüşümü’, insanlar tarafından algılanamayan farklı bir biçim taşıyor.
’30 YIL BOŞUNA MI İNANDIK?’
Hawking’in ve bilim dünyasının 30 yıldır var saydığı, nesneleri yutan kara delik teorilerinin tam tersine, yeni teoriye göre, kara delikler yuttuklarını geri püskürtüyorlar ve bilim adamları bunları inceleyerek kara deliğin neleri yuttuğunun hesabını yapabilir. Salonu dolduran bilim adamları da Hawking’in konuşmasını bu nedenle şaşkın bakışlarla dinlediler. Kimileri Hawking’in çok az detay verdiğini, kimileri ise teorinin son derece radikal olduğunu dile getirdi. University of Chicago öğretim üyesi Robert Wald, “Hawking yıllardır inandığımız teorileri bir çırpıda tersine çevirdi, inanamıyorum” diye şaşkınlığı ifade etti.
BİLİM DÜNYASININ EN ÜNLÜ İDDİASI
Hawking’in önceki teorileri alt üst eden yeni kuramı ayrıca bilim dünyasındaki en spekülatif iddialarından birini de çözmüş oldu. 1997 yılında Hawking ve Caltech profesörü Kip Thorne ile yine Caltech fizikçisi John Preskill arasında açılan iddia sonuçlandı. Hawking ve Thorne kara delikler tarafından yutulan bir maddenin bir daha ele geçirilemeyeceği ve sonsuza dek bu evrenden yok olacağını iddia etmişlerdi. Parçacık fizikçi Preskill ise içeri giren maddenin yok olamayacağı ve doğru bir kuantum fiziği ile geri elde edilebileceğini savunmuştu.
Hawking, konuşmasının sonunda Preskill’in iddiayı kazandığını kabul ederek, ödül olan beyzbol kitabını kendisine hediye etti. Hediyesine sevindiği söyleyen Preskill’in yanıtı ise, “Pekiyi, bundan sonra sevgili dostumla neyi tartışacağız?” oldu.
Hawking’in yeni teorisini matematiksel detayıyla açıkladığı makalesi gelecek ay yayınlanacak.
Bilimin yığılarak değil yenilenerek ilerlediğinin kanıtları olduğunu düşünüyorum bu makalenin.Kendi savunduğu bir değerde bile şüpheci yaklaşımla gelişebilir bilim.Tabi şüpheyi sistemleştirmek gerekir.Descartes gibi şüphe etmediğim tekşey şüpe ettiğimdir.Yani şüphe eden benim,ben olmazsam şüphe(düşünce) olmaz.Düşünüyorum öyleyse varım.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder