4 Şubat 2008

Çocuk mu olsak ne?

Haftasonunu anneannemlerde geçirdim.Manisa'nın Salihli ilçesinin Yeni Pazar köyünde oturuyorlar.Dayım da anneannemlerin evlerinin yanına bir ev dikti.(dikti diyorum ev tam dikilmelik yani dubai kuleleri misali yarısından sonra dönüyor)Birde dayımın iki çocuğu var hani daha önce bahsettiğim şu temiz hava almak için uğradığım yer.Kız yeğenimin adı Kübra,bir arkadaşı ile evcilik tarzı birşeyler oynuyorlar önce anlamıyorum ki zaten ne oynuyorsunzu dediğimde bana oyun adı değil direk ne yaptığını anlatıyor (yani adını onlarda koyamamışlar)Neyse oynadıkları oyun kısaca şöyle,yeğenim fırıncı bizim terlik onun ise ekmek dedikleri şeyleri arkadaşına satıyor.Küçük yeğenim ise fırının ustası ekmeği o yapıyor yani terliği kapı önlerinden o aşırıyor :)Yeğenimin arkadaşı fırından içeri giriyor fırın ise anneannemin koyun baktığı dam,
-bana 5 ekmek verir misin fırıncı!
-ekmek kalmadı bugün yarın gelecek,sen yarın gel!(işte burda yeğenimin yarının anlamını bilmediğini düşünmeme sebep olan cümlesi geliyor)
ustanın yanına gidiyor ve usta ekmekleri çabuk yap yarın geçiyor!!! arkadaşı da sanırım anlamını bilmiyor ki 1 dk geçmeden geri geliyor ekmekleri ben yarın almaya geldim :D diyerek dalıyor içeriye :) Ben gülüyorum 3üde bana bakıyorlar :)
Oyun tüm hızıyla devam ediyor arkadaşı yeğenime hani para üstüm diye çıkışınca yeğenim sana para üstü verirsem benim param azalacak ulan vermiyorum diyor.Arkadaş ve yeğenim dışardan bakıldığında terlik ama onlara göre sıcak ekmek başında saç başa kavga ediyorlar.
En küçük yeğenim 2.5 onun büyüğü 4 yaşında :) Arkadaşının yaşını ise ne siz sorun ne ben söyleyeyim.
Haftasonundan belki kimsenin onların bile aklında kalmaycak ufak bir enstantaneydi benim için ama unutulmayacak...(Kriptograf)

Hiç yorum yok: