11 Kasım 2008

Ulaşım Sektörünün Lokomotifi Yavaş Giderse Sektör Durur.




İmam osurursa cemaat zıçarın tcdd uyarlaması...

Yine yağcılıkta sınır tanımayan bir Ege'li olarak sahalarda yerimi aldım. Daha önce hiç bu tabiri kullanmamıştım bununda yeni farkına vardım.

9 buçuk saatlik tren yolculuğundan sonra İzmir'e indim. Uykusuzmuydum yoksa çok uyumaktan gözlerim mi şişmişti bilmiyorum ama İzmir'mavi treni rahattı onu hatırlıyorum. Buradan TCDD yetkililerine seslenmek istiyorum. Işıklar neden hiç kapanmıyor. Ben 4 saat florasan ışığı altında uyumak zorundamıyım. Derseniz ki 14,5 ytl ye evet o zaman 1.5 daha vereyim ışığı kapatın lan...

Evet efendim sonunda İzmir'e geldim. Sizlere şu satırları evimdeki bilgisayarımdan yazmaktayım. Zaten başka yerde bilgisayarım olsa burada ne işim var değil mi. (sizde 9,5 saat mazot koklayın sonra görüşelim)

Tren bilette yazan saate göre saat 22:39 da gelecek 22:43 te kalkacaktı. Ben tam gardan içeri girdim çantamı yere koydum ve saate baktım 22:39. işte bu lan dedim kendi kendime zamanlama rekorudur bu. Danışmaya emin adımlarla yaklaştım.
--İzmir mavi treninin gelmesi gerekmiyormuydu?
-hihıhohaeu daha erken.
-- nasıl yani bilette yanlış mı yazıyor.
-yok o tahmini varış vakti. tcdd taahhüt etmez bunu.
--hmm peki tcdd nin bi fikri var mı gelir mi bu tren bu gece?
-gelecek saat 12 ye 10 kala burda olur.
--iyi tamam.
****(Saatin 12 ye 10 kala olmasın için geçecek kadar saat sona)****
--hani tren?
-12:20 de burda.
--pekala...

nihayet tren geldi. Bindik yarım saat durduk ve sonra saat 1 de kalktık. Takatukatakatuka çupapapaçupapa 45 dk sonra durduk. Nerdeyiz?

Gardan otobüsle gitseniz şöföre "usta yakında inecem idare ediver şuraya kadar" diyeceğiniz bir yere geldik. 5 dk otobüsle çok bile. Bir yuh çektim ve yanıma aldığım hobby çikolatayı yemeye koyuldum.

Trene binmeden önce çantaları bir amcaya emanet etmiştim. Hobby almaya gidecektim. Tren garında açık kafeterya yoktu o saatte. Dışarı çıkmam gerekiyordu. Amcaya emanet ettim bavulları çıktım aldım çikolatayı geri geldim. Sonra amcanın yanına oturdum başladık muhabbete. Amca Kütahya'lıymış zamanında Libya'ya çalışmaya gitmiş. İstanbulda sınav yapılıyormuş Libya'ya çalışmaya gitmek isteyenler için. Amca kazanmış gitmiş 5 yıl kalmış. Kütahya'dan 10 daire alacak kadar parayı biriktirip geri dönmüş. Daireler bir şekilde elinden uçup gitmiş zamanla. Satmış yıkılmış vb... Şimdi ise İzmir Çeşme'ye bağ budamaya gidiyor. Yevmiye hesabı çalışacak bir "han" da kalacak ve para biriktirecek. Yaşı rahat 65 vardı. Çok tatlı bir sesi vardı. Biraz şive vardı ama alışmıştım Kütahya şivesine. Bana otel fiyatlarını, otobüs paralarını falan sordu. Bildiğim kadarıyla tek tek anlattım. Oda mutlu oldu bende aynı trene binecektik ama o biletini geç aldığı için 4. vagonda bense 2. vagondaydık. 2. vagon 3. numaralı koltuk. koca vagonda 3 ters koltuk var birinede ben oturdum. İzmir'e ters ters geldim. Zaten tren ilk geldiğinde nereye gidiyor lan bu yanlış yön burası falan demiştim bir de üstüne ters oturunca iyice ambale oldu kafam. Fazla sorgulamadan yattım. Bir uyandım ki saat 3:30 nerdeyiz bilin bakalım. Yok artık tabela yok lan burda. O ne çakal mı? olum niye yavaş gidiyoruz. Hatta gitmiyoruz lan koşsam geçerim ben bu treni. Diğer camdan bakıyorum. O da ne uçurum...
Çok fena tırstım bir daha bakmadım o camdan. Yaklaşık 30 dk böyle gittik sonra ağaçları falan seçmeye başladım dışarıda. Bir daha uykuya daldım. Saat olmuş 8 şimdi nerdeyiz?
bilmiyorum...

Tren en son Ulukent'de durdu. İzmir'in içinde 18. yy dan beri süren bir hızlı tren çalışması olduğu için basmaneye otobüslerle gidiyorsunuz. Trenden inen ya da kendini akıllı sanan diğer vatandaşlar beleş belediye otobüslerine binip basmaneye geliyorlar. Tabi bende bindim. Mavişehir denen lüks konutları gördüm. Bir iç çektim aynı reklamlarındaki gibi be. Sonra elimi çeneme koydum ve düşündüm lan dedim bu apartman mantığının sonu ne olacak. Azınlık raporundaki yerleşim sistemine doğru gidiyoruz. Viuıv viuıv diye sesler çıkartan arabalarla seyahat etmek için son 20 yıl...


Merak edenler için mavi tren sözlükte
Sonunda evdeyim...
Yarın farklı bir gündem ile karşınızda olacağım. Hiç maçtan bahsetmedim size ondan bahsedeceğim. "Bir fenerbahçe taraftarının sevinirken sandalyeden düşüşü ve yanındakinin kafasına yumruk vuruşu" adlı kitabımdan satırlar yazacağım sizlere...

4 yorum:

Adsız dedi ki...

www.bireluzat.blogspot.com adresinde blogcular olarak bir ilke imza atılmıştır. Yardıma muhtaç kardeşlerimize ulaşarak onlara azda olsa yardım götürmenin mutluluğu yaşanmaktadır. Siz blogcularımızıda aramızda görmekten mutluluk duyarız.

Adsız dedi ki...

okuldan mı kaçtın hayrola?? bayram değil seyran değil???!

Kriptograf dedi ki...

takip yüzdesi düşük bir okuyucusunuz sayın arti :) bir önceki postumda bahsetmiştim.

vizeler başladı ben ek kontenjandan geldiğim için bu vizelere değil finallerden önce yapılacak olan mazeret sınavlarıma gireceğim, o yüzden vize haftası ders işlenmiyor e boşu boşuna kütahya'nın zehirli havasını solumaya gerek yok :)

Adsız dedi ki...

hımm evet, yorum kısmına yazmışın evvelki.. unutmuşun tekrar gelmeyi..