2 Aralık 2007

Siberimiz Soğuğumuz Ve Savaşımız Üç Beyazımız gibi ama...

Dünyada güvenliğe ilişkin en büyük tehditlerden birini, gelecek 10 yılda bilgisayar sistemleri üzerinde bir ''siber soğuk savaşın'' oluşturacağı yorumu yapıldı.

İnternet güvenlik şirketi McAfee'nin yıllık raporunda, yaklaşık 120 ülkenin, mali piyasalar, resmi bilgisayarlar sistemleri ve kamu hizmetleri alanında interneti kullanmak için yollar geliştirdiği kaydedildi.

Rapora göre, istihbarat örgütleri hala, zayıf noktalarını bulmak için diğer devletlerin bilgisayar ağlarını sürekli sınıyor ve tekniklerini her yıl daha da geliştiriyor.

Raporda, hükümetlerin de acilen sanayi casusluğuna ve alt yapılarına yönelik saldırılara karşı korumalarını güçlendirmeleri gerektiği belirtildi.

Şirket yetkilerinden Jeff Green, "siber suçların küresel bir sorunhaline geldiğini ve önemli ölçüde geliştiğini" kaydederek, bu tür suçların artık sadece sanayi kuruluşları ve bireyleri tehdit etmediğini, giderek artan biçimde ulusal güvenliğe yönelik de tehdit oluşturduğunu söyledi.

Çin'in siber savaşın ön saflarında olduğu yorumu yapılan raporda, Washington'daki İstihbarat ve Araştırma Merkezi'nin Müdürü James Mulvenon'un "Siyasi ve askeri amaçlarla siber saldırıyı ilk kullanacakların Çinliler olduğu" yönündeki ifadesine yer verildi.

İngiltere'nin Ağır Organize Suçlar Kurumu, FBI ve NATO'nun verilerinden yararlanıldığı kaydedilen raporda, Estonya'da Nisan ve Mayıs aylarında özel ve resmi internet sitelerine yönelik düzenlenen saldırıların "sadece buzdağının görünen kısmı" olduğu dile getirildi.

Estonya, yoğun olarak internete bağlı olan ülkenin alt yasını felce uğratmayı hedefleyen saldırılardan binlerce internet sitesinin etkilendiğini bildirmişti.

Rusya, bu saldırılarda sorumluluğu olduğu iddialarını reddetmişti.

Raporda adı açıklanmayan NATO kaynaklarına dayanılarak, Estonya'daki siber saldırılarla ilgili, "değişik teknikler kullanılarakdikkatli bir zamanlamayla belirgin hedeflere bir dizi saldırıdüzenlendiği" kaydedildi.

AB'nin enformasyondan sorumlu temsilcisi Viviane Reding de, Haziran ayında, Estonya'da olanların "bir uyanma çağrısı" olduğu değerlendirmesi yapmıştı.

Hiç yorum yok: