15 Eylül 2007

Yazmam geliyor...

Denmiştir ki
Nush ile uslanmayanın hakkı tekdir,
Tekdir ile uslanmayanın hakkı kö'tektir'.

Çok sevdiğim bir sözdür ve uygulama çabalarım çoğu kez başarısız olmuştur.Tekdir kısmımın kısa olması dolayısı ile uslanmayan kişi burda biraz dez avantajlı durumda kalıyor.

Demek istediklerim aslında tamamen burada yazdıklarım ne demek istemiş bu şeklinde soruları duymak hoşuma gitmez çünkü sözcük anlamı ile 'okumak' kelimesini tam anlamı ile icra ettiğimiz anda söylediklerim tam da demek istediklerim olur.

Sosyal olmaya çalıştığım zamanlarda şevkimi kıracak birşey bulmakta üstüme yoktur.Hep tek başıma sosyal olmak istemişimdir yanlızlığı sevdiğimden veya kalabalıktan hoşlanmadığımda değil bunu sorgulamaya gerek duymadığımdandır tek sosyalleşme çabalarım.
Topluluk içinde konuşmam herkesin susmasına neden olur fakat kafamdan geçenler dilime adeta 'turbonet' bağlantım gibi saniyede 4096 kbps ile ulaşır fazla veri aktarımından dolayı ise ethernet kablomun 'jak' girişi yanar sonuç ise kopmuş bir bağlantı ve 5 6 sn sonra gülmeye başlaması muhtemel olan bir arkadaş topluluğu.
Demek istediğim herkes tarafından anlaşılmıştır ama belkide anlatışım demek istediğimi gölgede bırakarak dikkati oraya çekmiştir.Daha sonra düşünen ve söylediklerimi hatırlayanlar oradaki amacımın güldürmek değil 'anlatmak' olduğunu anlamışlardır.Benim için zamanın geçmesinden başka önemi yoktur.Sonu olmayan bir olguda neresinde durusanız durun hep aynıdır neye göre başındasınız kime göre sonundasınız ne zaman bitecek ne kadar süreniz kaldı bunun önemi Zaman kavramını bütün olarak ele aldığımızda kalmaz.Onun içindir ki söylediklerimin önemli ''Checkpoint'' noktalarını geçirmeden anlamak her zaman makbuldur.


Yazarak kafam boşalmıyor yazmam için kafamın dolu olması gerektiği gibi yazmadan önce ne yazacagım şeklinde düşünmüyorum yemek yemek gibi birşey aslında sofraya oturmadan ekmeği hanki elimle bölsem daha rahat olur şeklinde sorular gibi geliyor bana yazmadan önce planlamak.Ama yanlış anlaşılmasın çok fazla planım vardır.
Belli anabaşlıklar vardır ve onların alt başlıkları planlarım hep bu şekildedir.Konu başlığı ve yanbaşlığı planlarım sadece,yan başlık;içeriğini gerçekleştireceğim zaman bulduğum garip turbilans anlarımdan biridir.

Paragrafların sırasının öneminin olmaması yazıya daha bir önem kattı sıradan değil ilk gördüğünüz yerden okuyun...

Eğitim sistemine üniformalı olarak son dahil oluşuma kalan son 1 gün.

Pazartesi sanırım devlet memurlarının eğitmen olarak görev yaptığı bir kurumda sınıf denen odalarda min 25 max 32 kişi ile hayatımın tatil die adlandırıldığı kısmında ne yaptığımı anlatacağım...

Ben tekrar yazana kadar görüşmeyeceğiz aslında birinin görmesi için yazmadım da sanat sanat içindir anlayışı genelde güzel gelir bana :)( Beğenilip beğenilmeme kaygısını ortadan kaldırmak adına oluşan bir olgudur kendisi...O nu da başka bir kıssamda anlatacağım,yazacağım,klavyemi kullanacağım,paylaşacağım gibi şeyler!.!

Hiç yorum yok: